06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Pilatus bu sözleri duyunca çok korktu. Mesih ve hizmeti hakkı - da doğru bir bilgiye sahip<br />

değildi; fakat içinde Allah’a ve insanüstü varlıklara tarifsiz bir inanç doğdu. Daha önce aklından<br />

geçen bir düşünce o an daha da belirgin hale geldi. Kendisine mor bir kaftan giydirilip alay<br />

edilen ve başına dikenlerden yapılmış bir taç takılan bu insanın ilahi bir varlık olup<br />

olamayacağını soruyordu.<br />

Pilatus yargı salonuna geri döndü ve İsa’ya “Nereden geliyorsun?” diye sordu. Fakat İsa ona<br />

o an için cevap vermedi Kurtarıcı Pilatus ile açıkça konuşmuş ve gerçeğin bir tanığı olarak<br />

kendi hizmetini belirtmişti; fakat Pilatus ışığı görmezlikten gelmişti. Yahudiler’in isteklerine<br />

boyun eğerek, yetkisinden ve prensiplerinden vazgeçere yüksek mevkisini kötüye kullanmıştı.<br />

Artık İsa’nın ona söyleyecek bir sözü kalmamıştı. Pilatus O’nun sessizliği karşısında öfkelenip<br />

kibirli bir şekilde şöyle dedi: “Benimle konuşmayacak mısın? Sem salıvermeye yetkim olduğu<br />

gibi çarmıha germeye de yetkim olduğunu bilmiyor İsa, “Sana gökten verilmemiş olsaydı,<br />

benim üzerimde hiçbir yetkin olmazdı “Bu nedenle beni sana teslim edenin günahı daha<br />

büyüktür.” diye karşılık verdi.<br />

Böylece merhameti sonsuz olan Kurtarıcı, çektiği bu büyük acının ortasında kendisini<br />

çarmıha gerilmek üzere teslim eden Romalı valinin bu hareketini mümkün olduğunca hoş<br />

görmeye çalıştı. Kurtarıcı’nın bu hareketi çağlar boyunca hatırlanacak bir davranıştı ve<br />

Yeryüzünün Hakimi’nin mükemmel karakterini açıkça göstermekteydi.<br />

Isa, “Bu nedenle beni sana teslim edenin günahı daha büyüktür” dedi. İsa bu sözleriyle<br />

Yahudi ulusunun temsilcisi olan başkâhin Kayafa’yı kastetti. Hahamlar, Roma’nın iktidar<br />

sahiplerinin prensiplerini biliyorlardı. Ayrıca Mesih’i doğrulayan peygamberlikleri, O’nun<br />

öğretilerini ve mucizelerini de biliyorlardı. Yahudi yargıçlar, ölüme mahkum ettikleri Kişi’nin<br />

ilahi bir karaktere sahip olduğunu kesinlikle biliyorlardı ve aldıkları ışığın ölçüsünde<br />

yargılanacaklardı.<br />

Aslında en büyük suç ve sorumluluk, ulusun en yüksek mevkisin- de bulunan ve kendilerine<br />

emanet edilen kutsal gerçeklere ihanet edenlerindi. Pilatus, Hirodes ve Romalı askerler İsa<br />

hakkında Yahudiler’e oranla daha az bilgiye sahiptiler. O’nu hor görerek hahamları ve<br />

yöneticileri memnun etmeyi düşünmüşlerdi. Onlar, Yahudi ulusunun bu denli bol sahip olduğu<br />

ışıktan yoksundular. Eğer bu ışık askerlere de verilmiş olsaydı, onlar İsa’ya Yahudiler kadar<br />

zalimce davranmazlardı.<br />

Pilatus tekrar İsa’yı serbest bırakmayı önerdi. Fakat Yahudiler “Bu adamı salıverirsen,<br />

Sezar’ın dostu değilsin” diye bağrıştılar.8Böylece bu ikiyüzlü kişiler Sezar’ın yetkisini de<br />

kıskandıklarını açıkça gösterdiler. Aslında Roma yönetimine en acımasızca karşı olanlar yine<br />

kendileriydi. Ellerinden gelse kendi ulusal ve dini kurallarını saygısızca uygulamaya<br />

çalışırlardı; fakat utanç verici bir davranışta Sezar’ın gücünü övüyorlardı. İsa’yı yok etmeye<br />

yönelik amaçlarına ulaşmak için aslında kendilerinin de nefret ettiği yabancı bir güce sadıkmış<br />

gibi görünmeye çalışıyorlardı.<br />

470

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!