26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

umudur. Davacı hem isteğe bağlı, hem de askerlik borçlanmasının geçerli<br />

olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkeme talebi reddetmiştir.<br />

Davacının bu davayı açma nedeni, isteğe bağlı borçlanma miktarı<br />

ile, askerlik borçlanma miktarının ayrı ayrı belirtilmemiş oluşudur.<br />

21 HD, böyle bir belirtmeye gerek olmadığı, önemli olanın borçlanma bedellerinin<br />

yasada belirlenen süre içinde ödenmesidir, bunlar süresinde<br />

ödendiğine göre davanın kabulü gerekirken reddi isabetli değildir diyerek,<br />

mahkeme kararını bozmuştur.<br />

Burada borçlanma miktarının ayrı ayrı belirtilmesinin aranması sanırız<br />

bu sürelerin çakışıp çakışmadıklarını görmek ihtiyacından doğmaktadır.<br />

Ancak karardaki açıklamalardan böyle bir çatışmanın olmadığı anlaşılmaktadır.<br />

Davacı askerliğini Bağ-Kur sigortalılığından çok önce<br />

yapmıştır. Đsteğe bağlı sigortalılık da zorunlu Bağ-Kur sigortalılığından<br />

çok sonradır. Mahkemenin bu ayrı ayrı belirtme ihtiyacını, borçlanma<br />

karşılığı ödenecek primlerin hesabı açısından görmek istediği düşünülse<br />

de bu davanın reddini değil, dava sırasında bu konunun araştırılmasını<br />

gerektirir ki, bu da mahkemenin görevleri arasında olup, mahkeme yapmadığı<br />

araştırmanın bedelini, davacıya davanın reddi yoluyla ödetemez.<br />

2. Bağ-Kur'da Tespit Davaları<br />

<strong>2001</strong> kararlarının Bağ-Kur'la ilgili olanlarının önemli bir bölümü de<br />

tespit davalarıyla ilgilidir. Kısa bir girişten sonra tespit davası ile ilgili ilginç<br />

kararları ayrı ayrı ele alıp değerlendirmeye çalışacağız.<br />

10.HD.nin 21.4.1994 t. 2350/7821 sayılı kararı, 1479 s.K.da 506<br />

K.daki 79/8 (10)'a benzer bir hüküm olmadığı gerekçesiyle, mahkemenin<br />

sigortalı yararına yaptığı tespiti bozmuş, YHGK'da bu konuda yerel mahkemeyi<br />

haklı bularak direnme kararını onamıştır. (ĐKĐD. sy. 425, 1996,<br />

11831). YHGK'nun bu görüşü bu gün de sürmektedir.<br />

1995 seminerinde kararları değerlendiren Sözer, bu konuda, tespit<br />

davaları bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının saptanmasına ilişkin<br />

davalardır. HUMK'da açıkça düzenlenmiş değildir. Bazı yasalarda tespit<br />

davalarına işaret eden hükümler bulunmakla birlikte (2822<br />

s.Sen.K.m.46;506 s.SSK m.79/8 (10) gibi). Ancak Türk hukuk doktrininde<br />

ve Yargıtay kararlarında bu davaların açık hüküm bulunmayan<br />

hallerde de açılabileceği konusunda görüş birliği vardır. (Sözer, Yargıtay<br />

Kararları 1995, 215-216; ayrıca bkz. Kuru/Arslan/Yılmaz, Medeni Usul<br />

Hukuku, Ankara <strong>2001</strong>, 324 vd.)<br />

— Yarg.21.HD.2.4.<strong>2001</strong>, 2023/2452 s. kararında, sigortalı hizmet süresinin<br />

tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazanmış olduğunun tespitini istemiş,<br />

Yarg. 21.HD. mahkemenin talebi kabul eden kararını bozmuştur.<br />

251

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!