06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

“İsa, ertesi gün Celile’ye giderek Filipus’u buldu ve ona ’beni takip et’ dedi.” Filipus İsa’nın<br />

buyruğuna uydu ve derhal O’nun için çalışmaya başladı. Filipus Natanyel’i çağırdı. Vaftizci,<br />

İsa’yı “Allah’ın Kuzusu” olarak bildirdiğinde, Natanyel kalabalığın arasındaydı. Natanyel<br />

İsa’ya baktığında, hayal kırıklığına uğramıştı. Yoksulluk çeken ve zor yaşam şartları altında<br />

yaşayan bu Kişi Mesih olabilir miydi? Buna karşın İsa’yı reddetmedi. Çünkü Yahya’nın mesajı<br />

onu ikna etmişti.<br />

Natanyel, Filipus kendisini çağırdığı zaman, Mesih ile ilgili peygamberlikler ve Yahya’nın<br />

açıklaması üzerinde derin bir şekilde düşünmek için sessiz bir koruluğa çekildi. Eğer Yahya’nın<br />

bildirdiği Kişi Kurtarıcı ise, bunun kendisine bildirilmesi için dua etti ve Allah’ın, halkını<br />

ziyaret ettiği ve onlar için bir kurtuluş yolu açtığı güvencesi ona bildirildi. Filipus, arkadaşının<br />

peygamberlikleri incelediğini bili-yordu ve Natanyel’i bir incir ağacının altında dua ederken<br />

buldu. Bu sessiz ve ağaçlarla gizli yerde sık sık birlikte dua etmişlerdi.<br />

“Musa’nın yasasında belirttiği ve peygamberlerin önceden haber verdikleri Kişi’yi”<br />

bulduklarını belirttikleri mesaj, Natanyel’e duasının yanıtı olarak görünüyordu. Fakat buna<br />

karşın Filipus’un imanında biraz şüphe vardı ve şüpheyle şöyle ekledi: “Nasıralı İsa, Yusufun<br />

Oğlu.” Natanyel’in kalbinde önyargı tekrar uyandı ve şöyle haykırdı: “Nasıra’dan iyi bir şey<br />

çıkabilir mi?”<br />

Filipus, tartışmaya hiç girmedi. “Gel de gör” dedi. İsa, Natanyel’in kendisine doğru geldiğini<br />

görünce onun hakkında şöyle dedi: “İşte içinde hile olmayan gerçek bir İsrailli.” Natanyel<br />

şaşkın bir şekilde sordu: “Beni nereden tanıyorsun?” İsa cevap verdi: “Filipus çağır-madan önce<br />

seni incir ağacının altında gördüm.”<br />

Bu yeterliydi. İncir ağacının altında Natanyel’in sessiz bir şekilde dua etmesine tanık olan<br />

İlahi Ruh, şimdi onunla İsa’nın sözleri vasıtasıyla konuştu. Şüphe duymasına ve biraz önyargıya<br />

düşmesine rağmen, Natanyel, İsa ya dürüst bir şekilde gerçeği arzulayarak gelmişti ve şimdi<br />

onun arzusu yerine geldi. Natanyel’in imanı, onu İsa’ya getiren kişinin imanını bile geçti. O<br />

şöyle cevap verdi: “Rabbi... Sen, Tanrı’nın Oğlu, İsrail’in Kralı’sın.”<br />

Natanyel hahamların rehberliğine güvenseydi, İsa’yı asla bulamazdı. O;nun İsa’nın öğrencisi<br />

olması, kendi tecrübesi ve kanaatıyla oldu. Günümüzde de önyargının iyiliklerden uzaklaştırdığı<br />

birçok kimse vardır. Eğer onlar da “gelip, görseler,” sonuç ne kadar farklı olurdu!<br />

Onlar insanın rehberliğine güvenirken, hiçbiri gerçeğin kurtarıcı bilgisine gelmeyecektir.<br />

Natanyel gibi bizim de, Allah’ın Sözü’nü kendimiz için çalışmamız ve Kutsal Ruh’un bizi<br />

aydınlatması için dua etmemiz gerekir. Natanyel’i incir ağacının altında gören Kişi, dua<br />

ettiğimiz gizli yerde bizi de görecektir. Işık dünyasından melekler tevazu içinde ilahi rehberliği<br />

arayanların yakınındadır.<br />

Yuhanna, Andreas, Simun, Filipus ve Natanyel’in çağrısıyla Hıristiyan topluluğunun temeli<br />

oluşmaya başladı. Yahya, öğrencilerinden ikisini İsa’ya yöneltti. Böylece onlardan biri olan<br />

Andreas, kardeşi Simun’u buldu ve onu Kurtarıcı’ya çağırdı. Filipus da o zaman çağrıldı ve<br />

82

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!