06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Şarabın etkisiyle kralın gözleri kamaştı. O an için gördüğü tek şey, eğlence salonu, soylu<br />

konuklar, ziyafet sofraları, ışıldayan şarap-lar, parıldayan ışıklar ve önünde dans eden genç<br />

kızdı. Ansızın çevresindeki soylu insanların kendisini yüceltmelerini sağlayacak bir şey yapmak<br />

istedi. Hirodiya’nın kızına her ne isterse vereceğine söz verdi. Hatta krallığının yarısını bile.<br />

Salome ne istemesi gerektiğini sormak için hemen annesine koştu. Cevap hazırdı: Yahya’nın<br />

başı. Salome, annesinin Yahya’ya duyduğu intikam hırsından habersizdi ve dilekte<br />

bulunmaktan çekindi. Fakat Hirodiya’nın bu konudaki kararlılığı etkili oldu. Kız, şu acı istekle<br />

krala döndü: “Vaftizci Yahya’nın başını bir tepsi üzerinde hemen bana vermenizi istiyorum.”<br />

Hirodes çok şaşırmıştı. Şölenin gürültülü neşesi dindi. Salona ağır bir sessizlik çöktü;<br />

Yahya’yı öldürme düşüncesi kralı dehşete düşürdü. Buna karşın onun sözü yerine getirildi.<br />

Hirodes şölendeki konuklara kararsız görünmek ve verdiği sözden dönmek istemiyordu.<br />

Konukların önünde söz vermişti; ve onlardan biri bile, onun sözünün gerçekleştirilmesine itiraz<br />

etmek için buna karşı bir söz söyleseydi, Hirodes, peygamberin hayatını memnuniyetle<br />

bağışlayacaktı. Kral onlara Yahya’nın adına konuşma fırsatı verdi. Onlar Yahya’nın vaazını<br />

dinlemek için çok uzun yollardan gelmişlerdi. Onun, Allah’a hizmet ettiğini ve suçsuz olduğunu<br />

biliyorlardı; fakat kızın talebi karşısında şok olmalarına rağmen, bu duruma itiraz edemeyecek<br />

kadar kendilerini eğlenceye ve şölenin havasına kaptırmışlardı. Gökyüzünün elçisinin hayatını<br />

kurtarmak için hiç kimseden bir ses çıkmadı. Buradaki konuklar halkın büyük güven duyduğu,<br />

yüksek mevki sahibi insanlardı ve onlar büyük bir sorumluluk taşıyorlardı. Buna karşın<br />

kendilerini, duyguları körleşinceye dek yemeye, içmeye ve eğlenceye kaptırmışlardı. Dans ve<br />

müziğin gürültüsü onların aklını başından almıştı ve bilinçsizce hareket etmeye başladılar.<br />

Sessizlikleriyle, ahlâksız bir kadının intikam hırsını tatmin etmek için Allah’ın peygamberinin<br />

ölüm fermanını onayladılar.<br />

Hirodes, sözünden dönebilmek için boş yere bekledi ve istemediği halde Yahya’nın<br />

öldürülmesini emretti. Yahya’nın başı hemen kral ve konukların önüne getirildi. Hirodes’i<br />

günah dolu yaşamından dönmesi için sadakatle uyaran dudaklar sonsuza dek mühürlendi.<br />

İnsanları tövbeye çağıran ses artık duyulmayacaktı. Bir gecelik eğlence ve şölen, en yüce<br />

peygamberlerden birinin hayatına mal olmuştu.<br />

Adaletin koruyucusu olması gereken kişilerin aşırılıkları yüzünden, ne kadar çok suçsuz ve<br />

masum insan kurban edildi. Sarhoşluk yaratan bu içkiyi dudaklarına götürenler, her türlü<br />

haksızlığa yol açan sorumluluğu da beraberinde davet etmiş olurlar. İçki, insanın hislerini<br />

köreltir, aklı başında karar almasını ve doğru ile yanlış arasındaki farkı görmesini imkansız hale<br />

getirir; ve masum insanlara zulmetmek ve onları yok etmek için Şeytan’a yardım eder; “Şarap<br />

alaycıdır. Alkollü içki gürültücüdür ve onunla kandırılanın aklı başında değildir.” “Adaletin geri<br />

çekilmesi;... kötülükten uzaklaşanın kendisini kurban etmesi” böyle oldu.Çevrelerindeki<br />

insanların hayatları üzerinde hüküm sürenler, aşırılığa kaçtıklarında suçlu sayılmalıdırlar.<br />

Yasayı uygulayanlar, aynı zamanda onu korumalıdırlar ve onlar, kendi iradelerine hakim<br />

olmalıdırlar. Kendilerinin fiziksel, zihinsel ve ahlaki güçlerini tümüyle kontrol edebilmelidirler<br />

ki, aklı başında ve adaletli kişilerin temsilcisi olabilsinler.<br />

136

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!