06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

kendisi ve halkı için hiçbir anlamı kalmadığından dolayı Kayafa başkâhinlik giysisini<br />

yutabilirdi! Artık kendisi ve ulusu için duyduğu büyük korkudan dolayı giysisini yırtabilirdi!<br />

Yüksel Kurul İsa’nın ölüm cezasını hak ettiğini duyurdu; fakat bir mahkumu gece<br />

yargılamak Yahudi yasalarına aykırıydı. Yasal yargılama ancak gündüz ve heyetin tüm üyeleri<br />

ile birlikte yapılabilirdi. Buna rağmen Kurtarıcı’ya hüküm giymiş bir cani gibi davrandılar,<br />

hakaretlerde bulundular ve O’na eziyet ettiler. Başkâhinin sarayının etrafında askerlerin ve<br />

halkın toplandığı açık bir avlu vardı. İsa, her iki yanında kendisinin, Tanrı’nın Oğlu olduğu ile<br />

alay edenlerin bulunduğu bu avludan geçirilerek içerideki hücreye götürüldü. Şu sözleri<br />

tekrarlayıp O’nunla alay ettiler: “Bundan sonra İnsanoğlu’nun, Kudretli Olan’ın sağında<br />

oturduğunu ve göğün bulutları üzerinde geldiğini göreceksiniz.” Hücrede yasal duruşma anını<br />

beklerken korunmadı. Cahil kalabalık, heyetin önünde O’na nasıl zalimce davranıldığını<br />

görmüştü ve bundan cesaret alarak kendi karakterlerindeki tüm şeytani yönleri sergi-lediler.<br />

İsa’nın ilahi ve ağırbaşlı görünümü onları çılgına çevirdi. Alçakgönüllülüğü, masumiyeti ve<br />

ilahi sabrı onların yüreğini Şeytan’a özgü bir nefretle doldurdu. Merhamet ve adalet ayaklar<br />

altına alındı. Hiçbir katile bile İsa Mesih’e davrandıkları kadar zalimce ve insanlık dışı bir<br />

şekilde davranmamışlardı.<br />

Fakat İsa’nın yüreğini daha derin bir acı sarmıştı; hiçbir düşman eli O’na bu kadar büyük bir<br />

acı veremezdi. İsa, Kayafa’nın önünde sorgulanıp kendisi ile alay edilirken kendi öğrencileri<br />

tarafından bile inkar edilmişti.<br />

Öğretmenlerini bahçede bırakan iki öğrenci O’nu tutuklayan grubu uzaktan takip etmeye<br />

çalıştı. Bu öğrenciler Petrus ve Yuhanna idi. Kahinler Yuhanna’yı İsa’nın çok iyi bilinen bir<br />

öğrencisi olarak tanıyorlardı ve Öğretmeninin küçük düşürüldüğünü gördüğünde, böyle birinin<br />

İsa’nın Mesih olmadığına tanıklık edeceğini umarak, onu da yanlarında götürdüler. Yuhanna da<br />

Petrus tan yana konuştu ve böylece kendisinin yargı mahalline girmesine izin verildi.<br />

Avluda ateş yakmışlardı; şafak vakti yaklaşmıştı ve gecenin en soğuk anıydı. Ateşin<br />

etrafında toplandılar ve Petrus da küstahça onlarla birlikte ısınmaya başladı. İsa’nın<br />

öğrencilerinden biri olduğunun fark edilmesini istemiyordu. Kalabalığın arasına karışarak<br />

kendisinin, İsa’yı getirenlerden biri olduğunun sanılmasını istiyordu.<br />

Fakat ışık Petrus’un yüzünü aydınlattığında kapının yanındaki kadın ona dikkatle baktı.<br />

Onun Yuhanna ile birlikte içeri girdiğini fark etti. Yüzündeki üzgün ifadeyi gördü ve onun,<br />

İsa’nın öğrencilerinden biri olabileceğini düşündü. Petrus’a “sen de Nasıralı İsa ile<br />

birlikteydin!” dedi.8Petrus korktu ve şaşırdı; kalabalıktaki herkes ona doğru bakmaya başladı.<br />

Onun ne söylediğini anlamamış gibi davrandı; fakat hizmetçi kadın oradakilere ısrarla onun İsa<br />

ile birlikte olduğunu söylüyordu. Petrus kendisini cevap vermek zorunda hissetti ve öfkeli bir<br />

şekilde şöyle dedi: “Senin neden söz ettiğini bilmiyorum, anlamıyorum” dedi. Bu, Petrus’un ilk<br />

inkarıydı. Ve ardından horoz öttü. Ey Petrus! Öğretmenin için bu kadar çabuk mu utanacaktın,<br />

bu kadar çabuk mu Rab’bini inkar edecektin!<br />

451

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!