26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

len, şirketle ilişiğini kesmiş ortağın, ilan tarihinden sonraki primlerden<br />

sorumlu olmayacağını belirterek, tüm borçlar açısından Kurumun ödeme<br />

emrini iptal eden mahkeme kararını bozmuştur. Kararda "bozma"dan söz<br />

ediyorsa da "bunun", kısmi bir bozma olduğunu düşünüyoruz.<br />

— Yarg.10.HD.3.12.<strong>2001</strong> t., 7818/8480 s.lı, karşı oylu kararı karar<br />

metninden ve karşı oy yazısından açıkça anlaşılamamaktadır. Ancak buradaki<br />

tartışma ve açıklamalara yol açmak amacıyla kararı değerlendirmeye<br />

aldık. Davacı üç kişi prim borçlarından sorumlu olmadıklarına ilişkin<br />

bir tespit davası açmışlardır. Ancak davacılardan Orhan'ın daha önce<br />

açılmış bir davası ve bu dava sonucu, şirketin yönetim kurulu başkan ve<br />

üyeliğinden ayrıldıktan sonraki primlerden sorumlu olmadığına ilişkin 21<br />

HD. tarafından aranarak kesinleşmiş bir mahkeme kararı vardır. 10.HD.<br />

bu davaların müddeabihinin (netice-i talep) farklı olduğunu, bu nedenle<br />

mahkemenin Orhan'ın elindeki karara dayanarak onun sorumsuzluğuna<br />

karar verilemeyeceğini ileri sürerek, kararı bozmuştur. Yine 10.HD.ne<br />

göre Orhan'ın sorumluluğu, bozmanın dışında kaldığından, Orhan'la ilgili<br />

karar kesinleşmemiştir ve ortada usuli kazanılmış hak yoktur. Karşı oyda<br />

ise maddi hatadan söz edilmekte, HUMK.nun 438.m. göre maddi hataya<br />

dayalı bozmanın taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğurmayacağı<br />

vurgulanmaktadır. Karşı oyda maddi hatanın nerede olduğu belirtilmediği<br />

gibi, karardaki müddeabih farklılığının ne yönde olduğunu da tespit edemedik.<br />

Bu nedenle gerek görülürse, karara ilişkin son değerlendirmeleri<br />

tartışma bölümüne bırakıyoruz.<br />

dd) Prim Borçlarında Tebligat<br />

Yarg.HGK.11.4.<strong>2001</strong> t., 21-359/361 s.lı kararında, prim borçları ile<br />

ilgili işlemlerde tebligatın 7201 s. Kanuna göre yapılması gerektiği, bu<br />

nedenle faksla yapılan tebligatın geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Bilgi<br />

amacıyla karara işaretle yetiniyoruz.<br />

ee) Gecikme Zammına Faiz Uygulanması<br />

506 s.K.80.m.de primlerin nasıl hesaplanıp ödeneceğini düzenlemiş,<br />

aynı maddenin IV. fıkrasında da süresinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklar<br />

hakkında 6183 s.Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun<br />

Hükümlerinin uygulanacağını belirtmiştir. Buradaki tartışma gecikme<br />

zammının niteliği ve gecikme zammına faiz uygulanıp uygulanmayacağıdır.<br />

Bu konuda Yarg. 10.HD. ile 21.HD. farklı düşünmektedir.<br />

10.HD.ne göre gecikme zammı primin süresinde ödenmemesinin yaptırımından,<br />

kurum alacakları yönünden faiz niteliğindedir. Bu nedenle gecikme<br />

zammına faiz yürütülemez. (Yarg. 10.HD. 5.4.<strong>2001</strong>, 2048/2628, bu<br />

görüş 3.12.<strong>2001</strong>,7818/8480 sayılı kararda da tekrarlanmıştır)<br />

243

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!