06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

İsa ağır başlılığıyla ve ciddiyetiyle insanların yaptıkları kötülükleri önlemeye çalıştı. Göksel<br />

Egemenliğin prensiplerinin neler olduğunu ve onların gökyüzünün değer ölçülerine göre hangi<br />

gerçeklere dayalı olduğunu gösterdi. Kibir ve kendilerini üstün görme arzusu ile hareket<br />

edenler, aldıkları lütufların karşısında Allah’a nasıl hizmet etmeleri gerektiğini değil, alacakları<br />

ödülleri ve kendi şahsi çıkarlarını düşünüyorlardı. Kendi-lerini Şeytan ile özdeşleştirdikleri için<br />

onlar Göklerin Egemenliğinde asla yer almayacaklardı.<br />

Onurdan önce tevazu gelir. O, insanlara yüksek bir mevki vermek için Vaftizci Yahya gibi<br />

Allah’ın huzurunda mütevazı bir yeri olan hizmetkarları seçti. Çocuğa en çok benzeyen<br />

hizmetkar Allah için en iyi işi yapacaktır. Göksel varlıklar kendisini yüceltmeyen, bilakis<br />

başkalarını kurtarmak isteyenlerle birlikte çalışırlar. İlahi yardıma ihtiyacı olduğunu en derin<br />

şekilde hisseden kişi bunun için Allah’a yakaracak- tır. Kutsal Ruh, ruhunu güçlendirecek ve<br />

ruhsal anlayışını geliştirecek olan İsa’nın düşüncelerini ona iletecektir. Böylece o, günahlarının<br />

içinde yok olup giden insanları kurtarmak için İsa ile birlikte çalışacaktır. O, görevi için<br />

meshedilmiştir ve birçok bilge ve aydın kimsenin başarısız olacağı yerde o başarılı olacaktır.<br />

Fakat insanlar, Allah’ın, büyük planını gerçekleştirmesi için kendilerine mutlaka ihtiyacı<br />

olduğunu düşünerek kendilerini yücelttiklerinde, Rab onların devre dışı kalmalarına sebep olur.<br />

Rab’bin onlara bağımlı olmadığı açıkça gösterilir. Onların geri çekilmelerinden dolayı Allah’ın<br />

işi durmaz. Fakat daha büyük bir güçle devam eder. Krallığının doğası ile ilgili olarak<br />

eğitilmeleri öğrencileri için yeterli değildi. Asıl ihtiyaçları olan şey, yüreklerinde, kendilerini<br />

onun prensipleri ile uyum içine getirecek bir değişim yaşamalarıydı. İsa yanına küçük bir çocuk<br />

çağırdı ve onu orta yere dikip şöyle dedi: “Size doğrusunu söyleyeyim, yolunuzdan dönüp<br />

küçük çocuklar gibi olmazsanız, Göklerin Egemenliğine asla giremezsiniz.” Temiz kalplilik,<br />

fedakarlık ve karşılıksız sevgi gökyüzünün değer verdiği ve aynı zamanda küçük bir çocuğa<br />

özgü özelliklerdir. Gerçek büyüklüğün ölçüsü budur.<br />

İsa, krallığının dünyasal değerlere ve gösterişe dayalı olmadığını öğrencilerine tekrar<br />

açıkladı. İsa’nın yanında insanların arasında ayırım gözetilmez. Zenginler ve yoksullar, bilgeler<br />

ve cahiller dünyasal yücelik düşüncesinden uzak bir şekilde bir araya gelirler. Hepsi de İsa’nın<br />

kendi kanıyla kurtardığı ve aynı şekilde kendilerini Allah’a emanet eden Kişi’ye bağımlı olan<br />

kişiler olarak bütünleşirler.<br />

Günahından içtenlikle dönen kişi Allah’ın nazarında değerlidir. Allah mevkilerine,<br />

zenginliklerine ya da yoksulluklarına ve bilgeliklerine ya da cahilliklerine göre değil, İsa ile<br />

birlikteliklerine göre insanları damgalar. Yüce Rab, yumuşak huylu ve alçakgönüllü olanlardan<br />

hoşnuttur. Davut şöyle dedi: “Zafer kalkanını verirsin bana... (insan karakterindeki bir özellik<br />

olarak) lütfün yüceltir beni.”<br />

İsa şöyle dedi: “Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur.”<br />

“Beni kabul eden de beni değil, beni göndereni kabul etmiş olur.” Rab şöyle diyor: “Gökler<br />

tahtım, yer de ayaklarımın basamağıdır... Alçakgönüllü ve ruhu ezik olana, sözümden titreyen<br />

kişiye bakarım.” Kurtarıcı’nın sözleri öğrencilerin yüreğinde şüphe uyandırdı. Hiç biri verilen<br />

279

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!