26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olayda görüldüğü gibi evlilik dışında birlikte yaşayanlar da duruma göre<br />

destekten yoksun kalma tazminatının alacaklısı olabilirler (Süzek, Đş Hukuku,<br />

367).<br />

Yüksek mahkeme destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesinde,<br />

nikahsız eşin nikahlı eşe göre evlenme şansının daha yüksek olduğu,<br />

güçlü olmayan aile bağı nedeniyle müşterek haneyi terk edebileceği<br />

gerekçeleriyle daha az tazminata hükmedilmesi ve BK 43 uyarınca da bir<br />

indirimin yapılması gerektiğini karara bağlamaktadır. Nitekim 21. Hukuk<br />

Dairesinin bu yöndeki bir kararına göre "tazminat isteminde bulunanın<br />

nikahsız eş olması, 27 yaşında ve bir çocuklu bulunması ve sosyal durumu<br />

nazara alındığından, nikahlı eşe nazaran evlenme olasılığının daha<br />

fazla olduğu söz götürmez. Bu bakımdan, nikahsız eş için % 25 oranındaki<br />

evlenme şansının az olduğu ortadadır. Öte yandan evlilik sözleşmesi<br />

olmaksızın birlikte yaşayan nikahsız eşin; desteğin ölümü ile nikahlı eş<br />

gibi, yaşama yaşını sonuna kadar ve özellikle yaşı, sosyal durum, yaşadığı<br />

ortam ve aile bağları gibi nedenlerle, kocasının evinde yaşamını<br />

sürdüremeyeceği, güçlü olmayan aile bağı nedeniye müşterek haneyi terk<br />

edeceği üstün olasılık içinde olduğu gibi desteğin bakiye öbrünün sonuna<br />

kadar devam etmeyeceği varsayımı gözönünde tutularak, Borçlar<br />

Kanununun 43. maddesi gereğince belirlenen tazminattan hak ve adalete<br />

uygun bir indirim yapılması gerektiği de tartışmasızdır" (Y21HD,<br />

20.3.<strong>2001</strong>, 1005/2091. Aynı yönde, Y21HD, 1.5.<strong>2001</strong>, 2067/3447,<br />

Y21HD, 25.9.<strong>2001</strong>, 4847/6170, Bu kararlar yayınlanmamıştır).<br />

Buna karşılık, bu karara karşı yazılan karşı oy yazısında şu görüşlere<br />

yer verilmiştir: "Burada nikahsız eşten kasıt Anadolu'da örf ve adetler gereği<br />

yapılan, çocuk sahibi olup aile düzenini nikahlı eş gibi götüren birlikteliklerdir.<br />

Bu nedenle nikahlı eşin nikahsız eşden bir farkı olması gerekir<br />

düşüncesinden hareketle, Dairemiz bozmasında da istenen yüksek<br />

oranda evlenme şansı düşünüldükten sonra, ayrıca Borçlar Kanununun<br />

43. maddesi gereği bir indirim de yapılması, hak, adalet, nesafet kurallarına<br />

aykırı olup, tazminat hukuki yönden kendi içinde çelişki yaratmaktadır.<br />

Zira bilindiği üzere nikahlı eşe, eşin ölümü ile SSK'ca gelir bağlanmakta<br />

ve bunu ömür boyu almaktadır. Bağlanan bu gelirin hesaplanan<br />

tazminattan düşülmesi, nikahlı eşin daha az tazminat aldığını göstermez.<br />

Zira nikahlı eşden düşülen SSK gelirlerini nikahlı eş sigortadan almaktadır.<br />

Bağlanan gelirin devamlı olması da nikahlı eş için bir ayrıcalıktır.<br />

Nikahsız eş ise sadece hesaplanan tazminatı almakta ve başkaca hiç bir<br />

hak veya gelirden yararlanmamaktadır...Anadoluda adet ve örf gereği<br />

ömür boyu nikahsız yaşama riski ile ezilen kadını, hukuk önünde de bu<br />

derece zayıf duruma düşürmek adalet hislerini rencide etmekten başka<br />

bir sonuç getirmez. Bu durum ülkenin sosyal yapısından kaynaklanıyorsa

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!