26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

arkadaşımızın bu konudaki görüş ve yorumunun da doğru olduğunu belirtmek<br />

için, bunların zapta geçmesi açısından, kitaba yansıması açısından<br />

uygun buluyorum. Bu karar, tahmin edeceğiniz gibi Sosyal Sigortalar<br />

Kurumunun 123. madde çerçevesinde yaptığı bir sözleşmeyle bazı elemanları<br />

çalıştırması halinde hukuki ilişkinin bir kamu hukuku ilişkisi mi,<br />

yoksa bir özel hukuk ilişkisi olduğu mu şeklinde toplanıyor. Hukuk Genel<br />

Kurulunun kararı-Sayın Şahlanan da sözünü ettiler-kanaatimce<br />

fevkalade isabetlidir. Çünkü ortada kamu hukuku çerçevesinde 657 sayılı<br />

Kanunun 4/B maddesindeki hükme uyan bir sözleşmeli personel statüsü<br />

yoktur. Çünkü 657 sayılı Yasada bunun ancak istisna hallerde ve sadece<br />

uzmanlık gerektiren alanlarda yapılacağı yazılıdır. Sözünü ettiğimiz personelin<br />

bu özelliklerinin hiç birisi yoktur. Dolayısıyla taraflar istedikleri<br />

kadar bunun memuriyet statüsüne benzediğini iddia etsinler, gerçekten<br />

bir kamu hukuku ilişkisi mevcut değildir. Değerli konuşmacı da belki çok<br />

hızlı geçmek zorunda kaldılar. Ama kamu hukuku çerçevesinde çalışan<br />

bir kimsenin çalışma koşullarının hizmet akdi çerçevesinde kararlaştırılmasına<br />

hiçbir mani bulunmamaktadır. Dolayısıyla hizmet akdindeki bazı<br />

çalışma koşullarının memur statüsünde olanlara benzemesi, herhalde<br />

onun kamu görevlisi olduğunu kesinlikle göstermez. Doğal olarak bir<br />

nokta açık kaldı. Acaba bir de 233 ve 399 sayılı K.H.K.'lerle belirlenen ve<br />

Türkiye'de en yaygın biçimde karşımıza çıkan sözleşmeli personel statüsü<br />

var, şüphesiz bununla da bunun hiçbir ilişkisi yok. Çünkü ortada ne bir<br />

KĐT mevcut, ne de bununla ilgili 399 sayılı K.H.K.'nın belirlediği anlamda<br />

bir kamu hukuku statüsü. Bu açıdan Yüksek Mahkemenin vardığı karar<br />

fevkalade isabetlidir ve dolayısıyla çekof yoluyla bunların işçi statüsü nedeniyle<br />

aidatlarının kesilmesi kanaatimce isabetlidir. Teşekkür ediyorum.<br />

Oturum Başkanı : Biz teşekkür ediyoruz. Sayın hocam Prof. Dr.<br />

Münir Ekonomi, buyurun.<br />

Prof.Dr. Münir Ekonomi : Teşekkür ederim. Sayın Başkanım. Ben de<br />

değerli tebliği ve güzel sunumu için Sayın Süzek'i kutluyorum. Konuları<br />

mümkün olduğu kadar kısa tutmaya çalışacağım. Bazı görüşlerde söz<br />

alan arkadaşlarım ile birleştiğim hemen dikkati çekecektir. Genel Sayın<br />

Süzek'in görüşlerine de katılıyor ve Yargıtay görüşlerini de onaylıyorum.<br />

Ancak, farklı olabilecek bir kaç noktaya da değinmenin yararı olacaktır,<br />

diye düşünüyorum.<br />

Öncelikle kamu kesiminde asıl işveren-alt işveren konusunda Sayın<br />

Şahlanan ile aynı görüşteyim. Uygulama sık görüldüğü üzere, bir kararname<br />

veya başka bir idari kararla KĐT'lerde işçi sayıları dondurulmakta,<br />

yeni işçi alınabilmesi belirli şartlara bağlanmakta, Sayın Süzek'in incelediği<br />

karara konu olayda da görüldüğü üzere, kararnamede ancak emekli

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!