06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Tüm ulusun hayatı söz konusu iken bir Celileli’nin hayatının ne değeri olabilir? Eğer O,<br />

İsrail’in refahına engel oluyorsa, O’nu yok etmek Allah’ın işini yerine getirmek değil midir?<br />

“Tüm ulusun yok olmasın- dansa, tek bir kişinin yok olması daha iyi değil midir?”<br />

Ulus için bir kişinin ölmesi gerektiğini açıklayarak Kayafa, sınırlı olmasına rağmen Kutsal<br />

Yazılar hakkında bilgi sahibi olduğunu gösterdi. Bu durumu gören Yuhanna, peygamberliğin<br />

derin anlamını ve gerçek önemini açıkça gösterir. Kayafa, o yılın başkâhini olarak “bütün ulus<br />

yok olacağına tek bir kişinin ölmesinin daha uygun olduğunu” söylerken, “İsa’nın, ulusun<br />

uğruna ve yalnızca ulusun uğruna değil, Allah’ın çocuklarını toplayıp birleştirmek için de<br />

öleceğine ilişkin peygamberlikte bulunuyordu.” Kibirli Kayafa, Kurtarıcı’nın görevini<br />

anlayamayacak kadar kördü!<br />

Kayafa’nın sözlerinde bu en değerli gerçek adeta bir yalana dönüştü. Onun savunduğu<br />

yöntem putperestlikten alman bir ilkeydi. Putperestlerin arasında tüm insanlık için bir insanın<br />

ölmesi gerektiği düşüncesinin bilinçsizce ve yanlış bir şekilde yorumlanması, insanların kurban<br />

olarak sunulmalarına neden oluyordu. Bu yüzden Kayafa İsa’nın kurban edilmesiyle tüm ulusun<br />

kurtarılmasını önerdi. Yasayı ihlal etmekten vazgeçmek için değil; tersine bu şekilde günah<br />

işlemeye devam etmek için bunu yaptı. Suçlamak için ileri sürdüğü gerekçelerle, İsa’nın ölümü<br />

hak edecek hiçbir şey yapmadığını söyleyecek olanların itiraz etmelerini engelleyeceğini<br />

düşündü.<br />

İsa’nın düşmanları bu kurulda derinden etkilendiler. Kutsal Ruh, onların düşüncelerini<br />

etkiledi; fakat Şeytan onların kontrolünü ele geçirmeye çalıştı. Onları, İsa yüzünden birçok<br />

sıkıntı çektiklerini düşünmeye yöneltti. İsa, onların dürüstlüklerini ne kadar az onurlandırmıştı!<br />

O, Allah’ın çocuklarının sahip olması gereken, onlarınkiden çok daha büyük bir dürüstlük<br />

örneği göstermişti. Onların formalitelerine ve törenlerine ilgi göstermeyerek merhametli bir<br />

Baba olarak doğrudan Allah’a yönelmeleri ve dileklerini O’na bildirmeleri için günahkar<br />

insanları yüreklendirdi. Böylece onlar, İsa’nın kâhinliğe itibar etmediğini düşündüler.<br />

Hahamların okullarında öğretilen dersleri reddetti. Hahamların kendisine karşı yaptığı<br />

kötülüklere maruz kaldı ve onların etkilerini kalıcı bir şekilde yok etti. Yasayı gereğinden sert<br />

bir şekilde uyguladıklarını ve Allah’ın yasasını geçersiz kılmaya çalıştıklarını bildirerek<br />

geleneklerin ve usullerin etkilerini azaltmaya çalıştı. Onlara bunların tümünü Şeytan<br />

hatırlatıyordu.<br />

Şeytan yetkilerini devam ettirebilmeleri için İsa’yı öldürmeleri gerektiğini onlara söyledi.<br />

Onlar da bu öneriye uydular. O an sahip oldukları gücü kaybetmekten korktukları için bazı<br />

kararlar almaları gerektiğini düşündüler. Düşüncelerini açıkça bildirmekten çekinen bir kaç kişi<br />

dışında Yüksek Kurul, Kayafa’nın sözlerini sanki Allah’ın sözleri gibi kabul etti. Kuruldaki<br />

görüş ayrılığı sona erdi. İlk fırsatta İsa’yı öldürmeye karar verdiler. İsa’nın ilahiliğinin kanıtını<br />

reddeden bu Yahudi liderler kendilerini sonu gelmez bir karanlığın içine hapsettiler. Sonsuza<br />

dek yok olmak üzere tamamen Şeytan’ın gücünün kontrolü altına girdiler. Aslında kendilerini<br />

aldatıyorlardı ve yaptıkları işten son derece memnundular. Kendilerini ulusun kurtuluşu için<br />

çalışan öncüler olarak görüyorlardı.<br />

346

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!