06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

yedi öğrencinin hepsi de O’nu tanıdı. İsa’nın beş bin kişiyi doyurmak için gerçekleştirdiği<br />

mucizeyi hatırladılar, fakat tuhaf bir çekingenlik içinde dirilen Kurtarıcı’larına bakıyorlardı.<br />

İsa’nın, göl kıyısında kendisini izlemelerini buyurduğunu çok iyi hatırlıyorlardı. O’nun<br />

buyruğu üzerine ağlarını suya bırakıp o kadar çok balığı nasıl yakaladıklarını hatırladılar. Daha<br />

sonra İsa onlara kayıklarını bırakıp kendisini izlemelerini buyurmuştu ve onları insan balıkçısı<br />

yapacağını vaad etmişti. İsa onların bu olayı hatırlamaları için şimdi bu mucizeyi<br />

gerçekleştirmişti. Bu mucize Allah’ın öğrencilere yeni görevler vereceğini temsil etmekteydi.<br />

Bu, Öğretmenlerinin ölümünün, kendilerinin üzerlerine düşen görevi yerine getirmeleri için<br />

taşıdıkları sorumluluğu azaltmadığını gösterdi.<br />

Öğrencilerinin yanında artık şahsen bulunmayacak olmasına ve öğrencilerinin eski<br />

mesleklerini bırakmış olmalarına rağmen Kurtarıcı onları gözetmeye ve korumaya devam<br />

edecekti. Öğrenciler O’nun buyurduğu görevi yerine getirdikleri sürece İsa, onların ihtiyaçlarını<br />

karşılayacaktı. İsa’nın, öğrencilerinin ağı kayığın sağ yanma atmalarını buyurmasının özel bir<br />

sebebi vardı. İsa kıyının o tarafında duruyordu. Bu imanın tarafıydı. Öğrenciler, insani<br />

çabalarını İsa’nın ilahi gücüyle bütünleştirip O’nunla birlikte çalıştıkları takdirde asla başarısız<br />

olmayacaklardı.<br />

Mesih özellikle Petrus’u ilgilendiren bir ders daha vermek istiyordu. Petrus’un, Rab’bini<br />

inkar etmesi, kendisinin daha önce O’na sadık olduğuna dair ileri sürdüğü iddialarına tamamen<br />

ters düşüyordu. Petrus bu hareketiyle İsa’nın onurunu kırmış ve diğer öğrencilerin kendisine<br />

duy-dukları güveni zedelemişti. Öğrenciler kendilerinin arasında onun eski konumunu almasına<br />

izin verilmeyeceğini düşünüyorlardı. Petrus’un kendisi de artık eski konumuna erişemeyeceğini<br />

düşünüyordu. Elçilik görevini sürdürmesi için çağrılmadan önce pişman olduğunu diğer<br />

öğrencilerin önünde açıkça belirtmeliydi. Bunu yapmadığı takdirde pişman olmuş bile olsa,<br />

Mesih için çalışan biri olarak kendisine duyulan güvenin yok olmasına neden olabilirdi.<br />

Kurtarıcı, kardeşlerinin güvenini tekrar kazanabilmesi için ona fırsat verdi ve İsa Mesih’in<br />

getirdiği Müjde’ye leke düşürmemek için bu utanç verici davranışı bertaraf etti.<br />

Mesih’in yolundan giden herkes bundan bir ders almalıdır. Müjde kötülükle asla bağdaşmaz<br />

ve günaha kesinlikle mazeret bulmaz. Gizli günahlar Allah’ın önünde gizli bir şekilde itiraf<br />

edilebilir; açıkça işlenen günahlar ise açıkça itiraf edilmelidir. Öğrenciler günah işlediklerinde<br />

Mesih’in kınamasıyla karşılaşırlar. Bu, Şeytan’ı sevindirir ve imanı zayıf olanların onun<br />

tuzağına düşmesine yol açar. Öğrenci pişman olduğunu açıkça belirterek, gücü yettiğince bu<br />

utancı bertaraf etmelidir.<br />

İsa, öğrencileri ile birlikte göl kıyısında yemek yerken Petrus’a “Yuhanna oğlu Simun, beni<br />

bunlardan daha çok seviyor musun?” diye sordu. Petrus bir zamanlar İsa’ya şöyle demişti:<br />

“Herkes senden ötürü sendeleyip düşse de, ben asla düşmem.” Petrus şimdi daha iyi bir<br />

kararlılıkla “Evet Rab, seni sevdiğimi bilirsin” dedi.Petrus’un bu kararı, Rab’bini diğer<br />

kardeşlerinden daha fazla sevdiğini bildiren bir açıklama değildi. Hatta O’na bağlılığı<br />

konusunda söylediği sözler kendi düşünçelerini ifade etmiyordu. Yüreğinden geçeni okuyabilen<br />

517

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!