Isa'nın Çilesi_(turk)
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />
cevapta özellikle işaret edilmemişti; fakat Yuhanna bir durumda kendi hareketinin haklı<br />
olduğundan şüphe duymaya yöneldi. İsa’ya bu konuyu bir çocuğun ruhuyla anlattı. Yuhanna<br />
“öğretmenim” dedi, “Senin adınla cin kovan birini gördük, fakat bizi izleyenlerden olmadığı<br />
için ona engel olmaya çalıştık.”<br />
Yakup ve Yuhanna bu adama engel olmakla Öğretmenlerinin onurunu koruduklarını<br />
düşünmüşlerdi; kendi aralarında bile kıskançlık duyduklarını görmeye başladılar. İsa’nın yaptığı<br />
uyarıyı dikkate alarak kendi hatalarını kabul ettiler. “Ona engel olmayın” dedi İsa, “çünkü<br />
benim adımla mucize yapıp da hemen ardından beni kötüleyecek yoktur.” İsa’ya dostça<br />
davranan hiç kimse reddedilmeyecekti. İsa’nın karakterinden ve çalışmalarından derinden<br />
etkilenen ve imanlı yüreklerinde O’na yer açan birçok kişi vardı; İsa gibi kişinin karakterini<br />
okuma yeteneğine sahip olmayan öğrencileri, bu kişilerin cesaretini kırmamak için çok dikkatli<br />
olmalıydılar. İsa artık kişisel olarak onlarla birlikte değilken ve önlerinde gerçekleştirmeleri<br />
gereken işler varken, dışlayıcı ve dar görüşlü hareketlere göz yummaları ve efendilerinden<br />
gördükleri sonsuz sevgiyi ve şefkati çevrelerindeki insanlara göstermeleri gerekiyordu.<br />
Bir kişi ile her bakımdan görüş ayrılığı içinde olmamız, bize onun Allah için çalışmasını<br />
engelleme hakkı vermez. İsa, Yüce Öğretmen’dir; hiç kimseyi kendi görüşlerimiz<br />
doğrultusunda yargılamamalı; aksine her birimiz İsa’nın yanı başına oturmalı ve ondan ders<br />
almalıyız, Allah’ın gönüllü kıldığı her insan İsa’nın bağışlayıcı sevgisini ileten elçilerdir.<br />
Allah’ın ışığını diğer insanlara iletenlerin cesaretini kırmamak ve O’nun gönderdiği bu ışığın<br />
dünyaya ulaşmasını engellememek için çok dikkatli olmalıyız!<br />
Tıpkı bir kişinin Kurtarıcı’nın adına mucize yapmaya çalışmasını engelleyen Yuhanna gibi,<br />
öğrencilerden birinin İsa’ya iman eden birine karşı sert ve katı bir harekette bulunması, o kişinin<br />
kaybedilmesine ve onun düşmanın tarafına geçmesine neden olabilirdi. İsa, “Her kim ken-disine<br />
iman edeni günaha düşürürse, boynuna kocaman bir değirmen taşı geçirilip denize atılmasının<br />
onun için daha iyi olacağını”söyledi ve şöyle ekledi: “Eğer elin seni günaha sokarsa, onu kes.<br />
Çolak olarak yaşama kavuşman, iki el sahibi olarak sönmez ateşe, cehenneme gitmenden iyidir.<br />
Eğer ayağın seni günaha sokarsa, onu kes. Tek ayaklı olarak yaşama kavuşman, iki ayak sahibi<br />
olarak cehenneme atılmandan iyidir.”<br />
İsa neden böyle ciddi ve sert konuştu? Çünkü “İnsanoğlu kaybedileni kurtarmaya geldi.”<br />
Öğrenciler, insanlara gökyüzünün hakiminin gösterdiğinden daha az ilgi mi gösterecekti? Allah<br />
katında tüm insanlar değerlidir. Bir insanı İsa’dan uzaklaştırmak ne kadar büyük bir günahtır!<br />
Çünkü o takdirde Kurtarıcı’nın gösterdiği sonsuz sevgi ve kendisini alçaltarak onun uğruna acı<br />
çekmesinin bir önemi kalmayacaktır.<br />
“İnsanı günaha düşüren tuzaklardan ötürü vay dünyanın haline.” Şeytan tarafından kandırılan<br />
dünya, elbette ki İsa’nın yolundan gidenlere karşı olacak ve onların imanlarını yok etmeye<br />
çalışacaktır; fakat İsa’nın adıyla bunu yapanların vay haline! O’na hizmet ettiklerini iddia eden,<br />
fakat O’nun karakterini yanlış tanıtanlar Rab’bimizi küçük düşürmeye çalışırlar; böylece birçok<br />
kişi kandırılır ve yanlış yola yöneltilir.<br />
280
Change language