Isa'nın Çilesi_(turk)
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />
Elçi Pavlus şöyle dedi: “Çünkü ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm.” Kendi<br />
güçsüzlüğümüzün farkına vardığımızda, kendimizde sahip olmadığımız bir güce bağımlı olmayı<br />
öğreniriz. Başka hiçbir şey, Allah’a olan sorumluluğumuzun bilincine varmak kadar yüreğimizi<br />
güçlendiremez. Hiçbir şey, İsa’nın affedici sevgisi kadar yüreğimizi derinden etkileyemez.<br />
Allah’a yaklaşmalıyız; bunun sonucunda çevremizdeki insanlarla iyi ilişkiler kurmamızı<br />
sağlayan O’nun Kutsal Ruh’u tarafından güçlendiriliriz. Böylece İsa’nın aracılığıyla gökyüzü<br />
ailesinin fertleri olarak Allah ile bir araya gelmenin sevincini yaşayın. Kendinizi olduğunuzdan<br />
daha üstün gördüğünüzde, benliğinizi insana özgü zayıflık hissi kaplar. Yüreğinizde gurura ne<br />
kadar az yer verirseniz, Kurtarıcı’nızın mükemmelliğini o kadar iyi anlayabilirsiniz. İlahi ışığın<br />
ve gücün kaynağına ne kadar yakınlaşırsanız, üzerinizde o kadar büyük bir ışık parıldayacak ve<br />
size Allah için çalışmanızı sağlayacak daha büyük bir güç verilecektir. Allah ile, İsa ile ve tüm<br />
gökyüzü ailesi ile bir araya geldiğiniz için sevinin.<br />
Yetmişler,23İsa’nın sözlerini dinlerken, Kutsal Ruh yaşayan gerçekliklerle onların<br />
düşüncelerini etkiliyordu. Çevrelerinde büyük kalabalıklar toplanmış olmasına rağmen, onlar<br />
tüm düşüncelerini Allah’a yöneltmişlerdi.<br />
İsa, onların Kutsal Ruh’tan ilham aldıklarını bilerek şöyle dedi: “Baba, göğün ve yerin<br />
Rab’bi! Bu gerçekleri bilge ve akıllı kişilerden gizleyip, küçük çocuklara açtığın için sana<br />
şükrederim. Evet Baba bunun böyle olması senin isteğindi.” “Babam her şeyi bana emanet etti.<br />
Oğul’un kim olduğunu Baba’dan başka kimse bilmez. Baba’nın kim olduğunu da Oğul ve<br />
Oğul’un O’nu tanıtmayı dilediği kişilerden başkası bilmez”<br />
Dünyadaki saygın, halkın hürmet ettiği sözde bilge kişiler, yüreklerindeki kibirden ötürü<br />
İsa’nın karakterini anlayamadılar. Bir insan özdeşliğinde dünyaya geldiği için O’nu dış<br />
görünüşü ile yargıladılar. Fakat balıkçılar ve vergi görevlileri, O’nun insan bedeninde gizli olan<br />
ilahi görkemini fark ettiler; İsa’nın, onlara göstermek istediği her şeyi anlayamadılar; fakat<br />
zaman zaman kendilerini Kutsal Ruh’a teslim ettiler; böylece düşünceleri aydınlandı. Yüce<br />
Allah’ın insan özdeşliğini almış olarak kendilerinin arasında olduğunu fark ettiler. Halkın<br />
hürmet ettiği, sözde bilge kişilerin bu bilgiden yoksun olması ve onun bu mütevazı insanlara<br />
verilmesi İsa’yı sevindirdi. İsa sık sık Eski Ahit yazılarını açıkladığında ve bu yazıların hem<br />
kendisini hem de insanlığı kurtarma işiyle olan ilgisini gösterdiğinde Kutsal Ruh ile göksel<br />
atmosfere yükseldiler. Peygamberlerin sözünü ettiği ruhsal gerçekler hakkında onları<br />
yazanlardan daha iyi bir ruhsal anlayışa sahiptiler. Eski Ahit’i bundan sonra din bilimcileri ve<br />
Ferisilerin öğretileri ya da kendileri çoktan ölmüş olan sözde bilge kişilerin sözieri gibi<br />
değil, Allah’tan gelen yeni bir vahiy gibi okuyacaklardı.“Dünyanın, görmediği ve tanımadığı<br />
için kabul etmediği” Kişi’ye baktılar; “fakat siz O’nu tanıyorsunuz. Çünkü O, aranızda yaşıyor<br />
ve içinizde olacaktır.”<br />
Gerçeği anlayabilmek için daha mükemmel bir anlayış kazanmanın tek yolu, sevgi dolu bir<br />
kalbe sahip olmak, kendimizi tüm kalbi-mizle İsa’ya teslim etmektir. Kişi, yüreğini tutsak eden<br />
kibirden ve kendisini üstün görme arzusundan vazgeçmeli; İsa’ya yüreğinde yer açmalıdır.<br />
İnsanın düşünme gücü, kurtarılış işini anlayamayacak kadar sınırlıdır. Allah’ın bizi kurtarma<br />
316
Change language