06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

kendi yaşamına çok fazla değer vermedi; ve şimdi zindanda, Yahuda kavminin aslanının, zalim<br />

kralın kibrini kırmasını, acı çeken zavallı insanları ve kendisini kurtarmasını bekliyordu. Fakat<br />

İsa, öğrencilerini etrafında toplayıp insanları iyileştirmek ve onları eğitmekle yetiniyor gibi<br />

görünüyordu. Roma’nın İsrail üzerinde hükmü her geçen gün daha da ağırlaşırken ve acı çeken<br />

çaresiz insanların haykırışları gökyüzüne yükselirken O, vergi görevlileriyle birlikte aynı<br />

sofrada yemek yiyordu.<br />

Tüm bunlar, çöl peygamberine çözülemeyen bir sır gibi geliyordu. Bazen şeytani güçlerin<br />

fısıltıları ruhuna eziyet ediyor ve korku-nun gölgesi tüm benliğini kaplıyordu. Uzun süredir<br />

ümit edilen ve beklenen Kurtarıcı henüz gelmemiş olabilir miydi? Öyleyse kendisinin iletmek<br />

için görevlendirildiği mesaj ne anlama geliyordu? Yahya yürüttüğü görevin sonucunda büyük<br />

ölçüde hayal kırıklığına uğradı. O, Allah’tan gelen mesajın, Yeşu ve Ezra’nın günlerinde<br />

okunduğu zamandaki gibi aynı etkiyi sürdürmesini bekliyordu.Öyle ki tam bir pişmanlık ve<br />

Rab’be dönüş olsun. Bu görevin başarısı için tüm yaşamını adamıştı. Şimdi bütün bunlar boşa<br />

mı gidecekti?<br />

Yahya, kendisine olan sevgilerinden dolayı kendi öğrencilerinin İsa’ya inançsızlık<br />

duyduklarını gördüğünde buna çok üzüldü. Yahya’nın öğrencileri için yaptığı çalışmalar,<br />

onların üzerinde hiçbir iyi etki bırakmamış mıydı? Sadakatle yaptığı işinden şimdi ayrı kaldı.<br />

Eğer vaat edilen Kurtarıcı gelseydi; ve Yahya çağrısında doğru bulunsaydı, İsa şimdi<br />

zulmedenin gücünü kırarak müjdecisini özgürlüğüne kavuşturmaz mıydı?<br />

Fakat Vaftizci Yahya, İsa’ya olan imanını yitirmedi. Gökyüzünden gelen sesin, inen<br />

güvercinin, İsa’nın dürüst kişiliğinin, temiz kalbinin, Kurtarıcı’nın yanına geldiğinde üzerine<br />

inen Kutsal Ruh’un gücünün ve peygamberlik sözlerinin tanıklığının hatırası, bunların hepsi<br />

vaat edilen Kişi’nin Nasıralı İsa olduğunu doğruladı.<br />

Yahya, şüphe ve endişelerini yakınlarıyla tartışmak istemiyordu. İsa’ya bir soru mesajı<br />

göndermeye karar verdi. Bunun için öğrencilerinden ikisini görevlendirdi. İsa ile<br />

görüşmelerinin onların imanını sağlamlaştıracağını ve diğer imanlı kardeşlerine de güvence<br />

vereceğini umuyordu. Ve İsa’nın doğrudan doğruya kendisi hakkında söylediği sözleri duymayı<br />

bekliyordu. Öğrenciler, İsa’ya mesajla birlikte geldiler: “Gelecek olan Kişi sen misin? Yoksa<br />

başkasını mı bekleyelim?”<br />

Vaftizcinin, İsa’yı işaret ederek, “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!...<br />

Benden sonra gelen O’dur.” diye bildirdiği zamandan bu yana çok az bir zaman geçmişti. Bu<br />

sözlere rağmen Vaftizci Yahya’nın, “Gelecek olan sen misin?” sözü ne kadar acı ve üzüntü<br />

verici bir soruydu. Sadık müjdecisi Yahya bile O’nun görevini anlayamadıysa, sadece kendi<br />

çıkarını düşünen diğer insanlardan ne beklenebilirdi ki?<br />

Kurtarıcı, öğrencilerin sorusuna hemen cevap vermedi. O’nun sessizliğini şaşkın bir şekilde<br />

izlerken, hasta insanlar iyileşmek için O’na geliyordu. Körler kalabalığın arasında el yordamıyla<br />

ilerliyorlardı; her türden hastalığı olanların bazıları yalnız başına, diğerleri de arkadaşlarının<br />

yardımıyla O’na geliyorlardı. Onları iyileştiren bu güçlü Kişi’nin sesi, sağırların kulaklarını<br />

132

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!