Isa'nın Çilesi_(turk)
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />
ilgili gerçeklerin Yahudilere verilmiş olduğunu ve onların arasından Mesih’in çıkacağını<br />
bildirdi. Allah’ın karakterinin ve O’nun hükümranlığının ilkeleri Kutsal Yazılar’da onlara<br />
açıkça bildirilmişti. İsa, Yahudilerin Allah’ın kendi bilgisini verdiği insanlar olduğunu açıkladı<br />
ve kendisinin de o halktan olduğunu belirtti.<br />
Üzerinde sıkça tartışılan konular ve törensel ibadet hakkındaki gerçekleri kendisini<br />
dinleyenlere açıklamayı amaçladı. “Ama gerçekten tapınanların Baba’ya ruhta ve gerçekte<br />
tapınacakları vakit geliyor; ve işte o vakit şimdidir. Çünkü Baba kendisine böyle tapınanları<br />
arıyor. Allah ruhtur4ve O’na tapınanların, ruhta ve gerçekte tapınmaları gerekir.” İsa, şu<br />
sözleriyle Nikodim’e açıkladığı gerçeği tekrar bildiriyor: “Sana doğrusunu söyleyeyim. Bir<br />
kimse yeniden doğmadıkçaAllah’ın Egemenliğini göremez.” Kişi, sadece kutsal bir dağı ya da<br />
tapınağı aramakla, gökyüzü ile bütünleşemez. Din, formaliteler ve törenlerle<br />
sınırlandırılmamalıdır. Sadece Allah’tan gelen inanç yolu bizi Allah’a ulaştırabilir. O’na, doğru<br />
hizmet edebilmek için İlahi Ruh ile yeniden doğmalıyız. Bu, kalbimizi arındıracak ve<br />
düşüncelerimizi yenileyecektir. Allah’ı tanımamız ve sevmemiz için bize yeni bir yetenek ve<br />
O’nun tüm isteklerine itaat etme arzusunu verecektir. Gerçek ibadet budur. Bu, Kutsal Ruh’un<br />
çalışmasının ürünüdür.<br />
Kutsal Ruh iman eden her kişi ile yakından ilgilenir ve Allah bu tür ibadeti kabul eder. Kişi,<br />
her nerede Allah’a ulaşmak isterse, orada Kutsal Ruh’un çalıştığı görülür ve Allah, kendisini O<br />
kişiye ifşa edecektir. Çünkü O, böyle ibadet edenleri aramaktadır. Onları kendi çocukları olarak<br />
kucaklamak için bekler.<br />
Kadın, İsa ile konuşurken O’nun sözlerinden çok etkilendi. Bu tür düşünceleri daha önce<br />
kendi halkının dini liderlerinden ya da Yahudilerden hiç duymamıştı. Hayatının geçmiş yılları<br />
gözlerinin önüne seri-lirken, o büyük gereksiniminin farkına varıp duygulandı. Ruhun<br />
susamışlığını fark etti. Bu susuzluğu Sihar’ın kuyusu asla gideremezdi. Şimdiye kadar yaşadığı<br />
hiçbir şey, ihtiyacı olan ruhsal anlayış hissini kendisinde böylesine uyandırmamıştı. İsa<br />
yaşamının sırlarını okuduğuna onu inandırdı; buna karşın o, İsa’nın kendisine dost olduğunu,<br />
şefkat ve sevgi duyduğunu hissetti. İsa dürüstlüğü ile onun günahlarını kınarken, asla onu<br />
açıkça suçlayıcı tarzda konuşmadı; fakat ona ruhu yenileyebilen lütfundan söz etti. O’nun<br />
karakteri hakkında bir kanıya varmaya başladı. Aklında bazı sorular belirdi. Bu kişi, uzun<br />
süredir beklenen Mesih olamaz mıydı? Kadın, İsa’ya şöyle dedi: “Mesih denilen meshedilmiş<br />
Olan’ın geleceğini biliyorum. O gelince bize her şeyi bildirecektir.” İsa, “Seninle konuşan ben,<br />
O’yum” diye yanıt verdi.<br />
Kadın bu sözleri duyduğunda yüreğinde iman belirdi. İlahi Öğretmen’in bu harikulade<br />
açıklamasını kabul etti. Bu kadın anlayışlı bir kişiydi. En yüce vahiyi almaya hazırdı; çünkü<br />
Kutsal Yazılara ilgi duyuyordu ve daha fazla ışığa kavuşması için Kutsal Ruh, onun<br />
düşüncelerini hazırlamaktaydı. Eski Antlaşma’nın şu vaadi üzerinde çalıştı: “Tanrın Rab, senin<br />
için aranızdan kardeşlerinden benim gibi bir pey-gamber çıkaracak ve O’nu dinleyeceksin.” Bu<br />
peygamberliği anlamayı çok istiyordu. İlahi İşık, onun düşüncelerinde parlıyordu. İsa’nın<br />
113
Change language