06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Kayafa İsa’dan yana oluşan etkinin farkındaydı ve davanın bir an önce tamamlanması için<br />

çaba harcadı. İsa’nın düşmanlan büyük bir şaşkınlık içindeydiler. O’nu mahkum etmeye<br />

kararlıydılar; fakat bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlardı. Mahkeme heyetinin üyeleri Ferisiler<br />

ve Sadukiler’den oluşmaktaydı. Bu iki grubun arasında büyük bir anlaşmazlık, hatta düşmanlık<br />

vardı; aralarında kavga çıkmaması için, üzerinde anlaşamadıkları bazı konulara değinmeye<br />

cesaret edemediler. İsa, söyleyeceği birkaç sözle onları birbirine düşürebilir ve böylece<br />

kendisine karşı duydukları öfkeyi bu kez onların birbirlerine karşı duymalarını sağlayabilirdi.<br />

Kayafa bunu biliyordu ve bir çekişmeye girmekten kaçınmak istiyordu. Birçok kişi Mesih’in<br />

hahamlara ve din bilginlerine karşı olduğuna ve onları ikiyüzlü ve katil olarak suçladığına<br />

tanıklık edebilirdi. Fakat bu kanıt yeterli değildi, çünkü Sadukiler de Ferisilere aynı suçlayıcı<br />

sözlerle karşı gelmekteydiler. Böyle bir suçlama Romalılarla Ferisileri de karşı karşıya<br />

getirebilirdi. İsa’nın Yahudi geleneklerini çiğnediği konusunda yeterli kanıt vardı; fakat<br />

gelenekler söz konusu olduğunda Ferisiler ve Sadukiler birbirlerine düşmanca<br />

davranmaktaydılar. Ayrıca böyle bir kanıt Romalılar üzerinde hiçbir etki bırakmazdı. İsa’nın<br />

düşmanları O’nun Sebt Günü ile ilgili emri çiğnediğini öne sürmeye cesaret edemediler, çünkü<br />

yaptığı işlerin ilahi varlığını açığa çıkaracağından korkuyorlardı. Yani yaptığı mucizeler ortaya<br />

çıkarsa hahamların amaçları da sona ermiş olacaktı.<br />

İsa’yı, isyan başlatmak ve ayrı bir ülke yönetimi kurmaya çalışmakla suçlamak için yalancı<br />

tanıklar tutuldu. Fakat onların ifadeleri de belirsiz ve çelişkiliydi. Sorgulama sırasında kendi<br />

ifadeleri ile bile çeliştiler.<br />

Hizmetine başladığı sıralarda İsa, şöyle demişti: “Bu tapmağı yıkın. Üç günde onu yeniden<br />

kuracağım.” İsa burada aslında mecazi olarak ölümüne ve yeniden dirilişine atıfta bulunmuştu.<br />

“İsa’nın sözünü ettiği tapmak kendi bedeniydi” Yahudiler Kudüs’teki tapınakla ilgili bu sözleri<br />

sözcük anlamına göre anladılar. İsa’nın söylediği tüm sözlerin içinde O’nu suçlayabilmek için<br />

bundan başka bir söz bulmadılar. Bu sözleri yanlış yorumlayarak kendilerine yarar<br />

sağlayacaklarını umdular. Romalılar, tapınağın tekrar kurulmasında, geliştirilmesinde katkıda<br />

bulunmuşlardı ve ona yapılacak herhangi bir hakaret onların öfkelenmelerine sebep olurdu.<br />

Romalılar ve Yahudiler, Ferisiler ve Sadukiler bu noktada anlaşabilirlerdi; çünkü onların hepsi<br />

de tapınağa büyük bir saygı duyuyordu. Bu konuda ifadeleri diğerlerininki kadar çelişkili<br />

olmayan iki tanık buldular. İsa’yı suçlamak için kendisine rüşvet verilen tanıklardan biri “bu<br />

adam: ’ben Allah’ın tapınağını yıkıp, uç günde tekrar kurabilirim’ dedi” diye bildirdi. Böylece<br />

İsa’nın sözleri çarpıtıldı. Bu sözler, eğer gerçekte İsa’nın söylediği gibi bildirilmiş olsaydı,<br />

Isa’nın Yüksel kurul tarafından bile mahkum edilmesine yol açmayacaktı. İsa, Yahudiler’in<br />

iddia ettiği gibi sıradan bir kişi olsaydı, O’nun bu bildirisi sadece uygunsuz ve kendini<br />

beğenmiş bir hareket olarak görülürdü; fakat küfür olarak yorumlanmazdı. Yalancı tanıklar<br />

tarafından bildirildiğinde bile O’nun sözleri, Romalılar tarafından ölüm cezasını hak eden bir<br />

suç olarak görülmezdi.<br />

İsa birbirine zıt olan ifadeleri sabırla dinledi. Kendisini savunmak için hiçbir söz söylemedi.<br />

Sonunda O’nu suçlayanlar şaşırdılar ve çılgına döndüler. Davada hiçbir gelişme olmuyordu;<br />

448

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!