06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

çarptıracaklar. O’nunla alay edip, kamçılayıp çarmıha germeleri için diğer uluslara teslim<br />

edecekler. Fakat O, üçüncü gün dirilecek.” Bu sözleri duydukları zaman gülmüş hatta alay<br />

etmişlerdi. Fakat şimdiye kadar Mesih’in tüm önbildirilerinin gerçekleştiğini hatırladılar. İsa<br />

üçüncü gün dirileceğini önceden bildirmişti ve bunun aksini kim ispatlayabilirdi? Bu düşüncelerden<br />

uzaklaşmak istediler; fakat bunu başaramadılar. Tıpkı babalan Şeytan gibi inandılar ve<br />

korkudan titrediler.<br />

Öfkeleri dindikten sonra İsa üzerindeki düşünceleri gittikçe yoğunlaşmaya başladı. Mesih’in,<br />

düşmanlarının karşısına cesurca çıktığını ve onların zulümlerine asla karşılık vermediğini<br />

gördüler. Yargılanmasından çarmıha gerildiği ana kadar gerçekleşen tüm olaylar onları İsa’nın<br />

Tanrı’nın Oğlu olduğunu düşünmelerini sağladı. Suçladıkları ve mahkum ettikleri Kişi’nin her<br />

an karşılarına çıkıp kendilerini suçlayabileceğini ve mahkum edebileceğini ve kendisini<br />

öldürenlerden intikam alarak adaletin yerine gelmesini isteyebileceğini hissediyorlardı.<br />

Hahamlar bu Sebt gününde çok az dinlenebildiler. Dini açıdan bozulmamak için putperest<br />

evlerden uzak durmalarına rağmen bu kez İsa’nın naaşım tartışmak için bir araya geldiler. Ölüm<br />

ve mezar çarmıha gerdikleri Kişi’yi bir daha hiç geri vermemeliydi. “Başkâhinler ve Ferisiler<br />

Pilatus’un önünde toplanarak: ’Efendimiz, o aldatıcının daha yaşarken ’ben üç gün sonra<br />

dirileceğim’ dediğini hatırlıyoruz. Bu yüzden buyruk ver de, üçüncü güne dek mezarı güvenlik<br />

altına alsınlar. Yoksa öğrenciler gelir, cesedi çalar ve halka ’ölümden dirildi’ derler. Bu<br />

sonuncu aldatmaca ilkinden beter olur’ dediler. Pilatus onlara: ’bir manga asker alın, gidin<br />

mezarı dilediğiniz gibi güvenlik altına alın’ dedi.”<br />

Hahamlar mezarın güvenlik altına alınması için talimat verdiler. Askerler mezarın girişine<br />

büyük bir taş yuvarladılar, halatlarla sağlamlaştırdılar, baştan ve sondan ağır kayalarla<br />

desteklediler ve taşı mühürlediler. Artık taş mühür bozulmadan yerinden oynatılamazdı. Her<br />

türlü olasılığa karşı mezarın başına bir de asker konuldu. Hahamlar Mesih’in naaşının yatırıldığı<br />

yerde kalması için ellerinden geleni yapmışlardı. Ölünün sanki sonsuza dek mezarda kalması<br />

için her türlü önlem alınmıştı.<br />

Zavallı insanlar böyle bir hazırlık ve plan yapmışlardı. Bu katiller uğraşlarının boşuna<br />

olduğunu göremeyecek kadar kördüler! Fakat bu hareketleriyle aslında Allah’ı yüceltmiş<br />

oldular. İsa’nın dirilişini engellemek için yaptıkları davranışlar O’nun ilahiliğini daha güçlü bir<br />

şekilde kanıtlamış oldu. Mezarının önünde bekleyen asker sayısı ne kadar çok olursa dirilişinin<br />

kanıtı da o denli güçlü olacaktı. Mesih’in ölümünden asırlar önce Kutsal Ruh Mezmurlar<br />

aracılığıyla şöyle bildirmişti: “Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa? Neden boş planlar yapar bu<br />

halklar? Yeryüzü kralları ayaklanıyor, önderler birleşiyor. Rab’be ve meshettiği krala karşı...<br />

Göklerde oturan Rab gülüyor, onlarla eğleniyor.” Romalı askerlerin gücü Rab’bin dirilişini<br />

engellemeye asla yetmeyecekti. Rab’bin dirileceği saat yaklaşıyordu.<br />

496

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!