Isa'nın Çilesi_(turk)
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />
Ne tür bir fedakarlık gerektirirse gerektirsin, Kişi’yi günaha sürükleyen ve İsa’nın onurunu<br />
zedeleyen her türlü alışkanlık ve davranıştan vazgeçmek gerekir. Allah’ın onurunu kıran<br />
hareket insanlara hiçbir fayda sağlayamaz. Dürüstlüğün ilkelerini ihlal eden hiç kimse<br />
gökyüzünün nimetlerinden faydalanamaz. İşlenen bir tek günah bile kişinin karakterinin<br />
bozulması ve diğer insanların da yanlış yola yöneltilmesi için yeterlidir. Bedeni ölümden<br />
kurtarmak için elin ya da ayağın kesilmesi hatta gözün çıkarılması gerekiyorsa ölüm getiren<br />
günahtan vazgeçmek için daha ne kadar ciddi olmalıyız!<br />
Adak hizmetinde tuz her kurbana atılır. Bu, buhur sunusu gibi sadece İsa’nın dürüstlüğünün<br />
yapılan hizmetin Allah tarafından kabul edilmesini sağlayabileceğini gösterir. “Kendilerini<br />
Allah’a diri, kutsal ve onu hoşnut eden bir kurban olarak sunanlar,”0hayat kurtaran tuz olarak<br />
Kurtarıcımızın dürüstlüğünü almalıdırlar. O zaman tuzun bozulmayı önlediği gibi, onlar da<br />
toplumun ahlakının bozulmasını ve insanların kötülük yapmasını engelleyen “Dünyanın tuzu”<br />
haline gelirler.1Fakat tuz kendi tadını kaybederse ve İsa’nın sevgisinden yoksun olarak kutsallık<br />
sadece kişinin sözlerinde kalırsa, onun iyilik yapacak gücü de kalmamış olur. O’nun yaşamı<br />
dünyayı kurtarıcı bir etkiye sahip olmaz. İsa bir bakıma şöyle der: Krallığımın kurulmasında<br />
harcadığınız enerjiniz ve yeterliliğiniz Benim Ruhum u anlamanıza bağlıdır. ’İnsanlara yaşam<br />
veren tuz’ olabilmek için benim merhametimin paydaşçısı olmalısınız. O zaman aranızda hiçbir<br />
çekişme, bencillik ve daha yüksek bir konuma erişme arzusu olmayacaktır. Kendi çıkarını değil,<br />
başkalarının çıkarını ön planda tutan sevgiye sahip olacaksınız.<br />
Tövbe eden günahkar gözlerini “dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı<br />
Kuzusu’na”çevirsin; ve O’na bakarak karakteri değişsin. Böylece korkuları ve kederi sevince,<br />
şüpheleri umuda döner. Taşlaşmış olan kalbi yumuşar. Yüreği sevgiyle dolar. İsa onun<br />
yüreğinde yaşam veren su kaynağıdır. Dert ve kederin ne olduğunu çok iyi bilen, kaybolanları<br />
kurtarmak için çalışan, hor görülen, alay edilen, görevini tamamlayıncaya dek bir şehirden<br />
diğerine sürülen Acıların İnsanı’nı İsa’da gördüğümüzde; çarmıhta büyük acılar içinde<br />
öldüğünü ve Getsemani’de kanını insanlığının kurtuluşu uğruna döktüğünü gördüğümüzde<br />
yüreğimizdeki kibir yok olacaktır. İsa’ya baktığımızda kendi ilgisizliğimizden ve bencilliğimizden<br />
utanacağız. Tüm yüreğimizle Kurtarıcımız için çalışmayı isteyeceğiz. Bizler de O’nun<br />
uğruna çektiği büyük acıya ve gördüğü zulme paydaş olmak için çarmıhımızı alıp sevinçle O’nu<br />
takip edeceğiz.<br />
İmanı güçlü olan bizler, kendimizi hoşnut etmeye değil, güçsüz olanların zayıflıklarını<br />
yüklenmeye borçluyuz.” İsa’ya inanan kişinin imanı zayıf ve adımları küçük bir çocuğunki gibi<br />
aksak bile olsa, O, kendisine değer verecektir. Bize başkalarının üzerinde avantaj sağlayan her<br />
şey ile, yani tahsilimiz, karakterimizdeki dürüstlük, aldığımız dini eğitim ve dini<br />
deneyimlerimizle, Allah’ın lütfunu bizden daha az almış olanlara borçluyuz; gücümüz<br />
yettiğince onlara yardım etmeliyiz. Eğer bizler güç- lüysek, güçsüzlere destek olmalı ve onları<br />
korumalıyız. Allah’ın isteklerine her zaman uyan kutsal melekler O’nun çocuklarına yardım<br />
etmekten zevk duyarlar. Karakteri zayıf ve güçsüz olanlara özellikle yardım etmeye çalışırlar.<br />
İnsanlar ihtiyaç duydukları anda melekler, yüreklerindeki kibir ile savaşan ve çevrelerindeki<br />
281
Change language