06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

deli olduğunu ima ederek şöyle cevap verdiler: “Sen daha elli yaşında bile değilsin. İbrahim’i de<br />

mi gördün?”<br />

İsa ciddi bir şekilde cevap verdi: “Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben<br />

varım.”<br />

Kalabalığın üzerine birden sessizlik çöktü. İsa, kendisinin, öncesiz çağlardan beri var olan,<br />

İsrail’e vaat edilen, “soyu çok eskilere, zamanın başlangıcına dayanan”Kişi olduğunu bildirdi.<br />

Hahamlar ve rabbiler kutsal değerlere saygısızlık ettiği gerekçesiyle İsa’yı tekrar suçladılar.<br />

Allah ile birlikte olduğunu iddia etmesi onları daha önce de kızdırmıştı ve bu yüzden O’nu<br />

öldürmek için planlar yapmaya başlamışlardı. Daha sonra açıkça şöyle bildirdiler: “Seni iyi<br />

işlerden ötürü değil, küfür ettiğin için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde, Tanrı olduğunu ileri<br />

sürüyorsun.” İsa Tanrı’nın Oğlu olduğu ve bunu da açıkça belirttiği için O’nu yok etmeye karar<br />

verdiler; hahamlardan ve rabbilerden yana olan birçok kişi İsa’yı taşlamak için yerden taş<br />

aldılar; “ama O gizlenip tapmaktan çıktı.”<br />

“Işık karanlıkta parlar ve karanlık onu alt edememiştir.” “İsa yolda giderken doğuştan kör bir<br />

adam gördü. Öğrenciler İsa’ya Rabbi kim günah işledi ki, bu adam kör doğdu? Kendisi mi,<br />

yoksa annesi ya da babası mı?’ diye sordular. İsa şu cevabı verdi: ’Ne kendisi, ne de annesi<br />

babası günah işledi. Allah’ın işleri onun yaşamında görülsün diye kör doğdu...’ Bu sözleri<br />

söyledikten sonra yere tükürdü. Tükürükle çamur yaptı ve adamın gözlerine sürdü. Adama, ’git,<br />

Şiloha havuzunda yıkan dedi. Şiloha ’gönderilmiş’ anlamına gelir. Adam gidip yıkandı ve<br />

gözleri açılmış olarak geri döndü.”<br />

Yahudiler tarafından işlenen günahların genellikle bu dünyada cezalandırıldığına inanılırdı.<br />

İnsanların başlarına gelen kötü olayların, onların kendilerinin ya da anne ve babalarının işlediği<br />

günahlardan ya da yaptıkları kötülüklerden ötürü meydana geldiğine inanıyorlardı. Her türlü<br />

acının Allah’ın yasasının ihlal edilmesinden kaynaklandığı doğrudur; fakat bu gerçek Yahudiler<br />

tarafından saptırılmıştı. Günahın ve tüm sonuçlarının baş mimarı olan Şeytan, insanları, hastalık<br />

ve ölümü, günah yüzünden Allah’ın insanlığa keyfi yere verdiği bir ceza olarak görmeye<br />

yöneltmişti. Bu yüzden birçok sıkıntı çekip felaketlere uğrayan kişi, bununla birlikte büyük bir<br />

günahkar olarak suçlanmanın da üzüntüsünü yaşadı.<br />

Böylece Yahudilerin İsa’yı reddetmeleri için yol hazırlanmış oldu. Yahudiler, insanlığın dert<br />

ve kederlerinin yükünü taşıyan Kişi’ye, “Tanrı tarafından cezalandırılan ve dövülüp işkence<br />

edilen” biri gözüyle baktılar ve O’na “yüz çevirdiler.”<br />

Allah bunu önlemek amacıyla bir ders vermişti. Eyüp’ün yaşamında, acıya Şeytan’ın sebep<br />

olduğu ve Allah’ın acı çeken insanlığa merhamet ettiği açıkça gösterilmiştir; fakat İsrail bu<br />

dersi anlamadı. Allah’ın, Eyüp’ün arkadaşlarını kınadığı aynı hata, İsa’yı reddetmeleri<br />

sonucunda Yahudiler tarafından da tekrarlandı.<br />

Acı çekmekle günah arasında bağlantı kuran öğrenciler de tıpkı Yahudiler gibi düşünüyordu.<br />

İsa onların hatasını düzeltirken, insanın acı çekmesine yol açan sebebi açıklamadı; fakat<br />

301

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!