06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

takdir etmeyen ve bizim düşüncelerimize karşı olanları inciten ve yok eden davranışımızdan<br />

daha iyi kanıtlayamaz.<br />

Her insan gerek can, gerek ruh ve gerekse bedenen Allah’a aittir. İsa tüm bunların fidyesi<br />

olarak kendi canını vermiştir. Hiçbir şey, Allah’ı, insanların Kurtarıcı’nın kendi kanıyla<br />

kurtardığı kişilere acı çektirmesinden daha fazla üzemez. “İsa, oradan ayrılıp Yahudiye sınırına<br />

Şeria nehrinin ötesine geçti. Çevresine yine kalabalıklar toplanmıştı. Her zamanki gibi onlara<br />

ders veriyordu.”<br />

İsa’nın halka dönük hizmetinin sona ermek üzere olduğu zamanın büyük bir Bölüm ü<br />

Yahudiye’nin ötesinde “Şeria nehrinin kıyısındaki Pereya bölgesinde” geçti. Burada da tıpkı<br />

halka dönük hizmetine ilk başladığı zaman Celile’de olduğu gibi, İsa’nın etrafında büyük<br />

kalabalıklar toplandı ve İsa’nın daha önce verdiği dersler de burada tekrarlandı.<br />

İsa Onikiler’i görevlendirdiği gibi, “yetmiş kişi daha görevlendirdi. Onları ikişer ikişer<br />

kendisinin gideceği kente, her yere kendi ö- nünden gönderdi.” Bu öğrenciler bir süreliğine İsa<br />

ile birlikte olmuşlar ve görevlerini başarı ile yerine getirebilmeleri için İsa onlara ders-ler<br />

vermişti. Onikiler görevlerini gerçekleştirmek için O’nun yanından ilk olarak ayrıldıklarında<br />

diğer öğrenciler Celile boyunca İsa ile birlikte yolculuk yapmışlardı. Böylece yakınlaşma ve<br />

O’ndan kişisel olarak ders alma ayrıcalığına eriştiler. Şimdi daha büyük bir grup, bu hizmeti<br />

yerine getirmek için İsa’nın gönderdiği bölgelere gidecekti.<br />

İsa bu yetmiş kişiye Onikiler’e verdiği buyrukların aynısını verdi; fakat İsa, Onikiler’e,<br />

Samiriyelilerin ve diğer ulusların bulunduğu yerlere girmemelerini buyurmuştu. Buna karşın bu<br />

gruba böyle bir buy-ruk vermedi. Samiriyeliler, İsa’ya kötü davranmalarına ve O’nu kabul<br />

etmemelerine rağmen, İsa’nın onlara duyduğu sevgi değişmemişti. Görevlendirdiği yetmiş kişi<br />

O’nun adıyla görevlerini yerine getirmek için dağıldığında, ilk önce Samiriye şehirlerini ziyaret<br />

ettiler.<br />

Kurtarıcı’nın Samiriye’yi tek başına ziyareti ve iyi Samiriyelinin8davranışı, O’na minnettar<br />

olduğunu belirten ve şükranlarını sunan adamın büyük sevinci; bunların hepsi öğrencileri<br />

etkilemişti. Bu ders onların yüreğinde derin bir iz bırakmıştı. İsa göğe yükselmeden önce onları<br />

görevlendirirken, Kudüs ve Yahudiye ile birlikte Samiriye’yi de Müjde’yi ilk vaaz etmeleri<br />

gereken yer olarak bildirmişti. İsa’nın öğretileri, onları görevlerini yerine getirmeleri için<br />

cesaretlendirdi. Öğretmenlerinin adına Samiriye’ye gittiklerinde, halkı kendilerini kabul etmeye<br />

hazır buldular. İsa’nın, Samiriye halkının yararı için yaptığı işleri duymuşlardı. İsa’ya kötü<br />

davranmalarına rağmen, O’nun, sadece sevgi göstererek kendilerinin kalplerini kazandığını<br />

gördüler. İsa göğe yükseldikten sonra, O’nun öğrencilerini de kabul ettiler ve öğrenciler, bir<br />

zamanlar kendilerine düşman olan bu halkın arasında çok başarılı çalışmalar yaptılar. “Ezik<br />

kamışı kırmayacak, tüten fitili söndürmeyecek ve adaleti sadakatle uygulayacak.” “Uluslar<br />

O’nun adına ümit bağlayacak.”<br />

İsa, tıpkı Onikiler gibi, daha sonra görevlendirdiği yetmiş kişiyi gönderirken de onlara iyi<br />

karşılanmadıkları ve kabul edilmedikleri yerlerde uzun süre kalmamalarını buyurdu. İsa şöyle<br />

313

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!