06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

suçlayamadılar; fakat kibirli Yahudi liderlerin adalet adına konuşan Nikodim’in önünde sessiz<br />

kalmalarının tek sebebi bu değildi. Kendilerinden birinin, O’nu savunacak kadar O’nun<br />

karakterinden etkilenmiş olması onları korkuttu ve rahatsızlık duymalarına yol açtı.<br />

Şaşkınlıkları geçtikten sonra sert bir şekilde Nikodim’e sordular: “Yoksa sen de mi<br />

Celile’densin? Araştır bak, Celile’den peygamber çıkmaz.”<br />

Buna karşın itirazları sadece söyledikleri sözlerde kaldı. Yahudi liderler, planlarını<br />

uygulamaya ya da İsa’yı yakalamaya çalıştıklarında mutlaka bir engelle karşılaşıyorlardı. Bu<br />

kez de yenilgiye uğramışlardı. Daha sonra herkes evlerine gitti. İsa ise Zeytinlik Dağ’ına<br />

gitti. İsa, şehrin kargaşasından, çevresini saran meraklı insanlardan ve kendilerini bilge kişiler<br />

olarak gören kibirli Yahudi liderlerden uzaklaşıp Allah ile yalnız kalabileceği Zeytin Dağ’ına<br />

gitti. “Ertesi sabah erkenden yine tapmağa döndü. Bütün halk O’nun yanına geliyordu. O da<br />

oturup, onlara ders vermeye başladı.”<br />

Kısa bir süre sonra sözü yarıda kesildi. Yedinci emri ihlal ederek zina ederken yakalanmış<br />

bir kadını yerde sürükleyerek oraya getirdiler. Kadını İsa’nın önüne iterek, sahte bir saygı<br />

hareketiyle şöyle dediler: “Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı. Musa, Yasa’da bize<br />

böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin?” Bu sahte saygı hareketinin ardında<br />

O’nun yok edilmesi için yapılan planlar gizliydi. Nasıl bir karar verirse versin, O’nu suçlamak<br />

ve yargılamak üzere bir neden bulmak için bunun çok iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorlardı.<br />

Kadını haklı çıkarsa, Musa’nın yasasını ihlal etmekle suçlanabilirdi. O’nun ölüm cezasını hak<br />

ettiğini söylese, sadece onlara mahsus olan bir yetkiyi kendisinde gördüğü gerekçesiyle<br />

Romalılara şikayet edilirdi.<br />

Isa bir an önündeki manzaraya, utanç içinde yerde sürüklenen kadın ve insani merhametten<br />

bile yoksun olan asık yüzlü Yahudi liderlere doğru baktı. O’nun dürüstlük dolu ruhu, bu<br />

manzaradan sakındı. Bu olayın kendisine niçin getirildiğini biliyordu. O an yanındaki kişilerin<br />

düşüncelerini okudu ve hepsinin de karakterini ve yaşam öyküsünü biliyordu. Yasanın sözde<br />

koruyucusu olan bu kimseler İsa’ya karşı bir tuzak hazırlamak için kurbanlarını bizzat kendileri<br />

günaha sürüklemişlerdi. İsa onların sorularını duymazlıktan gelerek yere eğildi ve parmağıyla<br />

toprağa yazı yazmaya başladı.<br />

Sordukları soruya hemen cevap alamamalarının ve İsa’nın ilgisiz gibi görünmesinin<br />

sonucunda konuya ilgi göstermesini sağlamak için sabırsız bir şekilde O’na biraz daha<br />

yaklaştılar; fakat İsa’yı dikkatle izleyen liderlerin yüzlerindeki ifade birden değişti. Bu kez<br />

önlerinde kendi yaşamlarındaki günahların izleri duruyordu. Onları izleyen halk, yüzlerindeki<br />

ifadenin aniden değiştiğini gördü ve onları bu kadar şaşırtan ve utandıran şeyin ne olduğunu<br />

anlamaya çalıştı.<br />

Yahudi liderler, yasaya saygılı olduklarını iddia ederlerken, kadını bu şekilde suçlayarak<br />

yasanın gereklerini göz ardı ediyorlardı. Kadına karşı dava açmak onun kocasının göreviydi ve<br />

suçlu olan taraflar eşit bir şekilde cezalandırılırdı. Bu liderlerin kadını suçlamak için hiçbir<br />

yetkileri yoktu. İsa, onların anlayabileceği bir dille konuştu. Yasa, olaya tanık olan kişilerin<br />

293

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!