26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Cezai şartın tenkisi konusuna gelince, cezai şartın tenkisinde aslında<br />

Yargıtay son derece isabetli iki türlü tenkis yapıyor. Bir Borçlar Kanunu<br />

161'deki tenkisi yapıyor. Eğer cezai şart gerçekten fahiş ise, ikincisi çalışılan<br />

süre ile orantılı olarak da tenkis ediyor. Yani B.K. 161'e uygun bir<br />

tenkis diğer tenkisin yapılmasına engel değil, eğer cezai şartın kendisi bizatihi<br />

fahiş değilse, örnek vereyim çok düşük ücretle çalışan bir kişiye<br />

yirmibin dolar cezai şart koydum. Yargıtay bunu bir tenkis ediyor. Sonra<br />

Beş yıl süreli sözleşme varsa, üç yılı çalışmış ise, 5'e 3 oranında da bir<br />

tenkis daha yapıyor ki, son derece isabetli bir tenkis ki, aksi takdirde<br />

tenkisin bir anlamı kalmaz diye düşünüyorum.<br />

Disiplin Kurulunun kararına rağmen fesih, Disiplin Kurulu Kararı<br />

olmaksızın yapılan fesih konusunda değerli meslektaşımın düşüncesine<br />

katılıyorum. Yargıtay bu noktaya geldi diye hepimiz seviniyorduk. Aslında<br />

17'ye dayanan fesih eğer Disiplin Kurulundan geçirilmesi öngörülmüş ise<br />

Disiplin Kurulundan geçirilmediği takdirde feshin nedeni ne kadar haklı<br />

olursa olsun. Bu bir haksız fesihtir. <strong>Yargıtayın</strong> görüşü de son 5-6 yıldır<br />

böyleydi. Umarım o karar çok söylenen bir deyimle kaçak bir karar olduğunu<br />

ummak istiyorum. Teşekkür ediyorum.<br />

Oturum Başkanı : Sayın Şahlanan'ın değerli katkılarından dolayı teşekkür<br />

ediyorum. Söz, Sayın Kayhan Özer'de buyurun efendim,<br />

Kayhan Özer : Teşekkür ediyorum sayın başkan, değerli tebliğ sahibine<br />

de teşekkürlerimi sunarım. Efendim ben izin verirseniz sayın hocalarımın<br />

huzurunda iki konuyu tartışmaya açmak istiyorum. Sayın tebliğ<br />

sahibi tarafından tebliğinin en başında ihbar ücreti ve ihbar tazminatı<br />

ayrımı yapıldı doğru, çünkü biliyorsunuz peşin ödeme halinde bir ihbar<br />

ücretinde söz etmek mümkün ama usule uyulmadığından ya da haksız<br />

fesih nedeniyle mahkemenin hükmedeceği bir yaptırımda tazminattan da<br />

söz etmek mümkün. Neden önemli bu, en azından vergi hukuku açısından<br />

önemli efendim. Eskiden bir işverenin bu madde hükmüne göre dayanarak<br />

işçi aleyhine açtığı davalarda bunun tazminat olduğundan bahisle<br />

vergi kesilmeyeceği ihbar öneli tutarındaki ücret itibariyle hesaplanan<br />

tazminattan herhangi bir kesinti yapılmayacağı Yargıtay'ın kararları<br />

cümlesindedir. Ancak, işçi söz konusu olduğu zaman bunun vergi hukukçularının<br />

da bir parça yanlış tarafıyla ücret olduğundan bahisle önce<br />

brütü hesaplanıyor, sonra bundan gelir vergisi, sigorta kesilmiyor biliyorsunuz.<br />

Damga vergisi kesilerek işçiye net ihbar tazminatı ödenmek yoluna<br />

gidiyor. Danıştay'ın bu yoldaki kararları iki kararı var ikisi de yanlış<br />

surette peşin ödenen ücretin ihbar tazminatı olarak nitelendirilmesinden<br />

yani işverenin peşin ücret ödeyerek bunu tazminat niteliğinde görüp vergi<br />

kesmesinden kaynaklanmıştır. Dolayısıyla vergi hukukçularının bunun<br />

150

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!