06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 13. Zafer<br />

“Sonra İblis O’nu kutsal kente götürdü. Tapınağın tepesine çıkarıp dedi ki, ’Tann’nın<br />

Oğluysan, kendini buradan aşağı at. Çünkü şöyle yazılmıştır: Tanrı, senin için meleklerine<br />

buyruk verecek. Ayağın bir taşa çarpmasın diye seni elleri üzerinde taşıyacaklar.’”<br />

Şeytan, İsa’yla bu kez kendi ortamında karşılaştığını sanır. Kurnaz Düşman Allah’ın<br />

sözlerini söyler, bir ışık meleği gibi görünür, Kutsal Yazılar’ı tanıdığını iddia eder ve onlarda<br />

yazılanların önemini anladığını göstermeye çalışır. İsa’nın daha önce Allah’ın Sözü’nü imanını<br />

güçlendirmek için kullandığı gibi, Ayartıcı onu şimdi kendi aldatmacasını uygulamak için<br />

kullanır. O, sadece İsa’nın sadakatini denediğini ve şimdi O’nun sarsılmayan imanını taktir<br />

ettiğini belirtir. Kurtarıcı, Allah’a güven duyduğunu gösterdiğinde, Şeytan, imanını kanıtlaması<br />

için O’nu hala başka bir kanıt göstermeye zorlar.<br />

Fakat ayartma çabası, yine gizli bir güvensizlik ifadesiyle başlar: “Eğer Tanrı’nın<br />

Oğlu’ysan.” Mesih “eğer” sözüne karşı bir cevap vermeye teşvik edildi. Fakat şüphe belirtisi<br />

gösteren en küçük bir hareketten bile kaçındı. Şeytan’a kanıt göstermek için kendi hayatını<br />

tehlikeye atmayacaktı.<br />

Ayartıcı, Mesih’in insanlığa özgü zaafından faydalanmayı ve O’nun bir anlık dikkatsizlik<br />

sonucu kendisinin teşvikine kapılmasını sağlamayı düşündü. Fakat Şeytan ısrarla üzerimize<br />

gelmesine rağmen bizi günaha zorlayamaz. İsa’ya “kendini aşağı at” dedi. O’nun kendisini<br />

aşağı atmayacağını biliyordu. Çünkü Allah, O’nu kurtarmak için müdahale edecekti. Şeytan,<br />

kendisini aşağı atması için O’nu zorlayamazdı. Teşvikine uymadıkça, İsa ona yenik düşemezdi.<br />

Cennetin ve cehennemin tüm güçleri de bir araya gelse, yine de O’nu Allah’ın isteğinden<br />

uzaklaştıramazlardı.<br />

Ayartıcı, kötülük yapmamız için bizi asla zorlayamaz ve kendisinin denetimine geçmeyen<br />

akıl üzerinde etkili olamaz. Şeytan bizim üzerimizde gücünü kullanmadan önce, irademizin<br />

yenilmesi ve İsa’ya olan imanımızın ve bağlılığımızın yitirilmesi gerekir. Fakat her günahkar<br />

arzu Şeytan’a daha çok yaklaşmamıza neden olur. İlahi özelliği almada başarısız olduğumuz her<br />

nokta, bizi ayartması ve yok etmesi için ona fırsat verir. Düştüğümüz her başarısızlık ve<br />

aldığımız her yenilgi, onun Mesih’e hakaret etmesine imkan verir.<br />

Şeytan şu vaadi bildirdiğinde: “Melekleri senin için görevlendirecek,” şu sözleri söylemeyi<br />

ihmal etti: “Gittiğin her yerde seni koruması için”; İsa, Allah’ın belirlediği itaat yolundan<br />

çıkmayı reddetti. Kusursuz bir güven sağlarken, Baha’sının, O’nun hayatını kurtarmak için<br />

ansızın müdahale etmesini gerektirecek bir duruma girmedi. Allah’ı, kendisini kurtarması için<br />

zorlamayacak ve bu şekilde insanlara güven ve sadakat örneği verme konusunda başarısız<br />

olmayacaktı.<br />

İsa, Şeytan’a şöyle bildirdi: “Ve yine yazılıdır ki; Rab’bi denemeyeceksin.” Bu sözler, İsrail<br />

ulusuna, çölde su istedikleri zaman: “Acaba Rab aramızda mı, değil mi?” diye haykırdıklarında,<br />

Musa tarafından da söylendi. Allah mucizesini onlar için muhteşem bir şekilde gerçekleştirdi.<br />

72

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!