26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olan 15.5.1999 ile son fesih tarihi olan 18.2.2000 tarihleri arasındaki<br />

ücret ve diğer işçilik haklarını talep etmiştir. Yargıtay 9. HD. Yukarıdaki<br />

gerekçelerle işçinin bu talebini reddederken, işe iade kararında iş mahkemesinin<br />

temyiz yolunun açık olduğunun belirtmesinin davacıya yeni bir<br />

süre ve hak sağlamayacağını da vurgulamıştır.<br />

Karara yazılan karşı oy yazısında ise, davalı Belediyenin işçinin<br />

17.1.2000 tarihli dilekçesine dayanarak onu işe başlatmasının 14.5.2000<br />

tarihli fesih kararını geçersiz sayan mahkeme kararını uyguladığından,<br />

SenK'nun 30. maddesi uyarınca iş gördürülmemiş olsa da ücret ve diğer<br />

haklarını ödemek zorunda olduğunu; ancak, yıllık izin ücreti talebinin<br />

reddi gerektiği ileri sürülmektedir. Yine karşı oy yazısında, işe iade kararının<br />

verildiği tarihten itibaren altı işgünü içinde işe başlanmamış olması<br />

sorunu değiştirmeyeceği belirtilmiştir.<br />

Dava sırasında ve halen yürürlükte olan SenK'nun 30. maddesinde,<br />

274 sayılı yasanın 20. maddesinde olduğu gibi, "mahkeme temsilcinin<br />

işine iadesine karar verirse, iş gördürülmemiş olsa bile temsilcinin işinden<br />

çıkarıldığı tarihten başlamak üzere temsilcilik süresinin devamınca<br />

ücreti ve diğer bütün hakları işveren tarafından ödenir. Bu hüküm yeniden<br />

temsilciliğe atanma halinde de uygulanır" hükmü kabul edilmiştir.<br />

Ancak, 2821 sayılı yasada yeni bir düzenleme getirilerek, işine iade kararı<br />

verilen temsilcinin altı işgünü içinde işe başlamak zorunda olduğu belirtilmiştir.<br />

Kanuna göre, "bu süre içinde işe başlamayan işçiye mahkemece<br />

öngörülen tazminat ödenmez". Đş Hukuku öğretisinde haklı olarak, "işe<br />

başlamak zorundadır" ifadesinin, "işe başlamak için işverene başvurmak<br />

zorundadır" şeklinde ; "bu süre içinde işe başlamayan işçiye mahkemece<br />

öngörülen tazminat ödenmez" ifadesinin de işçi bu yükümünü yerine getirmezse,<br />

işveren kendisini işe başlatma yükümünden kurtulacağı gibi,<br />

işe başlatmadığı takdirde ücret ve diğer haklarını ödeme yükümünden de<br />

kurtulacağı şeklinde anlaşılması gerektiği ileri sürülmüştür (bak. Eyrenci,167;<br />

şahlanan, 245 ; Ü. Narmanlıoğlu, Đş Hukuku II (Toplu Đş Hukuku,<br />

Đzmir <strong>2001</strong>, 275, 277-279; F. Demir, Đşverenin Sendika Temsilciliği,<br />

N. Çeilk'e Armağan C. II, Đstanbul <strong>2001</strong>, 1575; karş. A.C. Tuncay,<br />

Toplu Đş Hukuku, Đstanbul 1999, 88).<br />

Ancak, karara konu olan olayda olduğu gibi, mahkemece işine iade<br />

kararı verilen temsilci kanunda öngörülen süre içinde işe başlamak için<br />

başvurmamasına rağmen, yükümlü olmadığı halde daha sonra işveren<br />

işçiyi işe alırsa, hizmet akdini feshi tarihi ile yeniden işe alındığı tarih<br />

arasındaki ücret ve diğer haklarını ödemekle yükümlü olacak mı Yargıtay<br />

çoğunluk kararında bu soruya doğrudan değinilmemekle birlikte, kararının<br />

sonucu itibariyle soruya olumsuz cevap verilmekte; buna karşılık,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!