06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 78. Golgota<br />

“Kafatası denilen yere vardıklarında İsa’yı, ... çarmıha gerdiler”“Bunun gibi İsa da halkı<br />

kendi kanıyla kutsal kılmak için kent kapısının dışında acı çekti.” Adem ile Havva, Allah’ın<br />

Yasası’na karşı geldikleri için Aden bahçesi’nden kovuldular. Mesih, bizim yerimize Kudüs<br />

sınırlarının dışında acı çekecekti. Haydutların ve katillerin idam edildiği yerde öldü. Şu sözler<br />

ne kadar da anlamlıdır: “İbrahim e sağlanan kutsama Mesih aracılığıyla uluslara sağlansın ve<br />

bizler vaad edilen ruhu imanla alabilelim diye Mesih uğrumuza lanetlenerek bizi yasanın<br />

lanetinden kurtardı.<br />

Yargı salonundan çarmıha gerildiği yere kadar İsa’ya büyük bir kalabalık eşlik etti. O’nun<br />

mahkum edildiğinin haberi tüm Kudüs boyunca yayılmıştı ve her sınıftan halk O’nun çarmıha<br />

gerileceği yere akın ediyordu. Hahamlar ve din bilginleri, Mesih kendilerine teslim edildiği<br />

takdirde, öğrencilerine kötü davranmayacaklarını vaad etmişlerdi. Bu yüzden şehirden ve diğer<br />

bölgelerden öğrenciler ve inananlar Kurtarıcı’yı izleyen kalabalığın arasına katıldılar.<br />

İsa, Pilatus’un konağının önüne geldiğinde Barabas için hazırlanmış olan çarmıh O’nun<br />

kanayan omuzlarının üzerine konuldu. Barabas gibi azılı suçlu olan iki kişinin de omuzlarına<br />

çarmıh yüklendi. Kurtarıcı böylesine bitkin bir halde ve acı çekmekte olduğundan dolayı<br />

taşıdığı yük çok ağırdı. İsa, öğrencileri ile birlikte Fısıh yemeği yediğinden beri hiçbir şey<br />

yememiş ve içmemişti. Getsemani bahçesinde karanlığın güçlerine karşı mücadele etmişti.<br />

İhanetin büyük acısına katlanmış ve öğrencilerinin, kendisini terk edip kaçtığını görmüştü.<br />

Hanna’dan Kayafa’ya, oradan Pilatus’a sonra da Hirodes’e gönderilmişti. Ardından tekrar<br />

Pilatus’a gönderilmişti. Acılara ve hakaretlere katlanmış, alay konusu olmuş ve küçük<br />

düşürülmüş, iki kez tutuklanmıştı. Bütün gece boyunca bir insanın dayanma sınırının üzerinde<br />

hakaret ve zulme katlanmıştı. Bunlar Mesih’i asla yıldırmadı. Allah’ı yüceltmenin dışında başka<br />

hiçbir söz söylemedi. Kendisine bu kadar kötü davranmalarına rağmen sakinliğini ve<br />

ağırbaşlılığını sürekli korudu. Fakat ikinci kez kamçılandıktan sonra ağır çarmıh O’nun<br />

omuzlarının üzerine yüklendiğinde bir insan tabiatı bu kadar yükü kaldıramazdı. Bu kadar<br />

yükün altında birden çöktü.<br />

Kurtarıcı’yı takip eden kalabalık O’nun bu bitkin halini ve güçlükle adım atmakta olduğunu<br />

gördü; fakat O’na acımadılar. Çarmıh çok ağır olduğundan dolayı O’nu taşımakta zorluk çektiği<br />

için O’nunla alay ettiler. Yük O’nun omuzlarına tekrar yüklendi ve O tekrar yere yığıldı. İsa’ya<br />

zulmedenler O’nun çarmıhı daha fazla taşımasının imkansız olduğunu gördüler. Bu küçük<br />

düşürücü yükü taşıması için kimi bulacaklarını şaşırdılar. Yahudiler, kendileri bunu<br />

yapamazdılar; çünkü dinsel kuralları bozmaları halinde Fısıh bayramına katılamıyorlardı. O’nu<br />

takip eden kalabalığın arasında bile hiç kimse çarmıhı taşımayı istemedi.<br />

O sırada kırdan gelmekte olan Simun adında Kireneli bir adam oradan geçiyordu.<br />

Kalabalığın “Yahudiler’in kralına yol açın” diye bağırdığını ve İsa’ya hakaretler ettiğini<br />

474

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!