26.12.2014 Views

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2001 ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

gün de oldu bir ölçüde bunları da söylemekten kendimi alamıyorum. Benim<br />

söyleyeceklerimin bir kısmı eleştiri niteliğinde ama büyük ölçüde de<br />

kendi görüşümü açıklamak şeklinde olacaktır. Bir kere yapılmış belirli<br />

süreli hizmet sözleşmesinin sona ermesinin kıdem tazminatı hakkı doğurmadığı<br />

konusunda Yargıtayda doktrin de ittifak halinde. Çünkü 14.<br />

maddede sayılan altı ihtimalin içerisinde belirli süreli sözleşmenin sona<br />

ermesi yok. Yargıtay 625 sayılı özel okul kanununa tabi öğretmenlerin<br />

durumu çok yaygın ve yasa zoruyla yapılmış belirli süreli hizmet sözleşmesi<br />

olduğu için, başka çözüm yok. Bu sözleşmelerin belirli süreli yapılması<br />

yasanın emredici hükmü. Kıdem tazminatı açısından mağduriyeti<br />

gidermek için Yargıtay, adil ama yasayı bir hayli zorlayan bir çözüme<br />

vardı. Đşçi, öğretmen daha doğrusu, yenilemiyorsa onun feshidir tazminatı<br />

alamaz. Đşveren yenilemiyorsa bu takdirde tazminat hakkı doğar dedi.<br />

Đfade ettiğim gibi yasaya aykırı denilebilecek çözüm ama adil bir çözüm.<br />

Fakat değerli meslektaşımın bunu boşluk olarak değerlendirmesini,<br />

paylaşmıyorum, yani boşluk hukuki kavramları yerli yerinde kullanmak<br />

lazım, burada bir boşluk yok. Yasada kıdem tazminatının ne zaman ödeneceğine<br />

ilişkin hüküm var. 625'in hükmü de açık dolayısıyla burada<br />

boşluk sözcüğünden söz etmek pek isabetli diye düşünmüyorum. Ne örtülü<br />

boşluk, ne de başka türlü boşluk yok diye düşünüyorum. O bakımdan<br />

bu kavramın yerinde kullanılmadığını düşünüyorum.<br />

Belirsiz süreli sözleşmenin yapılıp 30 ay süre ile feshedilemeyeceğine<br />

ilişkin bir sözleşmeden bahsetti. 30 ay içerisinde feshederse eğitim giderleri<br />

karşılığı cezai şart ödenir dedi. Herhalde kendisi bu konuda gerçekten<br />

derin bilgi sahibi doktora tezi belirli süreli hizmet sözleşmeleri üzerine olduğu<br />

için, değerli de bir tez o bakımdan konuyu çok iyi bildiğine eminim<br />

acaba ben mi yanlış anladım. Burada herhalde teknik niteleme olarak asgari<br />

süreli belirsiz süreli bir sözleşme var. O ara yerde asgari süreli belirsiz<br />

süreli sözleşme var. (hocam şimdi açıklamam doğru olacak işveren<br />

bakımından değil, işveren 30 ay süre ile feshedemem şeklinde bir hüküm<br />

yok. Sadece işçi bakımından) Đşçi bakımından bu şekliyle o zaman mesele<br />

yok onu o şekliyle nitelemek lazım.<br />

Bir başka konu belirli süreli sözleşmenin 16/II'ye göre feshi halinde<br />

işçinin kıdem tazminatı hakkından söz ettiniz, doğru ama kalan süre<br />

içinde, Đş Kanunu 18'den söz ettiniz. Borçlar Kanunu 325 burada tazminatın<br />

çerçevesinide belirleyen bir hüküm olduğuna göre 18'den söz etmek<br />

mi yoksa 325'i öne çıkarmak mı doğru duruyor. Kaldı ki, ĐşK. 18, sadece<br />

belirli süreli sözleşmelerin haklı nedenle fehinde değil, belirsiz süreli<br />

sözleşmelerin haklı nedenle feshinde de öngörülmüş bir tazminat dolayısıyla,<br />

Borçlar Kanunu 325'i söylemek herhalde daha doğrudur diye düşünüyorum.<br />

Tartışılabilir bir konu olmakla beraber arkadaşım tamamen<br />

148

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!