26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

nedeniyle biz bu konuları ayrı ayrı ele alıp değerlendirmeye, kararı gerçekçi<br />

ve hukuki bir temele oturtmaya çalışacağız<br />

— Davacının Kişiliği: Davacı Petkim, Petrokimya Holding Anonim<br />

şirketidir. Kararda davacının bir kamu işvereni olduğu belirtilmektedir.<br />

Kamu işvereni olabilmek için kamu tüzel kişisi olmak gerekir. Kamu tüzel<br />

kişileri ise kanunla veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulabilir.<br />

(AY.m.123; Bilge, Hukuk Başlangıcı, Ankara <strong>2001</strong>, 238) Bunlar Kamu<br />

Đdareleri ile Kamu Kurumlarıdır. Đdarenin tüm etkinlikleri ya onu oluşturan<br />

tüzel kişilerden birinin görevleri arasında yer alır, ya da faaliyetin<br />

kendisi bir tüzel kişilik olarak karşımıza çıkar. Đdare örgütü içinde tüzel<br />

kişiliğe sahip olmayan kuruluşlar bulunsa da, bunlar, ya tüzel kişiliğe<br />

bağlı birine bağlanır veya onunla ilgilendirilir.(Özay, Günışığında Yönetim,<br />

Đstanbul 1992, 94,101) Bunlardan bir kısmı da Kamu Đktisadi Teşebbüsleridir<br />

(KĐT) Kamu tüzel kişilerinin kamu hukukuna, özel hukuk tüzel<br />

kişilerinin özel hukuka tabi olacakları açıktır. KĐT'lerin tabi olacağı hukuk<br />

kuralları ise tartışmalıdır. (Bilge,241) Burada çalışanlarla ilgili tartışma<br />

ise bunların hukuki statüsü ile ilgilidir. Bunun için 233, 308,399 sayılı<br />

KHK.ler ve nihayet 3771 s.K. çıkarılmış (RG.11.2.1992, 21139; Çelik, Đş<br />

Hukuku, Đstanbul 2000, 36) ancak konu tam bir açıklığa<br />

kavuşturulamamıştır. Olayda ise davacı bir A.Ş. olduğuna göre bir özel<br />

hukuk tüzel kişisidir ve bu tartışmanın dışındadır.<br />

— Davalının Kişiliği: Kararda asıl sorun, davacının kamu işvereni<br />

sayılmasına paralel olarak, "kapsam dışı personel" statüsünde çalıştırılan<br />

işçilere tanınan "kamu personeli" statüsüdür. A.Y.nın 128. maddesine<br />

göre, kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler memurlar ve<br />

diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Buradaki diğer kamu görevlilerinin<br />

kapsamına ise sözleşmeli personel ile işçiler girmektedir. Sözleşmeli personel,<br />

kısmen 657 s. Devlet Memurları Kanununa göre, özel uzmanlık gerektiren<br />

işlerde geçici olarak sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan<br />

kamu hizmeti görevlileridir. Yine 399 s.KHK. kapsamına giren KĐT.lerinde<br />

genel idare esasları dışında yürütülen işlerde sözleşme ile çalıştırılan ve<br />

işçi statüsünde olmayan kişiler de sözleşmeli personel sayılır. Sözleşmeli<br />

personel işçi değil, kamu görevlisi sayılmaktadır. (Çelik, 36; Tuncay, Đş<br />

Hukuku Đdari Yargının Kıskacında mı, Nuri Çelik'e Armağan, Đstanbul<br />

<strong>2001</strong>, 1378), Aslında Statüleri 399 s.KHK (RG.39.1.1990, 20417 M) ile<br />

düzenlenmiş olan "sözleşmeli personelin "iş sözleşmesi ile çalışanlarla<br />

karıştırılmaması için daha farklı bir terim kullanılması bu karışıklıkları<br />

önleyebilirdi (geçici personel, geçici memur, idari personel gibi) Kararda<br />

bir adım daha ileri gidilmiş, kamu görevi ile hiçbir ilgileri olmayan, sözleşmeli<br />

personel dışında işçi statüsünde hizmet akdiyle çalışan bir grup<br />

işçiye de kamu personeli statüsü tanınmıştır. Bunlar "kapsam dışı işçi-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!