06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

farklı olduğunu işaret ediyordu. Onların yaptıkları işler yakından incelenebilirdi. Kendileri için<br />

formalite niteliğindeki törenlere olan bağlılıklarına rağmen, o dürüst Kişi’nin bakışlarından<br />

çekindiler.<br />

“Kimdir bu İsa?” diye soruşturdular. Kendisi için Mesih’in görkemini iddia eden Kişi, bir<br />

marangozun Oğluydu ve bu işte, babası Yusuf ile birlikte çalışmıştı. O’nu bu yorucu işte<br />

çalışırken görmüşlerdi. O’nun kardeşlerini, yaşamını ve çalışmalarını tanıyorlardı. O’nun<br />

çocukluktan gençliğe, gençlikten yetişkinliğe kadar geliştiğini görmüşlerdi. Günahsız bir yaşam<br />

sürmesine rağmen O’nun, vaat edilen Kişi olduğuna inanmak istemediler.<br />

İsa’nın belirttiği ilahi hükümranlık ve onların ihtiyarlardan dinledikleri krailık arasında ne<br />

kadar büyük bir fark vardı! İsa, onları Romalılardan kurtarma konusunda hiçbir şey söylemedi.<br />

O’nun mucizelerini duymuşlardı ve O’nun gücünün kendi çıkarları için kullanılmasını<br />

beklediler; fakat O’nun böyle bir amacı olduğunu belirten bir belirti göremediler. Onlar şüphe<br />

yolunu açtıklarında, bir an için yumuşayan kalpleri yine taş kesildi. Şeytan kör gözlerin o gün<br />

açılmasına ve tutsakların özgürlüğüne kavuşmasına engel olmaya kararlıydı. Onların<br />

inançsızlığını artırmak için yoğun çaba harcadı. Onlara hitap eden Kişi’nin kendilerinin<br />

kurtarıcısı olduğu düşüncesiyle etkilendiklerinde, verilen belirtiye ilgi göstermediler.<br />

Fakat İsa onların gizli düşüncelerini açığa çıkararak, onlara ilahiliğini kanıtladı. İsa onlara<br />

şöyle dedi: “Kuşkusuz bana şu deyimi hatırlatacaksınız: ’Ey Hekim önce kendini iyileştir!<br />

Kefernahum’da yap-tıklarını duyduk. Aynısını burada kendi memleketinde de yap!’ Size<br />

doğrusunu söyleyeyim, hiçbir peygamber kendi memleketinde iyi karşılanmaz. Yine size<br />

gerçeği söyleyeyim, gökyüzünün üç yıl altı ay kapalı kaldığı, tüm ülkede korkunç bir kıtlığın<br />

baş gösterdiği İlyas’ın zamanında İsrail’de çok sayıda dul kadın vardı. İlyas bunlardan hiçbirine<br />

gönderilmediği halde, Sayda diyarının Sarafat kentinde bulunan dul bir kadına gönderildi. Elişa<br />

peygamberin zamanında İsrail’de çok sayıda cüzamlı vardı. Bunlardan hiçbiri iyileştirilmediği<br />

halde Suriyeli Naman iyileştirildi.”<br />

İsa, diğer peygamberlerin yaşamlarındaki benzer olayları kendisini dinleyenlere anlatarak,<br />

onların sorularını cevapladı. Allah’ın özel bir görev için seçtiği kullarının, taş kalpli ve inançsız<br />

kimseler için çalışmalarına izin verilmedi; fakat O’nun gücünün kanıtı, iman dolu kalpleriyle<br />

inanmaya hazır olan dürüst insanlara peygamberler aracılığıyla verildi.<br />

İlyas’ın günlerinde İsrail halkı Allah’tan uzaklaştı. Günahlara bağlı kaldılar ve Rab’bin<br />

elçileriyle verilen Kutsal Ruh’un uyarılarını reddettiler. Böylece Allah’ın kutluluğunun<br />

kendilerine ulaşmasını sağlayacak olan kanalı tıkadılar. Rab, İsrail’in evlerinin yanından geçti<br />

ve seçilmiş halktan olmayan bir kadın ile putperest bir ülkede kuluna sığınacak bir yer buldu ve<br />

bu kadın lütuflandırıldı.Çünkü aldığı ışığı takip etmişti ve onun kalbi, Allah’ın, ona peygamberi<br />

aracılığıyla gönderdiği daha büyük bir ışığı almak için açıktı.<br />

İlyas’ın zamanında aynı sebepten dolayı cüzamlılardan uzak duruluyordu; fakat Naman<br />

adındaki putperest bir soylu, gerçeğe bağlı kaldı ve kalbinin yardıma ihtiyacı olduğunu hissetti.<br />

143

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!