06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

kiralayanların, bağın ürününden belli bir miktarda bağ sahibine vermesi gerektiği gibi, Allah’ın<br />

halkı da, kendilerine verilen kutsal ayrıcalıklarla uyum içinde bir yaşam sürerek Allah’a olan<br />

minnettarlığını belirtmelidir. Fakat bağı kiralayanların, bağ sahibinin ürün alması için<br />

gönderdiği oğlunu öldürdüğü gibi, Yahudiler de Allah’ın onları tövbeye çağırmak için<br />

gönderdiği birçok peygamberi öldürdüler. Allah’ın elçileri birbiri ardına öldürüldüler. Örnekte<br />

anlatılmak istenen asıl düşünce, o ana dek anlaşılamamıştı. Hahamlar ve din yorumcuları, bağ<br />

sahibinin, itaatsiz hizmetkarlarına gönderdiği ve onların yakalayıp öldürdüğü çok sevdiği<br />

oğlunun, İsa’yı ve O’nun çok yakında yaşayacağı acılarla dolu korkunç olayları temsil ettiğini<br />

açıkça gördüler. Allah’ın, kendilerini düzeltmeleri için son bir uyarı olarak gönderdiği İsa’yı<br />

öldürmeyi tasarlıyorlardı. Bağın nankör kiracılarının başına gelecek felaket, İsa’yı ölüme<br />

götürenlerin başlarına gelecek olan felaketi temsil ediyordu.<br />

Kurtarıcı, onlara merhametle bakarak sözlerine devam etti: “Kutsal Yazı’da şu sözleri hiç<br />

okumadınız mı?; ’Yapıcıların reddettiği taş, işte köşenin baş tacı oldu. Rab’bin işidir bu!<br />

Gözümüzde harika bir iş! Bu nedenle size şunu söyleyeyim: Allah’ın Egemenliği sizden<br />

alınacak ve bunun ürünlerini yetiştirecek bir ulusa verilecek. Bu taşın üzerine düşen paramparça<br />

olacak; taş da kimin üzerine düşerse, onu ezip toz edecek.”<br />

Yahudiler bu peygamberliğin Mesih’i işaret ettiğini belirterek, havrada onu defalarca kez<br />

anlatmışlardı. İsa, Yahudi dininin ve tüm kurtuluş planının “köşe taşı” idi. Yahudiler, hahamlar<br />

ve din bilginleri, bu temel taşını şimdi reddediyorlardı. Kurtarıcı, onların dikkatini içine<br />

düştükleri tehlikeyi gösteren peygamberliklere çekti. Yapmak üzere oldukları işin yanlışlığını<br />

onlara göstermek için her türlü çabayı harcadı.<br />

İsa onlara, “Bu durumda bağın sahibi geldiği zaman bağcılara ne yapacak?” diye sorduğunda<br />

sözlerinin başka bir amacı daha vardı. Ferisilerin aynı cevabı vermelerini amaçladı. Onların<br />

kendileri hakkında hüküm vermelerini amaçladı. O’nun uyarılarını dinlememeleri ve tövbe<br />

etmemeleri sonucunda başlarına gelecek felaketi kendileri hazırladılar. İsa onların kendilerini<br />

felakete sürüklediklerini görmelerini istiyordu. Başlayan ve sadece şehirlerinin ve tapınaklarının<br />

yok edilmesiyle kalmayıp aynı zamanda ulusun dağılması ile son bulacak olan Allah’ın<br />

adaletini, ulusça kendilerine tanınan ayrıcalıkların geri alınmasında onlara göstermeyi<br />

amaçladı.<br />

İsa’yı dinleyenler, uyarıyı kabul ettiler; fakat kendilerinin verdiği hükme rağmen, hahamlar<br />

ve din bilginleri tasarılarını şu sözlerle tamamladılar: “Mirasçı bu; gelin onu öldürelim.” O’nu<br />

tutuklamak istedilerse de halkın tepkisinden korktular; çünkü halk ona büyük bir ilgi<br />

duyuyordu.<br />

İsa reddedilen taş ile ilgili peygamberliği anlatarak İsrail’in tarihinde yaşanmış bir olaydan<br />

yani ilk tapınağın kurulmasından söz etti. İsa’nın ilk gelişindeki çağda büyük bir önemi varken<br />

ve özellikle Yahudilerin bu olaydan ders almaları gerekirken, bundan aynı zamanda biz de ders<br />

almalıyız. Süleyman’ın tapınağı kurulduğunda, tapınağın duvarları ve temeli için taş ocağında<br />

muazzam büyüklükte taşlar hazırlandı; taşlar tapınağın kurulacağı yere getirildikten sonra onları<br />

379

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!