06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 63.<br />

n Geliyor<br />

“Ey Siyon kızı, sevinçle coş! Sevinç çığlıkları at, ey Kudüs kızı! İşte kralın! O adil kurtarıcı<br />

ve alçakgönüllüdür. Eşeğin sırtına, eşeğin yavrusunun sırtına binmiş sana geliyor.” İsa’nın doğumundan<br />

beş yüz yıl önce Zekarya peygamber, kralın İsrail’e gelişini böyle bildirdi. Bu<br />

peygamberlik gerçekleşecektir. Krallık onurunu uzun süre reddeden Kişi, Davut’un tahtının<br />

vaat edilen mirasçısı olarak Kudüs’e gelir.<br />

İsa haftanın ilk günü böyle görkemli bir şekilde şehre girer. O’nu görebilmek için<br />

Beytanya’ya akın eden kalabalık nasıl karşılanacağını merak ettiği için O’na eşlik etti. Birçok<br />

kimse Fısıh’ı yerine getirmek için yola çıkmıştı; onlar da İsa’nın yanındaki kalabalığa katıldılar.<br />

Tüm doğa sevinçli gibi görünüyordu. Ağaçlar yeşil dallarla kaplıydı ve çiçekleri çevreye hoş<br />

kokular yayıyordu. Halkı yeni bir sevinç ve yaşam coşkusu sardı. Yeni krallığın umudu tekrar<br />

yeşeriyordu.<br />

Kudüs’e girerken binmek üzere İsa, öğrencilerinden ikisini kendisine bir eşek ve bir sıpa<br />

getirmeleri için gönderdi. Kurtarıcı doğduğunda, yabancıların konukseverliğine bağımlıydı.<br />

O’nun içinde yattığı yemlik geçici bir süre için kaldığı bir dinlenme yeriydi. Şimdi binlerce tepe<br />

üzerindeki sığırlar O’nun olmasına rağmen, onun2kralı olarak Kudüs’e girerken bineceği<br />

hayvan için bir yabancının nezaketine bağımlıdır. Fakat O’nun ilahiliği bu işi yerine getirmeleri<br />

için öğrencilerine verdiği buyruklarda bile tekrar açıkça görülür. O’nun daha önce-den de<br />

belirttiği gibi şu rica bildirilir: “Rab’bin bunlara ihtiyacı var.” İsa daha önce hiç kimsenin<br />

binmediği bir sıpayı kullanmayı yeğledi. Öğrenciler büyük bir heyecan içinde giysilerini<br />

hayvanın üzerine serdiler ve öğretmenlerinin binmesine yardımcı oldular. İsa o zamana dek hep<br />

yayan yolculuk yapmıştı. Bu yüzden öğrenciler, O’nun şimdi bir hayvan üzerinde yolculuk<br />

yapmayı tercih etmesine ilk önce şaşırdılar; fakat O’nun şehre girip krallık gücünü gösterip<br />

kendisini kral olarak ilan etmek üzere olduğu düşüncesi onların kalplerini sevinç ve umutla<br />

doldurdu. İsa’nın buyruğunu yerine getirmek üzere yola çıktıklarında büyük beklentilerini kendi<br />

arkadaşlarına da anlattılar. Böylece civardaki halkın coşkusu ve heyecan en yüksek düzeye<br />

ulaştı.<br />

İsa kral olarak kente girişinde Yahudi geleneğine uyuyordu. Üzerinde oturduğu hayvan,<br />

İsrail’in krallarının bindiği ve peygamberlerin önceden bildirdiği hayvandı. Mesih bu şekilde<br />

krallığına gelecekti. O, hayvanın üzerine biner binmez halk büyük bir coşku ile bağırmaya<br />

başladı. Halk, O’nu Mesih ve kendilerinin kralı olarak selamladı. İsa daha önce hiç kabul<br />

etmediği hürmeti şimdi kabul etti. Öğrenciler, O’nun tahta oturduğunu görmeyi kendi<br />

umutlarının gerçekleşeceğinin kanıtı olarak gördüler. Halk beklentilerinin çok yakında<br />

gerçekleşeceğine ikna oldu. Roma ordularının Kudüs’ten kovulduğunu ve İsrail’in tekrar<br />

bağımsız bir ulus olduğunu gözlerinde canlandırdılar. Herkes coşkulu ve mutluydu; insanlar<br />

O’na hürmet etmek için birbiri ile yarı-şıyordu. O’na ihtişamlı ve şatafatlı hareketler<br />

gösteremediler; fakat mutluluk dolu yürekleriyle O’na iman etiler. O’na pahalı hediyeler<br />

sunmadılar; fakat giysilerini O’nun yoluna halı olarak serdiler. Bazıları da ağaçlardan dallar<br />

363

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!