06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

elde etmek için aylar boyunca O nu yakalamaya çalıştılar. Şimdi kendi amaçlarını<br />

uyguluyorlardı. Bir çete ile gece yarısı baskın yapmak, yargılamadan önce alay ve işkence<br />

etmek onların her zaman yaptıkları şeylerdi. Onların bu hareketi yasaya aykırıydı. Kendi<br />

yasalarına göre henüz suçu ispatlanmamış birisi suçsuz sayılırdı. Buna göre Yahudi liderler de<br />

kendi kurallarına göre suçluydular.<br />

Isa, kendisini suçlayan başkâhine dönerek şöyle dedi: “Beni niçin sorguya çekiyorsun?<br />

Hahamlar ve yöneticiler O’nun yaptıklarını izlemek ve her söylediğini yetiştirmek için ajanlar<br />

yollamadılar mı? Bu ajanlar her toplantıda yer alıp kendilerini yollayanlara yapılanlar hakkında<br />

rapor vermediler mi? “Konuştuklarımı duyanlardan sor. Onlar ne söylediğimi biliyorlar.”<br />

Hanna bu kararlı cevap karşısında sessiz kaldı. Kendisinin davayı yürütmesiyle ilgili gizli<br />

kalmasını istediği bir şeyi İsa’nın açıkça belirtmesinden endişe ederek O’na bu kez başka bir<br />

şey söylemedi. Hanna’nın sessiz kaldığını gören görevlilerden biri öfke içinde “başkâhine nasıl<br />

böyle cevap verirsin” diyerek O’na bir tokat attı.<br />

İsa, sakin bir şekilde şöyle cevap verdi: “Eğer yanlış bir şey söylediysem, yanlışımı göster.<br />

Ama söylediklerim doğruysa, niçin bana vuruyorsun?” İsa, aynı şekilde kin dolu sözlerle<br />

karşılık vermedi. Bu sakin cevabı O’nun asla kışkırtılmayan, günahsız, sabırlı ve nazik<br />

yüreğinden geldi.<br />

İsa büyük hakaretlere ve zulme maruz kaldı. Onlar için sınırsız fedakarlıkta bulunduğu,<br />

kendisinin yarattığı varlıkların elinde akla gelebilecek her türlü zulmü gördü. Günaha duyduğu<br />

nefret ve mükemmel kutsallığı oranınca acı çekti. Kendisine bir düşman gibi davranan insanlar<br />

tarafından yargılanması büyük bir fedakarlıktı. Şeytan’ın kontrolü altındaki insanlar tarafından<br />

kuşatılmak O’na acı veriyordu. İlahi gücünü bir an için bile kullansa, kendisine eziyet edenleri<br />

yok edebileceğini biliyordu. İşte bu denenmesini daha da zor hale getiriyordu.<br />

Yahudiler, gösterişli bir şekilde ortaya çıkacak olan bir Mesih a- rıyorlardı. Sonsuz gücüyle<br />

istediği takdirde insanların düşüncelerini bir anda değiştirmesini ve bu düşünceleri O’nun<br />

egemenliğinin bilgisine yöneltmesini bekliyorlardı. Böylece kendisini yüceltilmesini<br />

sağlayacağına ve onların hırslarını ve arzularını gerçekleştireceğine inanıyorlardı. Kendisine<br />

böyle kötü davranılırken İsa, ilahi karakterini gös-termesi için zorlu bir sınavdan geçiriliyordu.<br />

Sadece tek bir sözü ya da bakışı ile kendisine zulmedenlerin, kendisini kralların, hükümdarların,<br />

hahamların ve tapmakların üzerinde bir Rab olduğunu açıkça belirtmelerini sağlayabilirdi. Fakat<br />

insan özdeşliğinde olmayı kendisi seçmişti ve bu zor duruma katlanması gerekiyordu.<br />

Göklerdeki melekler Rab’lerine karşı yapılan her davranışı izliyorlardı. O’nu özgür kılmayı<br />

istiyorlardı. İlahi yönetim altında sınırsız bir güce sahiptiler. Bir fırsatta Mesih’in emri üzerine<br />

yüzseksenbeşbin Asurlu savaşçıyı bir gecede yok etmişlerdi. İsa’nın bu utanç verici<br />

yargılanmasında Allah’ın düşmanlarını bir anda yok etmek melekler için ne kadar kolay bir iş<br />

sayılırdı. Fakat bu işle görevlendirilmemişlerdi. Düşmanlarını ölümle cezalandırabilen Kişi<br />

şimdi onların yaptıklarına katlanıyordu. Baha’sına olan sevgiden ve dünyanın başlangıcından<br />

beri dünyanın günahını yüklenme konusunda verdiği sözden dolayı kurtarmak için geldiği<br />

446

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!