06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 74. Getsemani Bahçesinde<br />

İsa, öğrencileri ile birlikte Getsemani bahçesine doğru yavaş adımla1a ilerliyordu. Fısıh<br />

süresinde bulutsuz gökyüzünde dolunay parlıyordu. Hacıların çadırlarıyla dolu şehir sessizlik<br />

içindeydi. İsa, öğrencilerine her şeyi açıkça anlatıyor ve onlara dersler veriyordu; fakat<br />

Getsemani Bahçesi’ne yaklaştıklarında O’nu garip bir sessizlik sardı. Burası, O’nun dinlenmek<br />

ve yeniden güç kazanmak için çok sık geldiği bir dua yeriydi; fakat daha önce hiçbir kez bu<br />

gece olduğu kadar üzgün bir şekilde buraya gelmemişti. Yeryüzündeki yaşamı boyunca<br />

Allah’ın varlığının ışığında yürümüştü.<br />

Şeytan’ın ruhu tarafından kışkırtılan insanlarla mücadele ederken şöyle diyebiliyordu: “Beni<br />

gönderen benimledir. O, beni yalnız bırakmadı; çünkü her zaman O’nu hoşnut edeni yaparım.”<br />

Fakat şimdi Allah’ın O’nu koruyan varlığından uzaktaymış gibi görünüyordu. O, şimdi<br />

günahkar insanlığın özdeşliğini almıştı ve onların günahlarının yükünü taşıması gerekiyordu.<br />

Günah nedir bilmeyen Kişi’nin üzerine hepimizin günahları yüklendi. Günah O’na öylesine<br />

korkunç ve taşıması gereken günahın yükü de öylesine ağır görünür ki, bu yüzden Baba’nın<br />

sevgisinden sonsuza dek uzak kalacağını bile düşünür. Allah’ın emirlerinin çiğnenmesine<br />

duyduğu öfkenin ne kadar büyük olduğunu bildiği için şöyle haykırır: “Yüreğim ölüm<br />

derecesinde kederli.”<br />

Bahçeye yaklaştıklarında öğrenciler Öğretmenlerinin üzerindeki değişikliği fark ettiler. O’nu<br />

daha önce hiç bu kadar sessiz ve üzgün görmemişlerdi. Yaklaştıkça yüreğini daha da derin bir<br />

sıkıntı kaplıyordu; buna karşın, O’na niçin üzgün olduğunu sormadılar. Son derece bitkin<br />

görünüyordu. Bahçeye vardıklarında öğrenciler, O’nun bir an önce dinlenebilmesi için kaygı<br />

içinde bir yer aradılar. İsa, şimdi attığı her adım için büyük çaba harcıyordu. Yüreğindeki büyük<br />

acının etkisiyle inliyordu. Öğrencileri, düşmemesi için O’na iki kez destek oldular.<br />

Bahçenin girişine yakın bir yerde İsa, üç öğrencisi hariç diğerlerinin dua etmelerini<br />

buyurarak yanlarından ayrıldı. Petrus, Yakup ve Yuhanna ile ıssız bir bölgeye çekildi. Bu üçü,<br />

İsa’nın en güvendiği öğrencilerdi. Daha önce İsa’nın görünümünün değiştiği dağda O’nun<br />

görkemine bakmışlardı; Musa ve İlyas’ın O’nunla konuştuğunu görmüşlerdi; gökyüzünden<br />

gelen sesi duymuşlardı. İsa, şimdi bu büyük acıyı çekerken onların, kendisinin yanında<br />

olmalarını arzulamıştı. Onlar daha önce pek çok kez İsa ile burada kalmışlardı. İsa onları ertesi<br />

sabah uyandırıncaya dek, dua ettikten sonra kimse tarafından rahatsız edilmeden<br />

Öğretmenlerinin biraz uzağında uyumuşlardı. Fakat İsa, bu kez onların geceyi kendisi ile<br />

birlikte dua ederek geçirmesini istiyordu. Buna karşın çekeceği büyük acıya tanık olmalarına<br />

yüreği dayanmıyordu.<br />

İsa, onlara “Burada kalın. Benimle birlikte uyanık durun” dedi.Kendisini görebilecekleri ve<br />

duyabilecekleri kadar ilerledi ve yüz üstü yere kapanıp dua etmeye başladı. Günah yüzünden<br />

Babasından uzak-laştığını hissediyordu. Uçurum öylesine derin ve karanlıktı ki, onun önünde<br />

adeta ruhu ürperdi. Bu acıdan kurtulmak için ilahi gücünü kullanamayacaktı. İnsan<br />

437

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!