26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

gerektiği zira burada artık zarar karşılığına hükmedilmesinin sözkonusu<br />

olduğu belirtilmelidir.<br />

Yargıtay 9HD'nin 29.11.<strong>2001</strong> tarih, 14517/18743 sayılı kararında ise<br />

(Yasa Hukuk Dergisi, C. XXI, S. 243/02, Şubat 2002, 276) yine bankacılık<br />

sektöründe taraflar arasında belirli süreli hizmet sözleşmesi yapılmış<br />

ve işçiye 4 ay süreyle eğitim verilmesi öngörülmüştür. Hizmet sözleşmesinde<br />

" Personel, banka 4 ay süreyle çok özel ve yüksek maliyetli olan<br />

bankacılık eğitimi vermiş olduğundan, 36 ay süreyle bankada çalışmayı<br />

beyan, kabul ve taahhüt eder. Personel işbu 36 ayın sona ermesinden<br />

önce her ne suretle olursa olsun, iş akdini fesheder ve/veya iş akdi 1475<br />

sayılı Đş Kanunu'nun 17/II. maddesi uyarınca sona erdirilirse 10.000.-<br />

USD'nin takip günündeki karşılığı tutarında cezai şart ödemeyi kabul<br />

eder" hükmü yer almaktadır. Sözleşmenin süresinden önce işçi tarafından<br />

feshi üzerine işveren 10.000 USD doları karşılığı cezai şart tutarını talep<br />

etmiş, yerel mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmışsa da, yüksek<br />

mahkeme kararı bozmuştur.<br />

Kararın bozma gerekçesinde sözleşmede kararlaştırılan ve dava yolu<br />

ile talep edilen miktarın eğitim gideri olmayıp cezai şart olduğu, davacının<br />

eğitim giderinin tahsili yolunda bir talebinin bulunmadığı ve esasen eğitim<br />

giderinin ayrı bir dava konusu olabileceği ancak tek taraflı cezai şartın<br />

geçerli bulunmadığı belirtilmiştir. Bu bağlamda yüksek mahkeme işçiye<br />

eğitim verilse bile bunun cezai şart olarak değil, eğitim gideri olarak<br />

talep edilebileceğini ve salt harcanan ve kanıtlanan miktarın talep konusu<br />

olabileceğini belirtmektedir. <strong>Yargıtayın</strong> görüşü doğrultusunda; işçiye bir<br />

eğitim giderinin yapılması durumunda bunun geçerliliğini ayrıca ve<br />

açıkça doğrudan eğitim gideri olarak kararlaştırılmasına bağlamak<br />

isabetli görünmemektedir. Nitekim, dava konusu hizmet sözleşmesi incelendiğinde<br />

36 ay süreli çalışma taahhüdünün "işçiye verilen yüksek maliyetli<br />

eğitimin karşılığı olduğu" sözleşme metninde açıkça anılmaktadır.<br />

Eğitim gideri karşılığı ödenen miktarın tahsiline ilişkin hükmün de bir cezai<br />

şart niteliğinde bulunması ve yine hakimin hukuki sebebi kendiliğinden<br />

araştırması yönündeki HUMK. md. 76 hükmü çerçevesinde; cezai<br />

şart olarak kararlaştırılan miktarın talep edilmesine ancak eğitim yapılıp<br />

yapılmadığı araştırılarak ve yapılmışsa bu eğitimin tutarı belirlenerek<br />

anılan miktar yüksek ise bunun tenkisi ve tahsiline karar verilmesi<br />

mümkün olmalıdır. Bu bağlamda Yüksek Mahkeme'nin kararını isabetli<br />

bulmamaktayız. Nitekim, Y9HD'nin 29.03.2000 tarihli bir kararında;<br />

"personel özel eğitimden geçirileceğinden her ne suretle olursa olsun iki<br />

yıl tam olarak dolmadan işten ayrıldığı veya hizmet sözleşmesi 17/II uyarınca<br />

feshedildiği takdirde üretime doğrudan katılmaksızın öğrenmekle<br />

geçirdiği staj süresince kendisine ödenen aylık, ikramiye vs eklentilerine<br />

114

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!