06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

anlayamazlardı. Fakat şimdi, O’nun sözlerini dinleyerek, yaptığı çalışmaları görerek,<br />

çevresindeki kişilerin kendisini aşağılamalarına, hahamların karşı çıkmalarına rağmen,<br />

Petrus’un şu tanıklığına katılıncaya dek İsa ile birlikte olmuşlardı: “Sen yaşayan Tanrı’nın Oğlu<br />

Mesih’sin.” Şimdi geleceği gizleyen örtünün kalkma zamanı gelmiştir. Bundan sonra İsa,<br />

kendisinin Kudüs’e gitmesi, ihtiyarlar, hahamlar ve din bilginlerinin elinden çok acı çekmesi,<br />

öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya başladı.”<br />

Öğrenciler sessiz bir şekilde, acı ve keder içinde O’nu dinlediler. İsa, Petrus un kendisini<br />

Tann’nın Oğlu olarak kabul ettiğine tanık oldu; ve şimdi O’nun, kendisinin acı çekeceği ve<br />

öleceği ile ilgili sözleri ona anlaşılmaz göründü. Petrus bu durum karşısında sessiz kalamadı.<br />

O’nu bekleyen bu karanlık sondan kurtarmaya çalışırcasına Rab’bine sarıldı ve şöyle haykırdı:<br />

“Allah korusun ya Rab! Senin başına asla böyle bir şey gelmeyecek.”<br />

Petrus Rab bini seviyordu; fakat İsa, ona kendisini korumak ve acı çekmekten kurtarmak için<br />

böyle çaba harcamasını buyurmamıştı. Isa’nın önündeki büyük zorluklara karşı Petrus’un<br />

sözlerinin yardımı ve tesellisi yeterli değildi. Onlar, kaybolan bir dünyaya karşı Allah’ın<br />

merhamet dolu amacıyla ve İsa’nın kendi örneğiyle öğretmek için geldiği fedakarlık dersi ile<br />

uyum içinde değildiler. Petrus, İsa’nın çalışmasında çarmıhı görmeyi arzulamıyordu. O’nun<br />

sözlerinin bırakacağı etki, Isa’nın, kendisinin yolundan gidenlerin üzerinde bırakmayı arzuladığı<br />

etkinin tam tersiydi; bu, Kurtarıcı’yı o güne kadar söylediği en sert sözlerden birini söylemeye<br />

yöneltti: “Çekil önümden Şeytan!Sen yolumda engelsin. Senin düşüncelerin Allah’ın<br />

düşünceleri değil, insanın düşünceleridir.”<br />

Şeytan, İsa’nın cesaretini kırmaya ve O’nu, görevini gerçekleştirmekten vazgeçirmeye<br />

çalışiyordu. Petrus kör sevgisiyle Şeytan’ın aldatmacasına kanıyordu. Karanlıklar prensi onun<br />

bu düşüncesinin kaynağıydı. Petrus, Şeytan’ın kışkırtması sonucunda bu sözleri söylemişti.<br />

Şeytan çölde, mütevazı ve fedakar olmaktan vazgeçmesi şartıyla İsa’ya dünyanın tüm<br />

krallıklarını vereceğini vaat etmişti. Aynı aldatmacayla, bu kez O’nun öğrencisinin yanına<br />

geldi. İsa’nın, öğrenci-lerinin gözlerini çevirmesini arzuladığı çarmıha bakmasını engellemek<br />

için Petrus’un dünyasal değerlere ilgi göstermesini sağlamaya çalışıyordu. Şeytan, Petrus<br />

aracılığıyla İsa’yı kandırabilmek için tekrar çaba harcıyordu; fakat Kurtarıcı bu aldatmacaya<br />

kanmadı. O, öğrencisini düşünüyordu. İsa’nın mütevazılığının Petrus’u etkileyememesi için<br />

Şeytan, İsa ile öğrencisinin arasına girdi. İsa bu sözlerini aslında Petrus’a karşı değil, onu<br />

kendisinden ayırmaya çalışan Şeytan’a karşı söylemişti: “Çekil önümden Şeytan.” Yanılgıya<br />

düşen öğrencim ile benim arama girme ki, Petrus ile yüz yüze gelip, O’na sevgimin sırrını<br />

açıklayayım!<br />

İsa’nın yeryüzündeki yaşamının büyük acılarla ve tevazu ile dolu olduğu, Petrus’un yavaş<br />

öğrendiği ve ona acı veren bir dersti. Petrus, Rab’binin acılarım paylaşmaktan kaçındı; kızgın<br />

fırında böyle bir bir-likteliğin bereketini öğrenmeliydi. Uzun bir süre sonra, yıllar süren<br />

çalışmalarından yorgun düştüğünde şöyle yazdı: “Sevgili kardeşlerim; sınanmanız için size<br />

giydirilen ateşten gömleği, size garip bir şey oluyormuş gibi garipsemeyin. Tersine Mesih’in<br />

acılarına ortak olduğunuz oranda sevinin ki, Mesih’in görkemi görüldüğünde de coşasınız.”<br />

266

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!