06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

halkta en büyük sevinci yaratan ve tüm bu törenlerin en etkileyicisi olan, İsrail’in çölde yaşadığı<br />

bir olayın anıldığı törendi.<br />

Gün ışımak üzereyken, gümüş boruların uzun ve tiz sesleri yankılanmaya başlıyor, halk<br />

kaldığı kulübelerden ve çardaklardan çevredeki tüm tepelerde ve vadilerde yankılanan sevinç<br />

çığlıkları atıyordu. Bayram günü böyle karşılanıyordu. Daha sonra Kidron vadisinden3akan<br />

sudan bir sürahi su dolduran haham, müzik eşliğinde yavaş adımlarla tapmağın merdivenlerini<br />

çıkmaya başlıyor ve şu ezgiyi söylüyordu: “Ayaklarımız senin kapılarında, Ey Kudüs.”<br />

Haham sürahiyi diğer hahamların bulunduğu avlunun ortasında yer alan sunağa taşırdı.<br />

Burada her birinin yanında birer hahamın bulunduğu iki adet gümüş küvet vardı. Küvetlerden<br />

birine su sürahisi, diğerine ise şarap sürahisi batırılırdı ve her iki sürahinin içindekiler Kidron<br />

vadisine akıtılır, buradan da Ölü Deniz’e5ulaşırdı. Bu kutsal su gösterisi, çölde İsrail halkının<br />

susuzluğunu gidermek için Allah’ın emriyle yarılan ve içinden su fışkıran kayayı temsil<br />

ediyordu. Daha sonra sevinç içinde şu ezgiler söyleniyordu: “İsrail halkı o gün şöyle diyecek:<br />

’Rab gücümüz ve ezgimiazdir. Kurtuluş pınarlarından sevinçle su alacaksınız.’”<br />

Yusufun oğulları Çardak Bayramına katılmak için hazırlık yaparlarken, İsa’nın hiçbir<br />

hazırlık yapmıyor gibi göründüğünü gördüler. O’nun hareketlerini merakla izlediler. İsa,<br />

Beytsayda’daki iyileştirmesinden beri büyük bayramlara katılmamıştı. Kudüs’teki Yahudi<br />

liderlerle gereksiz yere tartışmaktan kaçınmak için çalışmalarına Celile’de devam etmişti.<br />

Büyük dini kutlamalara katılmaması ve hahamların ve rabbilerin O’na düşmanlık duyması<br />

çevresindeki kişilerin, hatta kendi öğrencilerinin ve yakınlarının bile şaşırmasına neden<br />

olmuştu. Öğretilerinde Allah’ın Yasası’na uymanın önemini özellikle belirtmişti. Buna karşın<br />

ilahi olarak buyurulan bu kutsal hizmete bu kez bizzat kendisi ilgi göstermi- yormuş gibi<br />

görünüyordu. Kötü ün yapmış olan kimselerle ve vergi görevlileriyle bir araya gelmesi,<br />

rabbilerin törenlerine ilgi göstermemesi ve Sebt günü ile ilgili geleneksel kurallar hakkında<br />

getirdiği bazı serbestlikler, dini liderlerin O’ndan nefret etmesine ve şüphe duymasına yol<br />

açıyordu. Kardeşleri O’nun halkın gözünde bilgili kimseler olarak görünen hahamlara ve din<br />

yorumcularına itibar etmemesini bir büyük hata olarak görüyorlardı; fakat O’nun günahsız ve<br />

lekesiz yaşamına tanık olmuşlardı. Kendilerini O’nun öğrencileri olarak görmemelerine rağmen<br />

O’nun çalışmalarından derinden etkilendiler. Celile’deki ünü onların hırslarını tatmm ediyordu;<br />

hala kendisinin iddia ettiği kişi olduğunu Ferisilerin görmesini sağlayacak bir kanıt göstermesini<br />

umut ediyorlardı. Yüreklerindeki şu düşünce ile övünüyorlardı: “Ya O İsrail’in Kralı Mesih<br />

ise!”<br />

Bunu öyle çok merak ediyorlardı ki, sonunda İsa’ya Kudüs’e gitmesi için ısrar ettiler.<br />

“Buradan ayrıl, Yahudiye’ye git! Öğrencilerin de yaptığın işleri görsünler. Çünkü kendini<br />

açıkça tanıtmak isteyen bir kişi yaptıklarını gizlemez.Buradaki “eğer” sözü, onların yüreğindeki<br />

kuşku ve inançsızlığı açıkça gösterdi. O’nun korkak ve zayıf bir kişi olduğunu ima ettiler. Eğer<br />

O, kendisinin Mesih olduğunu biliyorsa, halkın arasına katılmaktan niçin çekiniyordu? Eğer<br />

gerçekten bu kadar büyük bir güce sahip ise, niçin cesur bir şekilde Kudüs’e gidip iddialarını<br />

orada halkın önünde savun-muyordu? Celile’de yaptığı harikulade işleri niçin Kudüs’te de<br />

285

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!