06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

vergiyi ödeyeceğini söyleyerek, hahamların ve yöneticilerin kabul ettirmeye çalıştığı yanlış<br />

görüşü adeta onaylamış oluyordu.<br />

Petrus eve gelince daha kendisi bir şey söylemeden İsa ona “Simun ne dersin?” dedi. “Dünya<br />

kralları gümrük ya da vergiyi kimden alırlar? Kendi oğullarından mı, yabancılardan mı?”<br />

Petrus’un “yabancılardan” demesi üzerine İsa “o halde oğullar muaftır” dedi.Bir ülkenin halkı,<br />

krallarının tahtta kalması için vergi öderken, kralın kendi çocukları bu vergiden muaftır. Bu<br />

yüzden Allah’ın halkı olan İsrail’in, O’nun görevini sürdürmesini sağlaması gerekiyordu; fakat<br />

Tanrı’nın Oğlu’nun böyle bir zorunluluğu yoktu. Eğer hahamlar ve Levililer tapmakla olan<br />

ilişkilerinden dolayı vergiden muafsa, tapınağın, babasının kutsal evi olduğu Kişi onlardan çok<br />

daha muaf olmalıydı.<br />

Eğer İsa vergiyi hiçbir itirazda bulunmadan hemen ödemiş olsaydı, onların iddialarını haklı<br />

çıkarmış ve böylece kendisinin ilahiliğini inkar etmiş olurdu; fakat vergi ödemeye karşı<br />

çıkarken, bu talebin temelinde yatan iddiayı reddetti. Verginin ödenmesini bu şekilde<br />

sağlayarak ilahi bir karaktere sahip olduğunu kanıtladı. O’nun Tanrı ile bir olduğu kanıtlanmış<br />

oldu. O, normal bir vatandaş gibi vergi öde- memeliydi.<br />

İsa Petrus’a şöyle buyurdu: “Göle gidip oltanı at. Tuttuğun ilk balığı çıkar. O’nun ağzını aç.<br />

Dört dirhemlik bir akçebulacaksın. Parayı al ve ikimizin vergisi olarak onlara ver.” İlahiliğini<br />

insanlığı ile gizlemiş olmasına rağmen, bu mucizede İsa yüceliğini açıkça gösterdi. O’nun,<br />

Davut aracılığıyla şu sözleri söyleyen Kişi olduğu da açıkça görülmektedir: “Çünkü bütün<br />

orman yaratıkları ve dağlardaki bütün hayvanlar benimdir. Dağlardaki bütün kuşlan korurum,<br />

kırlardaki bütün yabanıl hayvanlar benimdir. Açıksam sana söylemezdim. Çünkü bütün dünya<br />

ve içindekiler benimdir.”<br />

İsa böyle bir vergiyi ödemek zorunda olmadığını açıkça gösterirken, bu konu üzerinde<br />

Yahudilerle hiçbir tartışmaya girmedi; çünkü Yahudiler İsa’nın sözlerini yanlış yorumlarlar ve<br />

onları aleyhinde kullanmaya çalışırlardı. Vergi ödemeyi reddederek onları gücendirmemek için<br />

adil bir şekilde kendisinden yapması istenilemeyecek bir şeyi yaptı. Bu ders öğrencileri için çok<br />

büyük bir önem taşıyordu. Onların tapınakla olan ilişkilerinde kısa bir süre sonra önemli<br />

değişiklikler olacaktı; ve İsa, bu örnekte onlara, gereksiz yere tartışmaya girmemelerini ve<br />

kendilerine karşı yapılan kötü hareketlere aynı tarzda karşılık vermemelerini öğretti.<br />

İmanlarının yanlış yorumlanmasına fırsat vermekten mümkün olduğunca kaçınmaları<br />

gerekliydi. İmanlılar gerçeğin hiçbir ilkesinden taviz vermemeleri gerekirken, mümkün olduğu<br />

ölçüde tartışmaya girmekten kaçınmalıdırlar.<br />

Öğrencileri ile evde yalnız kaldığında ve Petrus gölün kıyısına gittiğinde İsa, diğer<br />

öğrencilerini yanına çağırdı ve onlara, “Yolda aranızda neyi tartışıyordunuz?” diye sordu.<br />

İsa’nın onları yanına çağırıp bu soruyu sorması konuya yolda tartışlıklarından daha farklı bir<br />

boyut getirdi. Bunu yaptıklarından dolayı utandılar ve kendilerini suçladılar. İsa onların uğruna<br />

öleceğini öğrencilerine anlatmıştı ve onların bencil hırsları, İsa’nın bencil olmayan ve fedakar<br />

sevgisine ne kadar da zıttı!<br />

277

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!