26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

düşüncede değilim. Bir kere iş aracılığına dayandırmak mümkün değil. Đş<br />

aracılığında aracı olan kimse işçinin işvereni sıfatını hiçbir şekilde kazanmaz.<br />

Oysa burada sözde taşeron dediğim kişi o işçilerin günümüzde<br />

işvereni konumunda. Dolayısıyla iş aracılığı müessesesine oturtmak<br />

doğru değildir. Meslek edinilmiş ödünç iş ilişkisi saymak da bana isabetli<br />

gelmiyor. Arkadaşım burada şöyle bir sonuca varıyor. Bu yıllar yılı devam<br />

ediyor. Dolayısıyla meslek edinilmiş de olsa, ödünç iş ilişkisinin bir yıldan<br />

fazla süremeyeceği gibi kendisi bir süre koyuyor ki bence de makul, mevzuatta<br />

böyle bir süre yok ama batıdaki örneklerine bakınca. Ama meslek<br />

edinen kişi sürekli değişiyor. Yani bugün sözde taşeron olan kişi yarın<br />

ihaleyi kaybediyor. Bir başka taşeron oluyor. Dolayısıyla meslek edinilmiş<br />

ödünç iş ilişkisi sayıp, sonra da bir yıldan fazla sürdüğü gibi bir gerekçeyle<br />

bunu asıl işverenin işçisi saymak da yani hukuki konstrüksiyon<br />

açısından isabetli bulmuyorum. O bakımdan Yargıtay'ın muvazaa çözümü<br />

Sayın Kılıçoğlu da ifade ettiler, özellikle toplu iş sözleşmesinden<br />

yararlanma nedeniyle bu konular gündeme geliyor, isabetli diye düşünüyorum.<br />

Kaldı ki değerli meslektaşımın ister iş aracılığı, ister meslek edinilmiş<br />

ödünç iş ilişkisi dediği anda mevzuattaki boşluk nedeniyle de<br />

bunların toplu iş ilişkisindeki durumunu çözmek son derece güç problemlerle<br />

karşı karşıya bırakır bizi. Yetkide bırakır, toplu sözleşmeden yararlanmada<br />

bırakır, grev oylamasında bırakır, aklıma gelen şimdilik<br />

bunlar. O bakımdan Yargıtay'ın Borçlar Kanunu'nda belki muvazaa sözcüğü<br />

tam olarak uygun düşmüyor ama bir başka kelime bulmakta ben de<br />

zorlanıyorum. Ama bir danışıklılık, bir şikenin olduğunda hiç şüphe yok.<br />

Şimdi çağrı üzerine çalışmalarda yasada düzenlenmiş bir şey yok ama<br />

benim uygulamadan bildiğim kadarıyla çağrı üzerine çalışma yapılan işyerlerinde<br />

bu kişilerle sözleşmeler yapılıyor. Asgari çağırma süresi konuluyor.<br />

Yani diyor ki ayda en az 10 gün çağrılacak, çağrılmasa da garanti<br />

edilmiş bir ücret var. 2 ay çağrılmamış diyor arkadaşlarımız ve bunu iş<br />

şartlarında esaslı bir değişiklik nedeniyle 16'ya dayanan fesih diyor. Oysa<br />

bana göre 2 ay çağırılmaması bizatihi işverenin feshidir. Aksine işçi sadece<br />

kıdem tazminatını değil, kıdem ve ihbar tazminatını birlikte talep<br />

edebilmelidir. O açıdan arkadaşımdan biraz farklı düşünüyorum.<br />

Türk-Đş başkanının yaptığı protokol v.s. gibi konulara girmek istemiyorum.<br />

Bir başka konu da anlamakta güçlük çekiyorum. Onun için eğer arkadaşım<br />

aydınlatırsa memnun olurum. Özel okul öğretmeninin 1 yıl ücretsiz<br />

izinli sayılması konusu. Özel okullarda zaten sözleşmelerin birer<br />

yıllık süreyle yapılması söz konusu olduğuna göre, bir yıl ücretsiz izin<br />

67

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!