06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 32. Yüzba<br />

İsa, oğlunu iyileştirdiği soylu adama şöyle dedi: “Sizler belirtiler ve harikalar görmedikçe,<br />

iman etmeyeceksiniz.” Kendi halkının O’nun Mesihliğine inanmak için belirtiler istemesi İsa’yı<br />

çok üzdü. Onların inançsızlığı, fakat kendisinin yanma gelen yüzbaşının imanı O’nu şaşırttı.<br />

Yüzbaşı, İsa’nın gücünden şüphe etmedi. O’nun, kendisinin bizzat gelerek mucize yapmasını<br />

bile istemedi. “Bir tek söz söyle, uşağım iyileşsin” dedi.<br />

Yüzbaşının uşağı felçliydi ve ölmek üzereydi. Romalılarda uşaklar hor görülen, zulmedilen,<br />

pazar yerlerinde alınıp satılan kölelerdi; fakat yüzbaşı uşağını çok seviyordu ve onun<br />

iyileşmesini istiyordu. İsa’nın onu iyileştirebileceğine inanıyordu. Kurtarıcı’yı daha önce hiç<br />

görmemişti. Fakat aldığı haberler onun imanını güçlendirdi. Yahudilerin şekilciliklerine<br />

rağmen, bu Romalı adam, onların dininin kendi dininden daha üstün olduğuna ikna oldu. Ülkeyi<br />

kendi egemenlikleri altında tutan insanlar ile onların egemenlikleri altında bulunanları<br />

birbirinden ayıran önyargı ve nefret duvarlarını yıktı. Allah’ın hizmetine saygı duydu ve O’na<br />

ibadet edenler olarak Yahudilere nezaket gösterdi. Kendisine bildirildiği gibi, İsa’nın, ruhun<br />

ihtiyacım karşıladığını gördü. İçindeki tüm ruhsal düşüncelerle Kurtarıcı’nın yanma geldi; fakat<br />

kendisinin O’nun yanına gelmeye bile layık olmadığını hissetti. Yahudi liderlere, uşağının<br />

iyileşmesi için İsa’dan ricada bu-lunmalarını istedi. Onlar Yüce Öğretmen’i tanıyorlardı.<br />

Yüzbaşı, onların, Kurtarıcı’nın lütfunu kazanmak için O’na nasıl yaklaşılması gerektiğini<br />

bildiklerini düşünüyordu.<br />

İsa Kefernahum’a girerken, yüzbaşının dileğini bildirmek için gelen Yahudi liderler ile<br />

karşılaştı. İsa’ya şöyle dediler: “O, senin bu iyiliği yapmana yaraşır biridir. Çünkü ulusumuzu<br />

sever. Sinagogumuzu kuran da odur.” İsa hemen subayın evine doğru yola çıktı; fakat<br />

çevresindeki kalabalık yüzünden yavaş adımlarla ilerliyordu. İsa oraya varmadan, kendisinin<br />

gelmekte olduğunun haberi yüzbaşıya ulaştı. Kendisini buna layık görmeyen yüzbaşı, O’na şu<br />

mesajı gönderdi: “Rab, ben layık değilim ki, çatımın altına giresin!” Fakat İsa yoluna devam etti<br />

ve yüzbaşı sonunda O’na yaklaşmaya cesaret ederek, mesajını tamamladı: “Ben senin yanına<br />

gelmeye bile layık değilim.” “Sen yeter ki bir söz söyle, uşağım iyileşir. Ben de buyruk altında<br />

bir adamım, benim de buyruğumda askerlerim var. Birine, ’Git’ derim, gider; bir diğerine, ’Gel’<br />

derim, gelir; köleme, ’Şunu yap’ derim, yapar.” Benim, Roma’nın gücünü temsil ettiğim ve<br />

askerlerimin benim emirlerime uyduğu gibi, sen de sonsuz Allah’ın gücünü temsil ediyorsun ve<br />

yaratılanların hepsi senin sözünü dinlerler. Eğer sana itaat ederlerse onların hastalıklarını<br />

iyileştirebilirsin. Gökyüzü elçilerini çağırabilir ve onlara şifalı gücünü verebilirsin. Fakat tek bir<br />

söz söyle, uşağım iyileşsin.<br />

“Bu sözleri duyan İsa yüzbaşıya hayran kaldı. Ardından gelen kalabalığa dönerek, “Size<br />

şunu söyleyeyim” dedi, “İsrail’de bile böyle iman görmedim.” Yüzbaşıya şöyle dedi: “Git,<br />

inandığın gibi olsun!” Uşak o an hemen iyileşti. İsa’ya yüzbaşının dileğini bildiren Yahudi<br />

liderler, Müjde’nin ruhuna sahip olmaktan ne kadar uzak olduklarını göstermişlerdi. Asıl<br />

ihtiyacımız olan şeyin Allah’ın lütfu olduğunu anlayamadılar. Sürekli kendilerini haklı gören bu<br />

196

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!