06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Yahudiler tesellisiz yaşadılar. Onlar, karanlığın aydınlanması ve geleceğin sırrının açıklanması<br />

gerektiğinde, Kurtarıcı’nın gelişini özlemle beklediler.<br />

Yahudi ulusunun dışında da, bir İlahi Öğretmen’in geleceğini önceden söyleyen kimseler<br />

vardı. Bu insanlar gerçeği arıyorlardı ve onlara Esinleme Ruhu verildi. Bu öğretmenler birbiri<br />

ardına karanlık gök- yüzündeki yıldızlar gibi yetiştiler. Onların peygamberlik sözleri, Yahudi<br />

olmayan binlerce kişinin kalplerinde de umut ışığı yaktı.<br />

Kutsal Yazılar, yüzyıllar boyunca, Roma İmparatorluğu boyunca yaygın bir şekilde<br />

konuşulan Grekçe’ye tercüme edildi. Yahudiler her yere dağıldılar ve onların Mesih’in gelişiyle<br />

ilgili beklentisi, bir ölçüde diğer uluslar tarafından da paylaşıldı.Yahudilerin putperest diye<br />

nitelediği kimselerin arasında, Mesih’le ilgili Kutsal Yazı peygamberliklerini İsrail’deki<br />

öğretmenlerden daha iyi anlayanlar ve O’nun günahlardan kurtarıcı Kişi olarak gelmesini ümit<br />

edenler vardı. Filozoflar, İbrani halkının dini yapısını incelemeye çalıştılar. Fakat Yahudilerin<br />

yobazlığı ışığın yayılmasını önledi. Kendileri ve diğer milletler arasında ayırımı sürdürmek için,<br />

kararlı bir şekilde simgesel ibadetleriyle ilgili olarak sahip oldukları bilgiyi açıklamak<br />

konusunda da sürekli isteksiz davrandılar. Gerçek Yorumlayıcı gelmeli ve tüm bu örneklerin<br />

daha önce temsil ettiği Kişi, onların önemlerini açıklamalıydı.<br />

Tabiat, örnekler, simgeler, öncüler ve peygamberler aracılığıyla, Allah dünyayla konuştu.<br />

İnsanlara dersler, insanlık dilinde verilmeliydi. Antlaşma Elçisi konuşmalıydı. O’nun sesi, kendi<br />

tapınağında duyulmalıydı. Mesih açık ve net bir şekilde, anlaşılan sözleriyle insanlara gerçeği<br />

açıklamalıydı. Gerçeğin yazarı olan Kişi, gerçekle, Allah’ın Söz’ünü etkisiz kılmaya çalışan<br />

insanlığın uydurmalarını kesin bir Çizgiyle birbirinden ayırmalıydı. Allah’ın Egemenliğinin<br />

ilkeleri ve kurtarılma planı açık bir şekilde tanımlanmalıydı. Eski Antlaşma’dan alınması<br />

gereken ders, tüm açıklığıyla insanların gözü önüne getirilmeliydi.<br />

Buna karşın, Yahudiler arasında, Allah’ın sözünün korunması için çaba harcayan kutsal<br />

insanların soyundan gelenler de vardı. Onlar atalarına verilen vaadinumuduyla yaşadılar ve<br />

Musa’ya verilen şu güvenceye önem vererek, imanlarını güçlendirdiler: “Allah’ınız olan Rab<br />

size, kendi kardeşlerinizin arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak. O’nun size<br />

söyleyeceği her sözü dinleyin.” “Müjdeyi vaaz etmek için, Tanrı beni meshetti. Kalbi kırık<br />

olanları sarmak ve tutsaklara özgürlüğünü ilan etmek için.” “Rab’bin lütuf yılını ilan için.”<br />

O’nun, “yeryüzünde yargıyı nasıl kuracağını, adaların O’nun Yasası’nı nasıl beklediğini bütün<br />

uluslar’ın O’nun ışığına ve kralların O’nun doğuşunun aydınlığına nasıl geleceğini”okudular.<br />

Yakup’un ölürken söylediği şu anlamlı sözler, onları umutla doldurdu: “Sahibigelene kadar<br />

Krallık asası Yahuda’nın elinden çıkmayacak, yönetim hep O’nun soyunda kalacak ve Uluslar<br />

O’nun sözünü dinleyecek.” İsrail’in gittikçe azalan gücü, Mesih’in gelişinin yaklaştığını<br />

doğruluyordu. Daniel’in peygamberliği, O’nun dünyadaki tüm krallıkları aşan bir<br />

imparatorluğun üzerindeki saltanatının görkemini gözler önüne serdi; ve peygamber şöyle dedi:<br />

“O, sonsuza dek kalacaktır.” Çok az kimse İsa’nın görevinin önemini anlarken, krallığını<br />

18

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!