06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Birçok kimse İsa’nın yeryüzündeki yaşamı boyunca bulunduğu yerleri ziyaret etmenin,<br />

geçtiği yoldan yürümenin, öğrencilerine dersler vermeyi sevdiği göl kıyısına, sık sık dinlenmek<br />

ve dua etmek için gittiği vadi ve tepelere bakmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünür; oysa<br />

Isa’nın izlerini görmek için bizler aslında Nasıra Kefernahum ve Beytanya’ya gitmeliyiz. Hasta<br />

yatağının yanında, yok-sulların yaşadığı sokaklarda, büyük şehrin kalabalık caddelerinde ve<br />

insanların yüreğinin teselliye ihtiyacı olan her yerde O’nun ayak izlerini görebiliriz. İsa’nın<br />

yeryüzündeyken izlediği yolu takip etmeliyiz. Herkes diğer insanların yararı için yapacak bir<br />

şey bulabilir. İsa şöyle demişti: “Yoksullar her zaman aranızdadır.” Milyonlarca kişi cehaletin<br />

zincirlerine bağlı bir şekilde yok olmayı beklerken, İsa’nın gösterdiği kadar büyük bir sevgiyi<br />

onlara başka hiçbir kimse göstermemiştir. Eğer onlarla yer değiştirsek bizim için ne yapmalarını<br />

isterdik? Bizler gücümüz yettiğince onlara yardım etmeliyiz. Her birimiz Isa’nın yaşam ilkesine<br />

göre yaşamalı ve ona göre karar vermeliyiz: “insanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz<br />

de onlara övledavranın.”<br />

Kurtarıcı tüm yaşamı boyunca yoksul ve acı çekenlere yardım e- den kimselerden oluşan bir<br />

topluluk kurmak için çalıştı. İnananların bazıları yoksul ya da eğitim görmemiş kimseler<br />

olabilir; buna karşın onlar evlerinde, yaşadıkları çevrede ve kendilerine uzak olan bölgelerde<br />

izleri sonsuza dek kalıcı olan ve diğer insanların yararına isler yapabilirler. Birçok öğrencinin<br />

Hıristiyan alfabesinin tek bir harfinden ileri gi- dememesinin ve hiçbir gelişme<br />

gösterememesinin sebebi bu işin ihmal edilmesinden kaynaklanır. İsa onlara, “Günahlarınız<br />

bağışlandı” dediğinde yüreklerinde parlayan ışığı, başkalarına yardım ederek canlı tutabilirler.<br />

Genç insanlar için çoğu zaman bir tehlike kaynağı olan hareketlilik ve enerji, Allah’ın<br />

nimetlerinin ırmak gibi akacağı kanallara doğru çevrilebilir. Başkalarının yararına işler<br />

yapıldığında gurur yok olur.<br />

Başkalarına yardım edene de Kurtarıcı yardım edecektir. Onlar kendileri yaşam suyundan<br />

içecekler ve susuzluklarını gidereceklerdir. Onlar, yaşamları boyunca değişik zevklerin ve<br />

heyecanların peşinde koşmayacaklardır ve düşündükleri tek şey insanların kurtuluşu için<br />

çalışmak olacaktır. Çevrelerindeki insanlarla iyi ilişkiler kuracaklardır. Kurtarıcı’nın sevgisi<br />

onları bütünleştirecektir.<br />

Allah ile birlikte çalışan kişiler olduğumuzun farkında olduğumuzda, O’nun vaatleri göz ardı<br />

edilmez. Bu vaatler yüreklerimizi yakacak dudaklarımızı tutuşturacaktır. Bilgisiz, disiplinsiz ve<br />

asi insanları yola getirmesi için Musa’yı çağırdığında Allah ona şöyle dedi. Kuşkun olmasın,<br />

ben seninle olacağım.” “Varlığım sana eşlik edecek. Seni rahata kavuşturacağım.” Bu vaat<br />

yoksul ve acı çeken insanlara yardım eden herkes için verilmiştir. Allah bizlere sonsuz sevgisini<br />

gösterirken, kutsal ailesinin birer ferdi olmamız için bu sevgiyi bir tohum gibi yüreğimize<br />

ekmeyi arzular ve bunun için kendisiyle bütünleşmemizi ister, “Sizi sevdiğim gibi siz de<br />

birbirinizi sevin.” Bizler de dünyayı O’nun sevdiği kadar sev- sek, üzerimize düşen görevi<br />

yerine getirmiş oluruz. Bizler gökler için hazırız; çünkü gökler kalbimizde yer almaktadır.<br />

“Adaletsizce ölüme götürülenleri kurtar; ölmek üzere olanları esirge. ’İşte bunu bilmiyorduk’<br />

desen de, insanın yüreğindekini bilen sezmez mi? Senin canını koruyan anlamaz mı? Ödetmez<br />

410

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!