Isa'nın Çilesi_(turk)
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />
Allah için yaptığımız çalışmada insani yeteneklerimizle yapabildiklerimize aşırı ölçüde<br />
güvenme tehlikesi vardır. Böylece Allah için çalışan en Yüce Kişi’yi göz ardı etmiş oluruz. İsa<br />
için çalışanlar çoğu kez kişisel sorumluluklarının farkına varamazlar. Tüm güçlerine kaynağı<br />
olan Kişi’ye güvenmek yerine, taşıdıkları yükü kendi çabaları ile hafifletmeye çalışma tehlikesi<br />
içindedirler. İnsani düşüncenin gücüne güvenmek ya da Allah’ın yapabileceği işlerin sınırlı<br />
olduğunu düşünmek çok büyük bir hatadır. İsa için yapılan işin başarısı, kişisel yeteneklere ya<br />
da yapılan işin sayısına değil; bilakis, hedeflenen amacın doğrultusunda dürüst, ciddi ve iman<br />
dolu bir yürekle O’nun gösterdiği yolda ilerlemeye bağlıdır. Kişisel sorumluluklar ve görevler<br />
yerine getirilmeli ve İsa’yı henüz tanımayanların O’nu tanımasını sağlamak için çaba<br />
harcanmalıdır. İsa’ya iman edenler, sorumluluklarını kendilerinden daha yetenekli olduklarını<br />
düşündükleri kişilerin üzerine yüklemek yerine, kendi yeteneklerinin ölçüsünde çalışmalıdırlar.<br />
Yüreğinize şu soru yöneltildiğinde cevabınızın inançsızlık dolu olmasına izin vermeyin:<br />
“Bunları doyurmak için nereden ekmek alalım?” Kurtarıcı’nın, “Onlara yiyecek<br />
verin,”buyruğunu duyduklarında öğrenciler bunun gerçekleşmesinin zor olduğunu düşündüler;<br />
çünkü o an için yanlarında herkese yetecek kadar yiyecek yoktu. Kendi kendilerine ’köylere<br />
gidip yiyecek alalım mı?’ diye düşündüler. İnsanlar yaşam ekmeğinden yoksun olduklarında<br />
Rab’bin öğrencileri sorarlar: “Gelip onları doyurması için birini çağıralım mı?” “İsa onlara<br />
herkesi kümeler halinde yeşil çimenler üzerine oturtmalarını buyurdu.” Ve onları orada<br />
doyurdu. Siz de çevrenizde yardıma muhtaç insanlar gördüğünüzde bilin ki, İsa oradadır.<br />
O’nunla bütünleşin, ekmeğinizi İsa’ya getirin.<br />
Sahip olduğumuz imkanlar yapacağımız iş için yeterli değilmiş gibi görünebilir; fakat imanla<br />
hareket edersek ve Allah’ın her şeye yeten gücüne inanırsak, önümüzde kaynaklar bol bir<br />
şekilde açılacaktır. Yapılması gereken iş Allah’ın işi olduğuna göre, Allah bu işin gerçekleşmesi<br />
için gerekli olan imkanları bize sağlayacaktır. Kendisine bağlı ve dürüst olanları<br />
ödüllendirecektir. Rab’be hizmet etmek için vermemiz gerekeni akıllıca ve tutumlu bir şekilde<br />
harcadığımız, onu diğer insanlara iletirken çoğalacaktır. Kalabalık tamamen doyuncaya dek<br />
İsa’nın elindeki bir parça yiyecek hiç eksilmedi. Allah en zor koşullar altında bile O’na hizmet<br />
etmek için yaptığımız çalışmada bize destek olacak ve yaşam ekmeğini diğer insanlara da<br />
vermemizi sağlayacaktır.<br />
Rab şöyle der: “Sizde olanı verin, size verilecek.” “Az eken az biçer, çok eken çok biçer.<br />
İsteksizce ya da zorlaymış gibi değil, herkes yüreğinde niyet ettiği gibi versin. Çünkü Allah<br />
sevinçle vereni sever. Her zaman, her yönden, her şeye yeterli ölçüde sahip olarak her iyi işe<br />
cömertçe katkıda bulunabilmeniz için Allah size her nimeti artıracak güçtedir. Nitekim şöyle<br />
yazılmıştır: ’Armağanlar dağıttı. Yoksullara verdi. Doğruluğu sonsuzluğa dek kalıcıdır.<br />
Ekinciye tohum ve yiyecek ekmek sağlayan, sizin de ekeceğinizi sağlayıp çoğaltacak ve<br />
doğruluğunuzun ürünlerini artıracaktır. Her durumda cömert olasınız diye her yönden<br />
zenginleştiriliyorsunuz. Cömertliğiniz bizim aracılığımızla Allah’a şükran nedeni oluyor.”<br />
Bu Bölüm<br />
dayanmaktadır.<br />
Matta 14:13-21; Markos 6:32-44; Luka 9:10-17; ve Yuhanna 6:l-13’e<br />
234
Change language