06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

barış kursun.” Karanlığın kötü güçleri bir kez kendi egemenlikleri altına aldıkları kişiyi kendi<br />

kontrolleri altında tutmak için mücadele edeceklerdir; fakat Allah’ın melekleri daha büyük bir<br />

güçle sürekli onlara karşı savaşacaktır. Rab şöyle der: “Güçlünün elinden kurbanı alınacak mı?<br />

ya da usulüne göre esir düşenler azat edilecekler mi?... Fakat Rab şöyle diyor: ’güçlünün de<br />

esirleri elinden alınacak, korkunç adamın ele geçirdiği mal kurtulacak. Çünkü seninle çekişenle<br />

ben çekişeceğim ve senin oğullarını ben kurtaracağım.’”<br />

Havradaki insanların korkudan dili tutulurken, İsa biraz dinlenmek için Petrus’un evine<br />

çekildi; fakat buraya da bir gölge düşmüştü. Petrus’un karısının annesi çok ağır hastaydı ve<br />

yüksek ateş içinde yatıyordu. İsa onun hastalığını iyileştirdi. Kadın ayağa kalkıp İsa ve<br />

öğrencilerine hizmet etti. İsa’nın görevi ile ilgili haberler Kefernahum’da hızla yayıldı.<br />

Rabbilerden çekindikleri için hiç kimse Sebt günü iyileşmek için gelmeye cesaret edemiyordu;<br />

fakat güneş ufukta kaybolduğunda halk evlerden, dükkanlardan, pazar yerlerinden İsa’nın<br />

kaldığı eve akın etti. Hastalar yataklar üzerinde getirildiler. Bastonlarına dayanarak ya da<br />

arkadaşlarına tutunarak, sendeleyerek Kurtarıcı’nın yanına geldiler.<br />

Saatler ilerledikçe, O’nun yanına gelip gitmeye devam ettiler; çünkü onların hiçbiri ertesi<br />

gün sabah uyandıklarında Kurtarıcı’yı yanlarında bulabileceklerinden emin değildiler.<br />

Kefernahum’da böyle bir gün daha önce hiç yaşanmamıştı. Hastalıklarından kurtulan insanların<br />

sevinç çığlıkları tüm gökyüzünü sarmıştı. Onların mutlu olduğunu görmek İsa’yı memnun etti.<br />

Kendisine gelen insanların acı çektiklerine tanık olurken, onlara sağlık ve mutluluk verdiği için<br />

yüreği şefkat ve sevinçle doldu.<br />

Acı çeken tek bir kişi kalmayıncaya dek onları iyileştirmeye devam etti. Gece geç saatlerde<br />

İsa’nın yanından ayrıldılar ve Şimon’un evine tekrar sessizlik çöktü. Fakat şehir hala<br />

uykudayken Kurtarıcı “gün doğmadan çok önce kalkarak, dışarı çıktı. İssız bir yere çekilerek<br />

orada dua etti.” İsa’nın yeryüzündeki yaşamı böyle geçti. Evlerini ziyaret etmeleri ve<br />

dinlenmeleri için öğrencilerine sık sık izin verirdi; fakat onların dinlenmek üzere O’nu kendi<br />

çalışmalarından bir süre için uzaklaştırma çabalarını nazikçe reddederdi. Tüm gününü halkı<br />

eğiterek, hastaları iyileştirerek, körlerin görmesini sağlayarak ve açlık çeken insanları doyurarak<br />

geçiriyordu. Akşamları ya da sabah erkenden Babasıyla birlikte olmak için ıssız dağlara<br />

çekiliyordu. Çoğu kez geceyi duayla geçiriyordu. Gün doğarken de günlük işine geri<br />

dönüyordu.<br />

Petrus ve arkadaşları sabah erkenden İsa’nın yanına geldiler. Kefernahum halkının O’nu<br />

aramakta olduğunu söylediler. Kendi halkının İsa’yı kabul etmekte gösterdiği isteksizlik,<br />

öğrencilerin büyük ölçüde hayal kırıklığına uğramalarına sebep oldu. Kudüslü yetkililer O’nu<br />

öldürmek için fırsat kolluyorlardı; kendi şehrinin halkı bile O’nu öldürmeye çalışmıştı; fakat<br />

Kefernahum halkı, O’nun gelişini sevinçle karşıladı. Öğrenciler yeniden ümitlendiler.<br />

Özgürlüğü seven Celileliler arasında O’nun ilahi krallığını destekleyecek insanlar bulunabilirdi;<br />

fakat onlar, şaşkınlık içinde İsa’nın şu sözlerini duydular: “Öbür kentlere de Allah’ın<br />

Egemenliğiyle ilgili müjdeyi yaymam gerek. Çünkü ben bunun için gönderildim.”<br />

157

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!