06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Yusufun oğulları olarak çağrılan erkek kardeşleri, hahamlardan yana oldular. Gelenekler<br />

sanki Allah’ın istekleriymiş gibi, ısrarla onlara uyulması gerektiğini savundular. Hatta<br />

insanların yasalarını Allah’ın Sözü’nden daha üstün gördüler. Doğru ve yanlışı ayırt etmede<br />

İsa’nın yaptığı net açıklama, onların büyük ölçüde rahatsızlık duymalarına sebep oldu. O’nun,<br />

Allah’ın Yasası’na olan bağlılığını “inatçılık” olarak niteleyerek bundan dolayı O’nu sert bir<br />

şekilde eleştirdiler. Hahamlara cevap verirken gösterdiği bilgi ve zekasına şaşırdılar. O’nun, din<br />

bilginlerinden ders almadığını biliyorlardı. Buna karşın O’nun, kendileri için bir öğretmen<br />

olduğunun da farkındaydılar. O’nun eğitiminin kendi eğitimlerinden daha üstün olduğunu kabul<br />

ettiler. Yaşam ağacına O’nunla ulaşılabileceğini ve O’nun kendilerinin farkında olmadıkları<br />

bilginin kaynağı olduğunu fark edemediler.<br />

Isa insanlar arasında ayırım yapılmasına her zaman karşıydı ve onların sert kurallarından<br />

uzaklaşarak, bu bakımdan özellikle Ferisilerikızdırmıştı. Dini, günlük yaşam için aşırı kutsal<br />

hale getirilmiş bir mesele olarak ve yüksek, ayrılıkçı duvarlarla çevrelenmiş bir halde buldu. O,<br />

bu ayırım duvarlarını aştı. İnsanlarla olan ilişkilerinde onlara, “Senin inancın nedir?” ya da<br />

“Hangi imanlı topluluğuna aitsin?” diye sormadı. Yardımcı gücünü, ihtiyacı olan herkesin<br />

yararına kullandı. Kutsal karakterini göstermek için keşiş hücresine çekilmek yerine, insanlığın<br />

yararı için tüm gücüyle çalıştı. Kutsal Kitap öğretisinin, kişiyi aşağılamaya dayalı bir öğretiş<br />

olmadığı ilkesini insanlara aşıladı. Saf ve bozulmamış bir inancın, sadece belli zamanlar ve özel<br />

durumlar için olmadığını öğretti. Her zaman ve her yerde insanlara sevgi ve şefkat gösterdi ve<br />

etrafına neşe dolu bir kutsallık ışığı yaydı. Tüm bunlar, Ferisilere karşı bir sitemdi. Bu, dinin<br />

bencilliğe dayalı olmadığını ve onların şahsi çıkarlarına olan aşırı düşkünlüklerinin, gerçek<br />

dindarlıkla bağdaşmadığını gösterdi. Bu, onların İsa’ya karşı duydukları düşmanlığı artırdı ve<br />

bu yüzden Mesih’i kendilerinin kurallarına uyması için zorlamaya çalıştılar.<br />

Mesih acı çeken insanları gördüğünde, sürekli onların acılarını dindirmeye çalıştı. Onlara<br />

verecek çok az parası vardı. Fakat sık sık, kendisinden daha fazla ihtiyacı olduğunu gördüğü<br />

kimselere kendi yiyeceğini verdi. Erkek kardeşleri O’nun fazla ileri gittiğini ve O’nun etkisinin<br />

kendi etkilerini yok edeceğini düşündüler. Mesih onların hiçbirisinin sahip olmadığı ya da sahip<br />

olmak istemediği bir kişisel özelliğe sahipti. İsa onların hor gördükleri yoksul insanları arayıp<br />

buldu ve onları yüreklendirici sözler söyledi. İhtiyacı olanların ellerine usulca bir bardak soğuk<br />

suyla birlikte kendi yiyeceğini verdi. İnsanların acılarını dindirmeye çalışırken öğrettiği<br />

gerçekler, O’nun gösterdiği lütuf hareketleriyle bütünleşti ve böylece insanların hafızalarında<br />

yer etti.<br />

Tüm bunlar, O’nun kardeşlerinin hoşnutsuzluğuna yol açtı. O’ndan yaşça daha büyük<br />

oldukları için İsa’nın kendilerine itaat etmesi gerektiğini düşündüler. O’nu, kendisini onlardan<br />

üstün görmekle suçladılar ve hatta, kendisini, öğretmenlerden, başkâhinlerden ve din<br />

bilginlerinden daha üstün gördüğünü iddia ederek azarladılar. O’nu sık sık tehdit ettiler ve<br />

korkutmaya çalıştılar. Fakat O, Kutsal Yazıların rehberliğinde yoluna devam etti.<br />

İsa kardeşlerini seviyordu ve onlara iyi davrandı. Fakat kardeşleri O’nu kıskandılar, O’na<br />

inanmadıklarını en açık bir şekilde gösterdiler ve O’na hakaretler yağdırdılar. O’nun<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!