26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ğının araştırılması, gelir bağlanmışsa bunun tazminattan düşülmesi, gelir<br />

bağlanmamış ise, bu durum hak sahibinin tazminat hakkını doğrudan<br />

etkileyeceğinden Sosyal Sigortalar Kurumunun hak sahibine gelir bağlaması<br />

için davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Yüksek Mahkemeye<br />

göre bu bir yasal zorunluluktur (Y21HD., 14.10.1999, E.6181,<br />

K.6939, YKD. Şubat 2000, 259). Ancak, sosyal sigorta kurumu tarafından<br />

karşılanamayan bir zarar kalırsa, o zaman sigortalının ya da hak<br />

sahiplerinin tazminat sorumlusundan Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca<br />

maddî ve manevî tazminat talebinde bulunması mümkündür (Sosyal<br />

sigortalar tarafından karşılanmayan zarar konusunda ayrıntılı bilgi için bkz.<br />

Sarper Süzek, Đş Güvenliği Hukuku, Ankara 1985, 192 vd.; maddî<br />

tazminatın miktarına etki eden bir faktör olarak sosyal sigorta kurumunca<br />

sağlanan yardımlar konusunda bkz. Akın, Maddi Tazminat 187 vd.).<br />

Bağ-Kur K'nun da ise anılan yönlendirme 63. maddenin son cümlesi ile<br />

açıkça yapılmıştır. Söz konusu hükme göre, 63. maddede belirtilen<br />

tazminat sorumlularının hak sahiplerine yaptıkları ödemeler dolayısıyla<br />

Kurum zarara uğrarsa, bu zararını hak sahiplerine rücu edebilir. Böyle bir<br />

düzenleme karşısında Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından dile getirilen<br />

endişe ile yoruma gitmek isabetli değildir.<br />

Bağ-Kur K'nun değindiğimiz hükmü aynı zamanda, Kurumun rücu<br />

hakkının sigortalı ya da hak sahiplerinin tazminat sorumlularından isteyebilecekleri<br />

miktarla sınırlı olması gerektiği yönündeki görüşümüzü de<br />

destekler niteliktedir. Zira yasa, tazminat sorumlularının sigortalı ya da hak<br />

sahiplerine ödemede bulunması durumunda, artık bu miktar için Kurumun<br />

tazminat sorumlusuna rücu edemeyeceğini ve bu nedenle zarara<br />

uğrayabileceğini düşünmektedir ki, böyle bir önlem alarak, Kurumun söz<br />

konusu ödemeler nedeniyle ortaya çıkan zararını hak sahiplerine rücu etme<br />

hakkının saklı bulunduğunu belirtmiştir. Öte yandan yasanın mantığına<br />

göre, Bağ-Kur'un sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı yardımlar<br />

dolayısıyla sahip olduğu rücu hakkı sınırsız olsaydı böyle bir zarara uğrama<br />

riski de söz konusu olmayacağından anılan güvencenin getirilmesine gerek<br />

olmazdı. Şu halde Bağ-Kur K'nun son cümlesinde yer alan düzenleme de<br />

Bağ-Kur'un rücu hakkının sınırının BK'nun 51. maddesi çerçevesinde<br />

yorumlanması gerektiği görüşünü desteklemektedir.<br />

Açıklamaya çalıştığımız bu gerekçelerle, Bağ-Kur K'nun 63. maddesindeki<br />

rücu hakkını basit bir rücu hakkı olarak niteleyen Yargıtay 10.<br />

Hukuk Dairesinin bu görüşü doğru olsa da, Dairenin bu görüşten yola<br />

çıkarak, halefiyet yok diye Kurumun sahip olduğu basit rücu hakkının<br />

sigortalı ya da hak sahiplerinin tazminat sorumlusundan isteyebilecekleri<br />

miktarla (tavan) sınırlı olmadığı yönündeki kararını isabetli bulmuyoruz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!