06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 38.<br />

Müjde’yi duyurma gezilerinin sonunda elçiler, İsa’nın çevresinde toplanarak yaptıkları ve<br />

öğrettikleri her şeyi O’na anlattılar. İsa onlara, “Gelin, tek başımıza tenha bir yere gidelim de<br />

biraz din-lenin” dedi.Gelen giden öylesine çoktu ki, yemek yemeye bile vakit<br />

bulamıyorlardı. Öğrenciler, İsa’nın yanma gelip her şeyi O’na anlattılar. İsa aralarındaki samimi<br />

ilişkiyi, yaşadıkları iyi ve kötü olayları anlatmaları için onları yüreklendirdi. Yaptıkları iyi<br />

işlerden dolayı sevindiler. Kendi hatalarından ve zayıflıklarından dolayı üzüldüler. İsa onlara<br />

daha fazla ders vermesi gerektiğini gördü. Ayrıca çalışmalarından dolayı onların yorulduklarını<br />

ve biraz dinlenmeleri gerektiğini düşündü.<br />

Fakat o an bulundukları yer, onların dinlenmeleri için uygun değildi. “Çünkü gelen giden<br />

öylesine çoktu ki, yemek yemeye bile vakit bulamıyorlardı.” Halk, iyileşmek ve O’nun sözlerini<br />

dinlemek için sa-bırsız bir şekilde İsa’nın etrafında toplanıyordu. Birçok kimse İsa’da<br />

kendilerini O’na çeken bir şey olduğunu hissediyordu; çünkü İsa onlara Allah’ın bütün lütfunun<br />

kaynağı gibi görünüyordu. İyileşebilmek için O’nun sunduğu bu değerli lütfü almak üzere<br />

buraya gelen insanlar, O’nu kendilerinin Kurtarıcı’sı olarak kabul ettiler. Ferisiler yüzün-den<br />

İsa’yı kabul ettiklerini açıkça söylemekten çekinen birçok kişi Kutsal Ruh’un kendilerine destek<br />

olmasıyla inanca döndü ve O’nu bu kızgın hahamlar ve önderlerin önünde Tanrı’nın Oğlu<br />

olarak kabul etti.<br />

Fakat İsa öğrencileriyle birlikte olabilmek için şimdi bir süreliğine halkın yanından<br />

uzaklaşmak istiyordu; çünkü onlara anlatacağı pek çok şey vardı. Onlar yaptıkları çalışmalarda<br />

zorlu mücadelelerden geçmişlerdi ve kendilerine birçok şekilde karşı çıkılmıştı. O zamana dek<br />

her konuda İsa’ya danışmışlardı; fakat bir süre için O’ndan ayrı kalmışlar ve kimi zaman ne<br />

yapacaklarını bilemeyecekleri durumlara düşmüşlerdi. Yaptıkları çalışmalar onları çok<br />

yüreklendirmişti. O’ndan ayrı kalmalarına rağmen İsa’nın Ruh’u onlarla birlikteydi ve O’na<br />

duydukları iman sayesinde birçok mucize gerçekleştirdiler; fakat şimdi Yaşam Ekmeği ile<br />

beslenmeye ihtiyaçları vardı. İsa ile birlikte olabilecekleri ve gelecekte yerine getirecekleri<br />

görevlerle ilgili O’ndan ders alabilecekleri tenha bir yere gitmeleri gerekiyordu.<br />

“Gelin, tek başımıza tenha bir yere gidelim de biraz dinlenin.” İsa, kendisine hizmet edenlere<br />

karşı her zaman sevgi ve şefkat doludur. Kurtarıcı, öğrencilerine Allah’ın kurban değil,<br />

merhamet istediğini göstermek istiyordu. Onlar kendilerini tamamen insanların yararına<br />

yaptıkları işlere adamışlardı; ve bu onları bedensel ve zihinsel olarak yoruyordu. Bu yüzden<br />

dinlenmeleri gerekiyordu.<br />

Öğrenciler yaptıkları işlerin başarısını gördüklerinde, kendilerine aşırı derecede güven<br />

duyma, ruhsal bakımdan kibirli hale gelme ve bu şekilde Şeytan’ın tuzaklarına düşme tehlikesi<br />

içindeydiler. Onların önünde gerçekleştirmeleri gereken büyük bir iş vardı ve her şeyden önce<br />

sahip oldukları gücün kaynağının kendilerinden değil, Allah’tan geldiğini öğrenmek<br />

zorundaydılar. Sina çölündeki Musa gibi; Kerit Vadisi’nde3Ürdün ırmağının kıyısındaki İlyas<br />

226

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!