06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

İsa’yı yüksek bir dağın üzerine çıkararak, dünyanın tüm krallıklarının, bütün görkemiyle<br />

O’nun önünde bir manzara oluşturmasını sağladı. Güneş ışınları, tapınaklı şehirlerin, mermer<br />

sarayların, bereketli tarlaların ve meyve dolu bağların üzerinde parladı. Kötülüğün izi gizlendi.<br />

İsa’nın gözleri şimdi önünde duran eşsiz güzellikteki bu sahte refah manzarasının ardındaki<br />

hüzün ve felaketi gördü. Ayartıcı şöyle dedi: “Bu gücün tümünü ve görkemini sana vereceğim.<br />

Çünkü bu bana verildi ve ben bunu kime istersem verebilirim. Eğer bana taparsan bunların<br />

hepsi senin olacak.”<br />

İsa’nın görevi, sadece acı çekerek gerçekleştirilebilirdi. O’nun önünde acı keder, sıkıntı,<br />

mücadele dolu bir yaşam ve korkunç bir ölüm vardı. İnsanlığın kurtuluşu için tüm dünyanın<br />

günahlarını üstlenecekti. Baha’sının sevgisinden ayrı kalmaya dayanmalıydı. Ayartıcı, zorla ele<br />

geçirdiği gücü bu kez geri vermeyi önerdi. Mesih, Şeytan’ın üstünlüğünü kabul ederek korkunç<br />

gelecekten kendisini kurtarabilirdi; fakat bunu yapsaydı, büyük mücadelede zaferi kaybetmiş<br />

olurdu. Şeytan’ın gökyüzünde günah işlemesi, kendisini Tann’nın Oğlu’ndan üstün görmesiyle<br />

oldu. Fakat Şeytan, İsa’ya karşı üstünlük sağlayamadı; aksi takdirde amacına ulaşmış ve<br />

isyanında zafer kazanmış olurdu.<br />

Şeytan, İsa’ya, “Dünyanın bütün krallıkları ve görkemi bana verildi ve ben bunları kime<br />

istersem veririm” dediğinde, aslında bir gerçeği kısmen açıklamış oldu ve bunu kendi<br />

kandırmacasına yönelik olan amacını gerçekleştirmek için yaptı. Şeytan, egemenliğini A- dem<br />

den zorla almıştı; fakat Adem, Yaratıcısını temsil ediyordu ve her bakımdan Allah’ın yasasına<br />

bağımlıydı. Dünya Allah’ındır ve O, her şeyi Oğlu’nun emrine vermiştir. Adem, İsa’ya bağlı<br />

kalarak hüküm sürmeliydi. Adem, egemenliğini Şeytan’ın ellerine teslim ederken, İsa gerçek<br />

krallığını sürdürdü. Rab, kral Nebukadnessar’a şöyle dedi: “Yüce Olan saltanat sürer ve dilediği<br />

kişiye onu verir.” Şeytan gasp ettiği gücünü sadece Allah izin verirse kullanabilir.<br />

Şeytan, İsa’ya dünyanın krallığını ve görkemini sunduğunda, İsa’nın dünyanın gerçek<br />

krallığını bırakmasını ve O’nun kendisine bağlı olarak egemenlik sürmesini öneriyordu. Bu,<br />

Yahudilerin umut bağladığı egemenliğin aynısıydı. Onlar da bu dünyanın krallığını arzuladılar.<br />

İsa onlara böyle bir krallık sunmaya razı olsaydı, O’nu memnuniyetle kabul ederlerdi. Fakat<br />

günahın laneti, tüm felaketiyle birlikte buna dayalıdır. “Çekil git Şeytan, çünkü şöyle yazılıdır;<br />

sadece Allah’a ibadet edeceksin ve O’na hizmet edeceksin.”<br />

Kötülüğün ilkelerine O’nun hürmet etmesini sağlamak için, gökyüzünde isyan etmiş olan<br />

Şeytan tarafından, İsa’ya bu dünyanın krallıkları sunuldu; fakat İsa, onun bu oyununa kanmadı.<br />

Mesih, doğruluğun krallığını kurmaya gelmişti ve bu amacından vazgeçmeyecekti. Şeytan, aynı<br />

aldatmaca ile insanlara da yaklaşır ve Mesih’te başarısız olmasına rağmen, insanlarda başarılı<br />

olur. Kendisinin egemenliğini kabul etmeleri şartıyla onlara bu dünyanın krallığını önerir.<br />

Onların dürüstlüklerinden vazgeçmelerini, vicdanlarının sesini dinlememelerini ve bencilliğe<br />

göz yummalarını ister. İsa, insanlığa ilk önce Allah’ın Krallığı’nı ve O’nun doğruluğunu<br />

aramalarını buyurur. Fakat Şeytan, onların yanından yürüyüp geçerken şöyle der: “Sonsuz<br />

yaşamla ilgili gerçek ne olursa olsun, bu dünyada başarılı olmak için bana hizmet etmelisiniz.<br />

Ben size zenginlik, zevk, mutluluk ve onur verebilirim. Benim tavsiyemi dinleyin. Dürüstlük ya<br />

74

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!