06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Öğrenciler acı içinde, İsrail halkının, Mesih’ini tanımadığını kabul etmek zorunda kaldılar.<br />

Buna karşın gerçekleştirdiği mucizelere tanık olduklarında bazıları O’nu Davut’un Oğlu diye<br />

kabul etmişti. Beytsayda’da doyurulan halk O’nu İsrail’in kralı olarak ilan etmek istemişti.<br />

Birçoğu O’nu bir peygamber olarak kabul etmeye hazırdı; fakat O’nun Mesih olduğuna<br />

inanmıyorlardı.<br />

Isa bu kez öğrencilerin kendisinden söz ederek ikinci bir soru sordu: Ya siz, ben kimim<br />

dersiniz?” Petrus, “Sen yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin” diye cevap verdi.<br />

Petrus baştan beri İsa’nın Mesih olduğuna inanmıştı. Vaftizci Yahya’nın vaazıyla İsa’yı<br />

kabul eden birçokları, hapse girip orada öldürüldüğünde Yahya’nın görevinden şüphe etmeye<br />

başladılar; ve bu kez de İsa’nın, gerçekten kendilerinin uzun zamandır bekledikleri<br />

Mesih olduğundan şüphe ettiler. İsa’nın Davut’un tahtına geçmesini sabırsızlıkla bekleyen<br />

öğrencilerin birçoğu, böyle bir niyeti olmadığını anladıklarında O’nu terk ettiler; oysa Petrus ve<br />

onun yanındaki diğerleri İsa’ya olan bağlılıklarından asla vazgeçmediler. İsa’ya dün övgüler<br />

yağdıran, bugün ise O’nu eleştirenlerin inançsızlığı Kurtarıcı’nın gerçek takipçilerinin imanını<br />

asla yok edemedi. Petrus şöyle demişti: “Sen yaşayan Tann’nın Oğlu Mesih’sin.” O, İsa’nın<br />

dünyada hüküm süren bir kral olmasını beklemedi; İsa’yı mütevazı haliyle kabul etti.<br />

Petrus Onikiler’in imanını açıkça gösterdi. Buna karşın öğrenciler İsa’nın görevini<br />

anlamaktan çok uzaktılar. Hahamların ve yöneticilerin İsa’ya karşı olmaları ve O’nu yanlış<br />

tanıtmaları, onları İsa’dan uzaklaş- tıramazken, yine de onların kafalarını karıştırıyordu. Ne<br />

yapacaklarını tam olarak bilemiyorlardı. Dünyasal eğitimlerinin etkisi, rabbilerin öğretileri ve<br />

geleneklerin gücü, onların gerçeği görmelerini hala engelliyordu. Zaman zaman İsa’nın<br />

vasıtasıyla gerçeğin değerli ışığı onların üzerinde parlıyordu. Buna karşın onlar çoğu kez<br />

karanlıkta yürümeye çalışan insanlar gibiydiler; fakat o gün imanlarının büyük sınanmasıyla<br />

yüz yüze geldiklerinde, Kutsal Ruh onlara güç verdi. Bir süre için “gözlerini görülebilen<br />

şeylerden uzaklaştırıp, görünmeyenlere” çevirdiler. Tanrı’nın Oğlu’nun insan özdeşliğinde gizli<br />

olan görkemini gördüler.<br />

İsa, Petrus’a şöyle cevap verdi: “Ne mutlu sana, Yunus oğlu Simun! Bu sırrı sana açan<br />

insan7değil, göklerdeki Babam’dır.”<br />

Petrus’un açıkça bildirdiği gerçek, inanan insanların imanını oluşturan temeldi. Bu, İsa’nın<br />

sonsuz yaşam olarak bildirdiği şeydi; fakat bu bilgiye sahip olmak kişinin kendisini yüceltmesi<br />

için bir sebep teşkil etmiyordu. Bu, onun kendi bilgeliğinden ya da iyiliğinden dolayı Petrus’a<br />

açıklanmamıştı. İnsanlık ilahi bilgiyi hiçbir zaman kendiliğinden edinemez. “Onlar gökler kadar<br />

yüksektir, ne yapabilir-sin? Ölüler diyarından derindir, nasıl anlayabilirsin?” “Hiçbir gözün<br />

görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiçbir insan yüreğinin kavraya-ma- dığı Allah’ın derin<br />

düşüncelerini sadece Kutsal Ruh bize açıklayabilir.” “Tanrı bunları bize Kutsal Ruh aracılığıyla<br />

açıkladı. Ruh her şeyi, Allah’ın derin düşüncelerini bile araştırır.” “Rab, kendisinden<br />

korkanlarla paylaşır sırrını.” ve Petrus’un İsa’nın görkemini fark ettiği gerçeği, “Tanrı<br />

263

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!