06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

tarafından desteklenemezdi. Çukurda üzümü tek başına çiğnedi, yanında halklardan kimse<br />

yoktu.2<br />

Bu koyu karanlıkta Allah, Oğlu’nun duyduğu son büyük insani acıyı gizledi. İsa’nın bu acıyı<br />

çektiğine tanık olan herkes O’nun ilahiliğine ikna oldu. İnsanların o gün baktığı bu ilahi yüz<br />

asla unutulmadı. Kabil’in işlediği suçun onun yüzünden okunduğu gibi, Kurtarıcı’nın<br />

masumluğu ve ilahiliği de O’nun yüzünden okunuyordu. Fakat O’nu suçlayanlar gökyüzünün<br />

bu kanıtına ilgi göstermediler. Kalabalık, O acı çekerken saatler boyunca İsa’ya bakmıştı. Allah<br />

şimdi O’nun acısını kutsal örtüsü ile gizlemişti.<br />

Çarmıhın üzerine ölümün sessizliği çökmüş gibi görünüyordu. Çarmıhın etrafında toplanmış<br />

olan kalabalık dehşete kapılmıştı. Bağrışmalar ve hakaretler dinmişti. Erkekler, kadınlar ve<br />

çocuklar yüzüstü yere kapanmışlardı. Ara sıra buluttan aşağı güçlü şimşekler çakıyor, çarmıhın<br />

ve ölmek üzere olan Kurtarıcı’nın görünmesini sağlıyordu. Hahamlar, din bilginleri, yasa<br />

yorumcuları, askerler ve halk hak ettikleri cezayı alacakları vaktin geldiğini düşündüler. Bir<br />

süre sonra bazıları İsa’nın çarmıhtan ineceğini fısıldamaya başladılar. Bazıları ise acı ve korku<br />

içinde göğüslerini döverek şehre geri dönmek için yola koyuldular.<br />

Saat üçte orada toplananların üzerindeki karanlık kalktı; sadece çarmıhın üzerinde kaldı. Bu<br />

O’nun çektiği büyük acının bir sembolüydü. Hiçbir göz bu karanlığın arkasına bakamazdı ve<br />

Mesih’in ruhunu saran bu büyük acıyı fark edemezdi. Çarmıha gerildiğinde O’nun üzerinde<br />

güçlü şimşekler çaktı. İsa “Eli, Eli lema şevaktani? yani Allah ım, Allah’ım beni niçin yalnız<br />

bıraktın?” diye haykırdı.3Karanlık İsa’nın üzerine çöktüğünde, kendisini Tanrı’nın Oğlu diye<br />

bildirdiği için birçoğu Allah’ın öfkesini simgeleyen şimşeklerin O’nun üzerine indiğini<br />

haykırdı. O’na inananların çoğu O’nun şüphe dolu haykırışını duydular ve tüm umutlarını<br />

yitirdiler. Eğer Allah bile İsa’yı terk ettiyse, O’nun yolundan gidenler artık kime<br />

güveneceklerdi?<br />

Karanlık çarmıhın üzerinden ayrıldığında İsa bedensel bir acı ile birlikte susadığını hissetti.<br />

O’nun bu durumunu görünce Romalı askerlerden birinin yüreği sızladı ve mızrağın ucunda ekşi<br />

şaraba batırılmış bir süngeri İsa’nın çatlamış dudaklarına doğru uzattı. Fakat hahamlar O’nun bu<br />

acısı ile alay ettiler. Karanlık yeryüzünü sardığında korkuya kapılmışlardı. Fakat şimdi<br />

üzerlerindeki korku ortadan kalktığında yeniden İsa’nın kendisini kurtarabileceği düşüncesi baş<br />

göstermişti. “Eli, Eli lema şevaktani?” yani “Allah’ım, Allah’ım beni niçin yalnız bıraktın?”<br />

sözlerini onlar yanlış yorumladılar. Oradakilerden bazıları alaycı bir tavırla “Bu adam İlyas’ı<br />

çağırıyor” dediler. O’nun acısını dindirecek olan son fırsatı da reddettiler. “Bakalım İlyas gelip<br />

O’nu kurtaracak mı?” dediler.<br />

Lekesiz ve kusursuz Tanrı Oğlu çarmıhta asılı duruyordu. Bedeni yaralanmış, insanları<br />

kutsamak için uzattığı elleri şimdi çarmıha çivilenmişti. Sonsuz sevgisini iletmek için yorulmak<br />

bilmeden sevgi yolundan gittiği ayakları şimdi çarmıha bağlanmıştı. Yahudiler’in dikenlerden<br />

yaptıkları taç İsa’nın başını kanatıyordu. Titreyen dudakları şimdi acı içinde haykırıyordu.<br />

Başından, ellerinden, ayaklarından süzülen kan ve ruhunu saran bu tarifsiz acı her insanlığa<br />

482

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!