06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Fısıh Bayramının ha-tırlanmasını sağlayan somut bir kurtuluş dersiydi. Kurban edilen kuzu,<br />

mayasız ekmek ve mahsulün ilk ürünleri Kurtarıcı’yı temsil ediyordu.<br />

Bu bayrama uymak, Mesih’in zamanındaki birçok kişi için gerçek anlamını yitirmiş ve artık<br />

bir formalite haline gelmişti. Fakat bu, Allah’ın Oğlu için ne büyük bir önem taşıyordu!<br />

Çocuk Mesih, ilk defa tapmağa baktı. Beyaz cübbeleriyle kutsal görevlerini yerine getiren<br />

başkâhinleri gördü. Sunakta kanı akan kurbana baktı. Allah’ın önünde bir buhur bulutu inerken,<br />

ibadet eden diğer insanlarla birlikte dua etmek için eğildi. Fısıh ibadetinin etkileyici ayinlerine<br />

tanık oldu. Gün geçtikçe bu ayinlerin anlamını daha iyi anlıyordu. İçinde yeni duygular<br />

uyanmaya başladı. Her hareket, O’nun yaşamıyla bağlantılı gibi görünüyordu. Sessizlik içinde<br />

ve düşüncelerini yoğunlaştırarak, büyük bir sorunun üzerinde çalışıyor gibi görünüyordu.<br />

Görevinin sırrı Kurtarıcı’ya açılıyordu.<br />

Tapınakta gördüklerini derin bir şekilde düşünürken, anne ve babasının yanında kalmadı.<br />

Yalnız kalmak istedi. Fısıh ibadeti sona erdiğinde, tapınakta bir süre daha kaldı; ve Fısıh için<br />

gelen diğerleri Kudüs’ten ayrıldığında, O geride kaldı. Anne ve babası, Kudüs’e yaptıkları<br />

ziyarette, O’nun İsrail’deki büyük öğretmenlerle görüşmesini arzuluyorlardı. O, Allah’ın sözüne<br />

her bakımdan uyarken, hahamların ayin ve usullerine riayet etmedi. Yusuf ve Meryem, O’nu,<br />

bilge hahamlara hürmet etmeye ve onların isteklerine daha fazla ilgi göstermeye yöneltmeyi<br />

umuyorlardı. Fakat kutsal bilgiler, Mesih’e tapmakta Allah tarafından öğretildi. Mesih,<br />

Allah’tan aldığı bilgiyi insanlara iletmeye başlamıştı.<br />

O gün, tapınak binasına bağlı bir Bölüm , peygamberlerin okullarının tarzına göre kutsal bir<br />

okula dönüştürüldü. Burada bir araya gelen öğrencilerin başlarında hahamlar vardı ve çocuk İsa<br />

buraya geldi. Bu ciddi, ağırbaşlı ve bilge adamların yanına oturup, onların verdiği dersleri<br />

dinledi. Öğrenmeye hevesli birisi gibi, peygamber-likler ve Mesih’in gelişini işaret eden<br />

olaylarla ilgili olarak, bu öğretmenlere sorular sordu.<br />

Mesih, kendisini Allah bilgisine susamış biri olarak tanıttı. O’nun soruları, uzun süre<br />

gizlenen gerçekleri hatırlatıcı olmasının yanı sıra, ruhun kurtuluşu için esas olan nitelikteydi.<br />

Her soru, onların ne kadar dar ve yüzeysel bir düşünce yapısına sahip olduklarını gösterirken,<br />

onlara ilahi bir ders verdi ve zihinlerine her bakımdan gerçeğin düşüncesini aşıladı. Hahamlar,<br />

Mesih’in gelişinin Yahudi milletine getire-ceği harikulade yükselişten bahsettiler. Fakat İsa,<br />

Yeşaya’nın peygamherliğini temsil ediyordu ve Allah’ın Kuzusu’nun acı çekmesini ve ölmesini<br />

işaret eden o yazıların anlamını onlara sordu.<br />

Bilge öğretmenler, O’na sorular yönelttiler ve O’nun verdiği cevaplara şaşırdılar. Bir<br />

çocuğun ağırbaşlılığıyla onlara bilge insanların kavrayamadığı derin manayı vererek, Kutsal<br />

Yazı’nın sözlerini tekrarladı. O’nun işaret ettiği gerçeğin izleri, o günün dininde bir<br />

reformasyon oluşturabilirdi. Ruhsal konulara ilgi duyulabilirdi; ve İsa görevine başladığında,<br />

birçok kişi O’nu karşılamaya hazırlanabilirdi. Hahamlar, İsa’nın onların okullarında eğitim<br />

görmediğini biliyorlardı. Buna karşın O, peygamberlikleri onlardan çok daha iyi<br />

anlayabiliyordu. Bu zeki Celileli Çocuk’un gelecek vaat ettiğini sezdiler. İsrail’de bir öğretmen<br />

41

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!