06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 24.<br />

lu De il Mi?<br />

İsa’nın Celile’de görevini sürdürdüğü parlak günlerin ötesinde karanlık bir leke duruyordu.<br />

“Nasıra halkı O’nu reddetti. ’Bu marangozun oğlu değil mi?’ diye sordular.”<br />

Çocukluğu ve gençliğinde İsa, Nasıra’daki havrada erkek kardeşlerinin arasında ibadet etti.<br />

Görevine başladıktan sonra onlardan ayrılmıştı. Fakat O’na ne olduğundan habersiz değildiler.<br />

Onların arasında tekrar göründüğünde, ilgileri ve beklentileri en yüksek düzeye erişti. Burada<br />

çocukluğundan beri tanıdığı kişilerin bildik yüzleri ve onların kendi ibadet usulleri ile karşılaştı.<br />

Sebt günü sinagoga girip ibadet edenlerin arasında yer aldığında, tüm gözler O’na çevrildi.<br />

Sebt günü ibadetinde kural olarak ihtiyarlar peygamberliklerden Bölüm ler okur ve gelecek<br />

Olan’ın mükemmel bir krallık kuracağı ve tüm baskılara bir son vereceğine ilişkin umut<br />

bağlamaları için ulusu uyarırlardı. Dinleyicilerini Mesih’in çok yakında ortaya çıkacağı<br />

konusundaki kanıtları yineleyerek cesaretleridirirlerdi. O’nun gelişinin görkemini tasvir ederler<br />

ve bilhassa meshedilmiş Olan’ın bir başkomutan olarak gelerek İsrail’i özgürlüğe kavuşturacağı<br />

düşüncesini ön plana çıkarırlardı.<br />

Rabbiler havradayken, onlardan vaaz vermesi beklenirdi, buna karşın İsraillilerden herkes<br />

peygamberlik Bölüm ü okuyabilirdi. Bu Sebt gününde İsa’nın ibadete katılması istendi. “Kutsal<br />

Yazılar’dan okumak üzere ayağa kalkınca kendisine Yeşaya peygamberin kitabı verildi. Kitabı<br />

açarak şu sözlerin yazılı olduğu yeri buldu.” Okuduğu, Mesih ile ilgili olduğu anlaşılan Bölüm<br />

dü.<br />

“Rab’bin ruhu benim üzerimdedir. Çünkü O beni müjdeyi yoksullara iletmem için<br />

meshetti. Tutsaklara serbest bırakılacaklarını, körlere gözlerinin açılacağını duyurmak için,<br />

ezilenleri özgürlüğüne kavuşturmak ve Rab’bin lütuf yılını ilan etmek için beni gönderdi.”<br />

“Sonra kitabı kapattı, görevliye geri verdi; havradakilerin hepsi, gözlerini O’na dikmiş<br />

bakıyorlardı... Herkes O’nun tanıklığına ve ağzından böyle lütuf sözleri çıkmasına<br />

şaşırıyorlardı.” İsa, halkın önünde kendisiyle ilgili peygamberlikleri yaşayan biri olarak durdu.<br />

Okuduğu sözleri açıklayıp zulmedenin gücünü kıracak, tutsaklara özgürlük verecek, hastaları<br />

iyileştirecek, körlerin görmesini sağlayacak ve dünyaya gerçeğin ışığını getirecek olan Kişi<br />

olarak Mesih’ten söz etti. Etkileyici anlatım tarzı ve sözlerinin harikulade önemi, kendisini<br />

dinleyenleri daha önce hiç hissetmedikleri bir güç ile etkiledi. O’nun ilahi etkisi her engeli aştı;<br />

Musa gibi, onlar da Görün- meyen’e baktılar. Kalpleri Kutsal Ruh ile dolarken “amin”<br />

sesleriyle ve övgülerle Rabbi yücelttiler.<br />

İsa, söz alıp onlara; ’Dinlediğiniz bu yazı bugün yerine gelmiştir’ dedi. Fakat İsa onlara:<br />

“Bugün siz bunları dinlerken Kutsal Yazı yerine geliyor” dediğinde, kendileri ve onlara hitap<br />

eden bu Kişi’nin anlattıkları hakkında düşünmeleri gerektiğini fark ettiler. İsrailliler, İbrahim’in<br />

çocukları, tutsaklık altında gibi gösterilmişlerdi; ve kötülerin gücünden kurtarılacak mahkumlar<br />

olarak; karanlıkta kalmış ve ışığa ihtiyacı olan kişiler olarak ilan edilmişlerdi. Kendi gururları<br />

yaralanmış ve korkuları uyanmıştı. İsa’nın sözleri, görevinin, onların arzuladığından tamamen<br />

142

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!